Dünya hiçbir padişaha kalmadı, sana da kalmayacaktır. -Nizamî |
|
||||||||||
|
Vazgeçme ikileminde boğulursun.Ölüm yadsınılamaz olur o an. O an olmasa dersin.Gelmese.Ve lakin kapını çoktan çalmıştır.Belli belirsiz bir iç çığlığı...Vazgeçme, elinin arasından kayan ince belli bardağın boşluğa tiz bir ses bırakarak dağılması gibi kolay ve şaşırtıcı olur. Bazen yaşanmamış olsaydı diyorum.İpek bir satıh gibi olsaydı.Yürünmemiş kumsal.Çile bu denli bağırdan koparcasına hissedilmemiş,aşk ise köleliğe esarete giryan olmamış asillikte, hatıralarda mekan tutmuş olsaydı. Ne olurdu.Şayet suallerin çemberinde geldiğim noktaya defalarca rastladıysa ayak izlerim.Sonunda soruları unutur ve yahut unuttuğum zannıyla en orta yerinde uyanırım rüyalardan. Sanki bir daha gece olmayacakmış gibi. Sanki o kutlu lacivertin, Ay'ın aydınlığı altında imir uyanık düşler görmeyecekmişim gibi... ve Ümitkar duyguların kucağında abasına sarılmış derviş misali yürümek isterim. Aslında o halet-i ruhiyeden kopuş değildir üzerime düşen fikri cebelleşme..muhakeme sınırını zorlayınca akıl, tebdil-i mekanda ferahlık vardır cümlesi sinyal verir yüreğe su serpintisi vazifesinde. Cebren ve hile ile alıkoyamazsın ruhun etten kemikten entarisini. Masanın altına sinmiş,sinesi acıdan titrek,korkusuyla başbaşa kalan çocuğun bi çareleğine benzer ve yahut benzemez.. bir iç çığlığıyla gögüs kafesine iner bir yumruk.Haydi kalk-diril.Adımını takip edince peşi sıra adımların mutluluğu.Dayanak-sız, muhkem, öz güven inzal olur vücudun denge uzuvlarına. ve Meskun mahallerde geziniyor aşkın pay-ı sadası.Sukunetim damarlarımda kodlarını açığa çıkaran formül. Munis tabiatın şeydai çarpıntısına minzar olmuş bakışlarım.Döne döne pervane ateşe düşmez mi? Can. Yakmazmı ateş? Aşkın karşısında kim zi-şuur olur? Ya AŞK'ın ortasındaysan o zaman kim bi-şuur olur? Kimse. Aşkın merkezi yokluk, sır. Aşkın sahibi dilediğine pay eder Aşkın zerre miskalini.Talib olana verilir istenilen.Yükünü omuzlarda çekersin, çilenin nev'ini ayıklamadan. Talebinden feragat etmeyen her aşık gibi nihayetinde yükselirsin hakiki aşkın kucağına. Yokluk.Eyvahlar olsun ya çileyi indirdiysem omuzlarımdan. Ya yolda biraz "huuuh" dediysem. Ya beni gözetleyen ilahi kudret layık bulmadıysa Aşk talebimi. Söndürdüysem avuç içimde titrek yanan mum alevini. Git başımdan vesvese. Bismihu. Yürü kalbi lisanla gayret ederek.Mütekamil adımlar küçük bir bebeğin ilk yürüyüşü değildir bilmektesin.Beşiğinden konuşan neticede bir peygamberdir.Ve ancak kutlu elçilerin başlangıç noktası senin varabileceğin en son nokta kabul edilir. Ve oraya varmayı kolay mı sanırsın? Hz.İbrahim ateşe giderken sığınmıştı hani.Sığınmıştı Rabbisine.Hepimizin Rabbi olan bir tek Allah'a. Ateşi söndürmeye talip olan karıncanın yüreği ne kadar yer kaplıyor minik gövdesinde acaba? Kara karınca aşka talip olmuşken,aşkın kapıları Fettah olan Rab katından açılmamışmıdır? Elbet ya hu. Açılmıştır. 01 Ocak 2008 Salı, 23:16:16 { Bedia Belkıs BALCILAR}
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Bedia Belkıs BALCILAR, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |