ÖNEMLÝ:Aþaðýdaki sözler internet ortamýndan derlendiði için bazýlarý karþýlarýnda yazan kiþiye ait olmayabilir.O nedenle bu aforizmalarý kullanacak kiþilerin bu ihtimali gözönünde bulundurmalarý ricasýyla...





Alfred Weber : Aristo : felsefede, politikada, edebiyatta, ya da sanatta olaðanüstü olan tüm insanlar melankoliktir
Bertrant Russel : Bertrant Russel : Bertrant Russel : Bertrant Russel : Bertrant Russel : Bertrant Russel : Diderot : Diogenes : Fârâbî : Henry Fielding: felsefenin büyük gayesi, insana ölmeyi öðretmektir.
Hobbes : Boþ vakit, felsefenin annesidir.
Jackie Gleason: Benim felsefem: "Melodiyi doðru çal." Bu da þu demek: Gerektiðinden fazla düzenleme yaparak hayatý zorlaþtýrma. Sadece önündeki notalarý çal. En basit þekilde çal.
Kant : Karl Jaspers : Macit Gökberk : Macit Gökberk : Macit Gökberk : Macit Gökberk : Montaigne : Victor Hugo : Voltaire :


Alain : dünya, anlamsýz bir düþten baþka bir þey deðilmiþ meðer.
Aristo : evrendeki tüm varlýklar,madde ve formdan oluþur.Madde olabilirliktir;form onu gerçek varlýða dönüþtürür.
Balzac: Hastalar için dünya yataklarýnýn baþucunda baþlar, ayakucunda biter
Bedia Akarsu : Ýdealizm’e karþý çýkan materyalistlere göre,”Gerçek olan þey gözleyebileceðimiz þeydir.Bizim için önemli olan ölçebilmek ve tartabilmektir.Ama bu ölçü ve tartý da ancak maddesel olan þeylere uygulanabilir.Öyleyse asýl gerçek bu uzay ve zaman içinde bulunan cisimler dünyasýdýr.Bu maddesel olan þeyler arkasýnda bir gerçek aramaya kalkmamalýdýr.Tek gerçek maddedir.”
Bernard Shaw : dünyada barýþý saðlamak isterseniz, politikacýlarý öldürün yeter, halklar anlaþýr.
Bertrant Russel : Filozofun gerçek iþlevi dünyayý deðiþtirmek deðil,onu anlamaktýr.
Bovee : dünyada her þey yýkýlsa bile, gelecek yerinde durur.
Buda : Ne düþünürsek oyuz. Biz her neysek düþüncelerimizden doðar. Düþüncelerimizle biz dünyamýzý yaparýz.
Colin Wilson:Sabahlarý gözümü açtýðým zaman tek bir dünyayla deðil, bir milyon olasý dünyayla karþýlaþýrým
Cüneydi Baðdadi :Tasavvuf, Allah ile olan muamelenin saflýðýdýr. Bunun aslý da dünyadan yüz çevirmedir.
Demokritos : Sonsuz içinde,yalnýz bir kosmos bulunduðunu söylemek,koca bir tarlada sadece bir baþaðýn sürdüðünü söylemek kadar saçmadýr.
Ernst Fisher : Ýçinde yalnýz nesnelerin deðeri olan yabancýlaþmýþ bir dünyada,insan da bir nesne olmuþtur.Ýnsan önemini her gün biraz daha yitiriyor.
Foucault:Dünya þeylerin evrensel yakýnlýðýdýr.
Henri Poincare : Olgular ve nesneler dünyasýnda bir konvensiyon yani bir birlik,bir uzlaþma vardýr.Ýnsanlar yazýdaki her sembolün bir fikre karþýlýk olmasý gerektiði konusunda uzlaþmýþlardýr.
Herakleitos : “Gerçek”,dýþ dünyanýn gözlenmesi ve akýl ile kavranabilir.
Herakleitos : evrenin ve varlýðýn ana maddesi(arkhe),kendisi de sürekli deðiþme içinde olan ateþtir.
Jack Ensign Addington : dünya ve içerdiði her þey,düþüncenin ürünüdür.Ýster hoþlanalým,ister hoþlanmayalým yaþadýðýmýz dünya zihinsel bir dünyadýr.Kullandýðýmýz otomobil,yaþadýðýmýz ev,oturduðumuz sandalye,önceleri bir düþünceden ibaretti.Hepsi önce düþüncede oluþturuldu ve ve düþüncenin yaratýcý sürecinin ürünü olarak gerçekleþti.
Jack Ensign Addington : evren sýnýr koymaz,biz inançlarýmýzla sýnýrlarýz kendimizi.
Jack Ensign Addington : evrenin kendine ait bir düzeni ve yasalarý vardýr.Hayatýn her alaný yasalarla yönetilir.Hiç bir þey çevreye veya þansa baðlý deðildir.
Karl Marks : evrenin geliþmesi diyalektik bir biçimde olmuþtur:Tez,antitez ve sentez.Bu geliþmeler ruhta deðil maddede ortaya çýkar.
Kaufman: dünyayý nasýl görmek istediðinize dair seçiminiz,gördüðünüz dünyayý yaratýr
Ludwig Wittgenstein:Nesneler dünyanýn tözünü oluþtururlar. Buna göre bileþik olamazlar.
Ludwig Wittgenstein:Toplam edimsellik dünyadýr.
Mevlana : Bu dünya bir aðaca benzer, biz de bu aðaçta yarý ham, yarý olmuþ meyveler gibiyiz.
Muhammed Bozdað : En büyük baþarýlarý ateþleyenler, kendilerinden önce gelen büyük baþarýsýzlýklardýr.
Sir Thomas Browne : yaratýlmýþ dünya,sonsuzlukta küçük bir parantezdir yalnýzca.
Vachel Lindsay : dünya terzi dükkaný gibidir, ölçüyü veren gider.
Whitehead : evren bütünü bakýmýndan,makine gibi bir varlýk deðil,sürekli oluþ içinde bulunan canlý bir organizma gibidir.


Ahmed Hulûsi : Algýlanan varlýðýn, Hakkýn vücudu olduðunu müþahade, vahdeti vücud’dur.
Ahmed Hulûsi :Allah' ý bilenler ise, ruhun beynin özü ve hakikatý olan Hak' tan geldiðini müþahade ettiler..
Hz. Muhammed : Allah sizin kalýbýnýza ve suretinize deðil, kalbinizin temizliðine bakar.
Alain : Sabahleyin erken kalkarak, gecenin gündüz olmak için geçirdiði deðiþime þahit olmayanlar, yeryüzünde hiçbir þey görmemiþlerdir.
Albert Camus : Kendine bir anlam arayan tek varlýk insandýr.
Aristo : Balmumu,nasýl altýnýn kendisini deðil de altýn yüzüðün kalýbýný alýyorsa,duyum da maddeyi bir yana býrakarak maddenin duyulan biçimlerini sindirir.
Aristo : Herkes caný isteyince düþünebilir;fakat duymak kimsenin kendi elinde deðildir;duyabilmek için duyulan nesnenin var olmasý þarttýr.
Berkeley : var olmak,algýlanmýþ olmaktýr.
Bernard Shaw : deðiþmez kural, deðiþmez kuralýn olmayacaðýdýr.
Bernard Shaw : Sen çevrende olup bitenleri görüp neden diye soruyorsun.Ben ise, asla var olmamýþ þeyleri hayal ederek neden olmasýn diyorum.
Bertrant Russel : Acaba bana baðlý olmayarak,belirli sýfatlarý bulunan,ben ona
bakmadýðým zaman da var olmada devam edecek bir masa sadece benim hayal
gücümün bir ürünü,çok uzun bir rüyada,bir rüya masa mýdýr?
Doðan Cüceloðlu :Gerçekler deðiþmez, bizim gerçekleri kavrama ve anlama biçimimiz deðiþir.
Emil Michel Cioran:Bir varlýðýn sýrrý ile umduðu acýlar birbirini tutar
Herakleitos : Ateþin þekli deðiþimleri evvela suda oldu,sudan topraða geçti.
Karl Marks : deðiþme,her zaman karþýtlarýn çatýþmasýndan doðar.Tohum,hem tohum
olarak kalma hem de bitki haline gelme eðilimlerini,yani çatýþan güçleri içinde taþýr.
Karl Marks : madde bilincin dýþýnda ve bilinçten baðýmsýz bir gerçeklik olarak vardýr.Maddenin var oluþ biçimi de harekettir.
Ludwig Wittgenstein:Bir nesneyi bilebilmek için, hiç kuþkusuz dýþsal deðil ama tüm içsel özelliklerini bilmeliyim.
Ludwig Wittgenstein:Eðer nesneyi biliyorsam, iþlerin durumunda bulunmasýnýn tüm olanaklarýný da bilirim.
Ludwig Wittgenstein:Her þey bir bakýma iþlerin olanaklý durumlarýnýn bir uzayýndadýr. Bu uzayý boþ düþünebilirim, ama þeyi uzay olmaksýzýn deðil.
Ludwig Wittgenstein:Ýmge mantýksal bir uzaydaki olanaklý bir durumu sunar.
Ludwig Wittgenstein:Ýmge mantýksal uzaydaki olgu durumlarýný, iþlerin durumlarýnýn kalýcý olmasýný ve olmamasýný temsil eder.
Ludwig Wittgenstein:Ýmge nesnesini dýþardan sunar (duruþ noktasý sunma biçimidir), bu yüzden imge nesnesini doðru ya da yanlýþ olarak sunar.
Ludwig Wittgenstein:Ýmgenin öðeleri imgede nesnelerin yerini alýr.
Ludwig Wittgenstein:Nesne deðiþmez, kalýcý olandýr; betileniþ deðiþen, kalýcý olmayandýr.
Ludwig Wittgenstein:Tüm nesneler verili olsa, bununla iþlerin olanaklý tüm durumlarý da verilmiþ olur.
Ludwig Wittgenstein:Uzay, zaman ve renk nesnelerin biçimleridir.
Ludwig Wittgenstein:Uzaysal nesne sonsuz uzayda yatýyor olmalýdýr
Parmenides : Duyular aldatýcýdýr,gerçeði gören sadece akýldýr.Çünkü gerçek varlýk görülmez,dokunulmaz,iþitilmez.Demek ki duyularýmýzla algýlanamaz.O,ancak aklýmýzla kavranabilir.
Pyrrhon : varlýklarýn ne olduðuna iliþkin yargýlar ne doðrudur,ne de yanlýþtýr.
Zenon : Doðanýn tek varlýklarý cisimlerdir.
Zenon : Kuvvetsiz madde,maddesiz kuvvet yoktur.




Bailey : Büyük iþler gibi, büyük düþüncelerin de davula ihtiyaçlarý yoktur.
Bernard Barton : düþüncelerinde inat ve þiddet, aptallýðýn en açýk belirtileridir.
Brenda Uelant : Birileri bizi dinlediði zaman , bu bizim yaratma gücümüzün geliþmesine,düþüncemizin açýlýp geniþlemesine sebep olur. Ýçimizde yeni yeni düþünceler geliþip hayat bulmaya baþlar.
Buda : Okçu nasýl oklarýný dümdüz atarsa, usta da daðýnýk düþüncelerini dümdüz toplayýp yönlendirir.
Carlyle : Her gün deðiþiyoruz; düþüncelerimizle eserlerimiz nasýl ayný kalabilir?
Carlyle : Uyuyan düþünce, bir daha uyumaz.
Cenap Þehabettin : Kalp söze baþlayýnca, akýl saðýr olur.
Chilon :Dilin düþünceden önce hareket etmesin.
Cicero : Herkes düþüncelerinde yanýlabilir. Ama aptallar bir türlü yanýldýklarýný anlayamazlar.
D.J.Schawartz : Bu kadar vaadler yeter! Düþünmenin sizi nasýl büyülediðini keþfetmek için hemen harekete geçip baþlayýn. Büyük filozof Disraeli’nin þu düþüncesiyle baþlayýn. Yaþam küçük olmayacak kadar kýsa.
D.J.Schawartz : Zihniniz, bir günde sayýsýz düþünce üreten verimli bir düþünce fabrikasýdýr.
D.J.Schawartz : Zihninizi yönlendiren düþünce,zeka gücünüzden daha önemlidir.
Eflatun : Cesaret , tehlike karþýsýnda akýl ve zekanýn kullanýlmasýdýr.
Emerson : Neden hissetme biçimin bir baþkasýnýn kafasýndaki düþüncelere baðlý olsun.
Emerson : düþüncenin ortaya koyulmasý,insaný kölelikten kurtarýp özgürlüðe ulaþtýrýr.
Empedocles:Ýnsanýn kalbi çevresindeki kan kendi düþüncesidir.
Epiharmus : Ýnsan düþünce ile görür ve duyar;her þeyden faydalanan,her þeyi düzene sokan,baþa geçip yöneten düþüncedir;geri kalan her þey kör,saðýr ve cansýzdýr.
Euripides :Köle, düþüncesini söyleyemeyen adamdýr.
Franklin :Yirmi yaþýnda istek, otuz yaþýnda zeka, kýrk yaþýnda akýl önemlidir.
Gandi :Söylediklerinize dikkat edin; düþüncelere dönüþür... düþüncelerinize dikkat edin; Duygularýnýza dönüþür... Duygularýnýza dikkat edin; davranýþlarýnýza dönüþür... Davranýþlarýnýza dikkat edin; alýþkanlýklarýnýza dönüþür...Alýþkanlýklarýnýza dikkat edin; deðerlerinize dönüþür...Deðerlerinize dikkat edin; karakterinize dönüþür...Karakterinize dikkat edin; kaderinize dönüþür...
Goethe : Duygu ve akýl yan yana geldiðinde her zaman duygu kazanýr.
Horatius:Dertlerimizi avutan akýl ve hikmettir; o engin denizlerin ötesindeki yerler deðil.
J.Roland : düþüncelerle karþýlaþýnca, zayýflar korkar, aptallar karþý gelir, akýllýlar karar verir.
Jack Ensign Addington : Kiþinin bilinçli olarak düþündüðü her þey bilinç altýný etkiler ve bu düþünce ,içerdiði arzu ve güce göre gerçekleþir.
John Florio: Gece, düþüncenin anasýdýr.
Karl Jaspers : Ýnanç ve akýl ayrý ayrý alanlardýr.
Lessing : Öfke ile beraber akýl da uçup gider.
Locke : Zihinde bulunan hiçbir düþünce yoktur ki daha önce duyularda bulunmamýþ olsun.
Montaigne : Alçakgönüllü yüreklerde yaþayan düþünceler, yüksek düþüncelerdir.
Montaigne : Ýnsan düþüncesi sistemler kurarak geliþir.
Muhammed Bozdað : Bizi düþüncelerimiz sýnýrlamazsa hiçbir yaratýk sýnýrlayamaz.
Nalan Yýlmaz : Kiþi hep kendini dinleyecek ve onaylayacak birini arar. Dürüstçe düþüncelerini söyleyenlerden ise uzak durur çünkü herkes kendi hakkýnda güzel sözler duymak ister.
Napoleon Hill : Kendi düþüncelerini yönetemeyen kiþi,baþka hiçbir þeyi yönetemez.
Napolyon: Ýki þey dünyaya hükmeder; biri kýlýç, diðeri düþünce. Kýlýç, eninde sonunda düþünceye yenilir.
Nietzsche : Biri kendi düþüncesine baðlý kalýr; çünkü ona kendi kendine ulaþmýþ olduðunu sanýr. Öteki ise, onu zahmetle öðrendiði ve onu anlamýþ olmakla övündüðü için baðlýdýr düþüncesine. Sonuç olarak, her ikisi de kendini beðenmiþlik
Nietzsche : Bir konu hakkýnda hazýrlýksýz sorguya çekildiðimizde, aklýmýza gelen ilk düþünce çoðu zaman bizim kendi düþüncemiz deðildir; ama bizim sýnýfýmýza, konumumuza ve soyumuza ait olan sýradan bir düþüncedir sadece. Öz düþünceler pek ender olarak su yüzüne çýkarlar.
Nietzsche : Çok düþünen partici olmaya uygun deðildir; o, parti arasýnda düþüncesini çok çabuk sýzdýrýr.
Nietzsche : Çok düþünen ve uygulamalý düþünen, kendi maceralarýný kolayca unutur, ama baþýndan geçenlerin çaðrýþtýrdýðý düþünceleri hiç unutmaz.
Nietzsche : Hoþlanmadýðýmýz bir düþünceyi öne sürdüðü zaman bir düþünürü daha sert eleþtiririz. Oysa, bizi pohpohladýðýnda onu daha sert eleþtirmek uygun olacaktýr.
Orison Swett Marden : Bir alýþkanlýðýn baþlangýcý görünmez bir iplik gibidir, ama o hareketi her tekrarlayýþýmýzda ipliði saðlamlaþtýrýrýz, ona bir elyaf daha ekleriz, sonunda kapkalýn bir kablo olur, düþünce ve hareketlerimizi geri dönülmez biçimde baðlar.
Oscar Wilde : Herkes benim düþünceme katýlýrsa, yanýlmýþ olmaktan korkarým.
Ömer Faruk Hüsmüllü : Nasýl olsa baþarýsýz olacaðým düþüncesi karþýlaþtýðýmýz problemlerde gereken çabayý göstermemizi engelliyor.Kendimizi beceriksiz birisi olarak düþünmeyelim ve suçlamayalým.Bu türden bir suçlamayý baþkalarýnýn bize yapmasýna da izin vermeyelim
Shakespeare : Eðer hayat terazimizin zevk kefesiyle denkleþecek bir akýl ve muhakeme kefesi olmasaydý kanýmýzdaki azgýnlýk, tabiatýmýzdaki kötülük bize en olmayacak iþler yaptýrýrdý.
Spencer : Zihinde meydana gelen düþünceler,aklýn prensipleri her ferdin kendi hayatýnda kendi yapmýþ olduðu deneylerle meydana getirmiþ olduðu fikir ve ilkeler olmayýp,bunlar bizden önceki nesillerin deneyleri ile oluþmuþlardýr ve bizim zihnimize kalýtým yoluyla geçerler.
Steve Chandler : Motivasyon düþünceden doðar. Gösterdiðiniz her davranýþýn öncesinde, o davranýþý esinlendiren bir düþünce vardýr
Steve Chandler : Özgüdüleme için ilk önemli dayanaðýnýz,kendi hakkýnýzdaki inanç ve düþüncelerinizdir.
Thomas Wilson : düþüncelerine hakim olamayanlar,kýsa zaman sonra davranýþlarýna da hakim olamazlar.
Victor Hugo : Hiçbir ordu, zamaný gelmiþ bir düþünceye karþý koyamaz.
William James : Her düþünce yaþayýþýmýz için elveriþli olduðu sürece doðrudur.





Ahmet Haþim : Ne yazýk ki, vucüdun çökmesi zekanýn olgunluk zamanýna rastlar.
Alain : Ahmaklar zamaný nasýl öldüreceðini, akýllýlar ise nasýl kazanacaðýný düþünür.
Anarchasis : akýllýlar nedenler üzerine tartýþýr, aptallarsa karar verir.
Bacon: metodu olan topal, metotsuz koþandan daha çabuk ilerler.
Balzac : zeka dünyayý yerinden oynatmaya yarayan maniveladýr.
Barrow : Hocama en akýllý kiþinin kim olduðunu sorduðumda bana;Az konuþup çok dinleyen, dedi
Bergson : zeka gerçekliði parçalayarak ve dondurarak,cansýz bir biçimde verirken; sezgi,nesneyi bütünlüðü,hareketliliði ve canlýlýðý içinde bize kazandýrýr.
Bernard Shaw : akýllý adam,aklýný kullanýr;daha akýllý adam baþkalarýnýn da aklýný kullanýr.
Cemil Meriç : bilinçsizlik döneminde bilinç, baþlý baþýna bir suçtur
Cenap Þehabettin : zekasýz kuvvet yýkabilir, fakat yapamaz.
Cicero : zeka, týpký bir tarla gibi ekilmeye ve bakýlmaya muhtaçtýr.
Chü-i: Ýleride karþýlaþabileceði sýkýntýlarý önceden sezip hazýrlýklý olan kiþi akýllýdýr
Dale Carnegie: Hatalarýný müdafaa etmek kadar kolay bir iþ yoktur. Fakat bu akýllý adam iþi deðildir. Gel sen hatalarýný kabul et baþkalarýnýn üstüne çýk, asaletin artsýn.
Dale Carnegie: Olabilirsen baþkalarýndan daha akýllý ol. ama daha akýllýyým deme.
Descartes : akýllý olmak da bir þey deðil,mühim olan o aklý yerinde kullanmaktýr.
Don Juan Matu:Ne zaman yaþamýný anlamsýz, yüzeysel ve sýkýcý bulmaya baþlarsan, þu dünya üzerinde kaç günün olduðunu düþün ve bu bilinçle davranýþlarýný gözden geçirerek yönlendir.
Eflatun: Daha akýllý olmaya çalýþmayanlar,gerçekten ahmak ve cahil kimselerdir.
Emerson : akýllý bir kimse, hiçbir zaman özür dilemek zorunda kalmaz.
Emo Phillips:"Çocukken her sabah Tanrý'ya yeni bir bisiklet için dua ederdim. Ama sonra Tanrý'nýn çalýþma metodunun böyle olmadýðýný anladým ve kendime bir bisiklet çalýp her sabah günahlarýmý affetmesi için Tanrý'ya dua ettim."
Geoffrey Chaucer :Dünyadaki aptallarýn sayýsý, akýllýlardan fazladýr.
Goethe : Açlýk, en akýllý balýklarý bile oltaya getirir.
Goethe : Büyük tehlike, yarý aptallarla yarý akýllýlarýn arasýnda yatar.
Henry Ford: Baþarýsýzlýk, daha zekice baþlama fýrsatýndan baþka bir þey deðildir.
Jack Ensign Addington : Sahip olduðumuzu akýllýca kullanmak,onu artýrmak için yatýrýmlar yapmak bir erdemdir,cimrilik deðil.
John Milton :Eðer güneþe akýllýca bakmazsak, karanlýk içinde kalýrýz.
Jonathan Swift : Hiçbir akýllý adam, daha genç olmayý istememiþtir.
Kafka : Ýnsanlarýn tüm kusurlarý sabýrsýzlýk, yaptýklarý iþte yönteme vaktinden önce son veriþ ve sözde bir sorunu, sözde bir çit içine almaktýr.
La Rochefoucauld :Ýnsanýn zekasýný gizleyebilmesi, büyük bir zekayý gösterir.
Lessing : zekasýný inkar edenin büyük bir zekasý var demektir.
Lincoln : Konuþup da aptallýðýnýzý belli etmektense susup akýllý sanýlmak daha iyidir.
Lois Bromfield: Bir gram zeka, bir kilo kültüre bedeldir.
Lord Chesterfield :Mümkünse herkesten daha akýllý ol, ama sakýn bunu onlara söyleme.
M.b.Hanefiyye : Hoþlanmadýðý bir kimseden kurtuluncaya kadar, güzel geçinemeyen akýllý sayýlmaz.
Muhammed Bozdað : Beyninizin hedefe çözüm bulma çabasý siz uyurken, uyanýkken, dalgýnken, bilinçli iken çözüm buluncaya kadar devam eder.
Pitigrelli : zeka kafanýn içindeki altýn madenidir.
Platon : akýllý konuþur, çünkü onun söylemek istedikleri var; aptal konuþur, zira kendinin bir þeyler söylemek mecburiyetinde olduðunu sanýr.
Publilius Syrus : Aptallar talihlerinden korkarlar, akýllýlar katlanýrlar.
Sadi : akýllýlar istedikleri þeyi, akýlsýzlar baþkalarýnýn istediðini öðrenir.
Senaca : Kendini akýllý sananlar kadar,dünyada aptal yoktur
Shakespeare : Aptal,kendisinin akýllý olduðunu zanneder;akýllý adam ise kendisinin aptal olduðunu bilir.
Shakespeare : Budalalýðýn sersemliði her zaman zeki kimselere bileytaþý hizmeti görür
Sir Mark Oliphant : Geçmiþte yaptýðýmýz akýllýca þeylerden kurtulabilmek için daha akýllý olmamýz gerekecek.
Sokrat : Ben bilmediðimi bildiðim için , öteki insanlardan akýllýyým
Sophokles : Býçak isteyen yara için akýllý bir hekim sihirli naðmeler söylemez.
Sun-Tzu : Dövüþ ustasý olanlar öfkelenmezler. Kazanma ustasý olanlar korkmazlar. akýllýlar dövüþmeden kazanýr, cahiller kazanmak için dövüþürler.
Syrus : akýllý adam baþkalarýnýn kusurunu görerek, kendininkini düzeltir.
Syrus : Verilen öðütlerden yalnýz akýllýlar yararlanýr.
Victor Hugo : Bir ulusun büyüklüðü , nüfusun çokluðu ile deðil , akýllý ve erdemli kiþilerin sayýsýyla ölçülür.
Victor Hugo : zekanýn milyonerleri paranýn milyonerlerine acýrlar.
Voltaire : Kendini akýllý sanan herkes aptaldýr.
Zhuge Liang : akýllýlar dövüþmeden önce kazanýrlar, cahiller kazanmak için dövüþürler.








Anton Çehov: “Ýnsan, inandýðýdýr.”
Bernard Shaw : Hukukumuzu yargýçlara, dinimizi rahiplere býrakýrsanýz, kýsa sürede hem hukuksuz, hem de dinsiz kalýrsýnýz.
Einstein : Bilimsiz din kör, dinsiz bilim ise topaldýr
Emil Michel Cioran:Bazý ebediyet ve ateþ nöbetlerinden sonra, tanrý olmaya niçin tenezzül etmemiþ olduðumuzu kendimize sorarýz.
Emil Michel Cioran:Her yerde olma avantajýnýn sefasýný süren, tanrý deðil Acý'dýr.
Emil Michel Cioran:Ýstihzanýn açýkgözlülüðü olmasa, bir din kurmak ne kolay olurdu! Çalçene translarýmýzýn etrafýna iþsiz güçsüz takýmýnýn toplaþmasýna ses çýkarmamak yeterdi.
Erma Bombeck :Umarým yaþamýmýn sonunda, tanrý'nýn huzuruna tüm yeteneklerimi tüketmiþ bir durumda çýkarým ve ona” bana verdiðin herþeyi kullandým” diyebilirim..
Fârâbî : tanrý,varlýklarýn en üstünüdür.Öncesiz ve sonrasýzdýr.Varlýðý tanýmlanamaz, bölünemez.O,etkinlik halinde akýldýr,hem bilen hem de bilinendir.
Franklin : Madem ki bu zenginlikler senin, neden öteki dünyaya götürmüyorsun?
Goethe : Kiþi bir þeye kendini tamamen adadýðýnda, tanrý da harekete geçer.
Herakleitos : Her þeye hükmeden tek bir yasa vardýr:Logos.Logos,karþýtlar halinde sürekli geliþir ve karþýtlýklarýn arkasýnda “Bir-olan” vardýr.”Bir-olan1 tanrý’dýr.
Heraklitos : tanrý,gün ve gecedir,kýþ ve yazdýr,savaþ ve barýþtýr,verimlilik ve kýtlýktýr.
Karl Jaspers : tanrý vardýr,insan sonludur ve ancak tanrý yönetiminde yaþayabilir.
Muhammed Bozdað : inanç tabiat kanunlarýný etkisiz kýlan ruhun bir parçasýdýr. Ruhun gücü konuþtuðunda tabiatýn gücü susar.
Muhiddin Arabi : Bir kimse kendi hakikatine arif olursa, hiçbir itikat ile kayýtlý olmaz.
Mustafa Güngör:Para kazanmak inançlarý pekiþtirir.
Ömer Faruk Hüsmüllü :Yobazlarýn din üzerinden siyaset yaptýklarý kesin! Ya siyasetçi laiklerin?
Portekiz Atasözü :Tanrý eðri çizgilerle, doðru yazar.
Sadi : Yüce tanrý görür, örter, komþu görmez, haykýrýr.
Shakespeare : Yüzün rengi, kalplerin casusudur. Mevlana tanrý size bir yüz vermiþ, siz kendinize bir tane daha yapýyorsunuz.
Türk atasözü : yarým hakim maldan, yarým hekim candan, yarým hoca da imandan eder.
Voltaire : tanrý’ya ettiðim dua pek kýsadýr: ”Tanrým, düþmanlarýmý gülünç duruma düþür. “

Abraham Cowley : Geçmiþ ve gelecek yoktur;yalnýzca sonsuz bir þimdi vardýr.
Austin Dobson : Zaman geçer derler, fakat heyhat... zaman durur, geçen biziz
Bacon : Düþünmeden konuþmanýn cezasý, sonradan çok çok düþünmeye mahkum
olmaktýr.
Bacon : Tabiatta rastlanan her taþýn altýný kaldýrýp bakmalýdýr.Çünkü gerçeðe bazen
caddelerde deðil, patika yollarda rastlanýr.
Benjamin Disraeli : Vakit deðerlidir ama gerçek, vakitten daha deðerlidir.
Bernard Shaw : Her þeyi düþünmek, çoðun her þeyi düzene sokmak demektir.
Bernard Shaw : Kendi dilini tam olarak bilmeyen, baþka dili de öðrenemez.
Curt Goertz : Zaman büyük bir öðretmendir, yalnýz ne yazýk ki daima öðrencilerini
öldürür.
Giovanni Verga :Dünya böyledir iþte, herkes kendi deðirmenine su çekmeye bakar.
Giovanni Verga :Dünya dediðin araba gibi bir þey, kimi gelir, kimi gider.
Ginny Lenz : Düþünürsünüz düþünürsünüz-Boþa gider-Düþünmediðinizi
düþündüðünüz zaman-Fikir parlayýverir.
Hume : Güneþ,yarýn doðacak mý,sorusuna hep önceki izlenimlerimizden yola çýkarak
evet yanýtýný veririz.Oysa þüphe duymamýz gerekir.Bugün güneþ doðdu diye yarýn
doðmasýný gerektirmez.
Hume : Ýç ya da dýþ duyularýmýzla evvelce duymadýðýmýz bir þeyi,düþünmemiz imkansýzdýr.

Hume : Nedensellik,alýþma ve inanmaya baðlýdýr.
J. F. Kennedy : Zamaný, üstünde uyuklayacak bir koltuk gibi deðil, bir araç olarak kullanmalýyýz.
J.Jack Rousseau :Zaman, birçok örtüleri kaldýrabilir.
Kant : Zaman, sessiz bir testeredir.
Karl Popper : Tümel açýklamalara,dolayýsýyla her þeyi açýklamak iddiasýnda olan
ideolojilere karþý çýkýlmalýdýr.
Karl Popper : Doða yasalarýnýn doðrulanamaz oluþu,sýnýrsýz tümel önerme
olmasýndandýr.Örneðin “Bütün bakýrlar elektrik geçirir.” Önermesi doðrulanamaz. Çünkü bunun doðrulanabilmesi için tüm evrende bu savýn sýnanmasý gerekirdi.
Konfüçyüs : Düþünmeden öðrenmek faydasýz, öðrenmeden düþünmek tehlikelidir.
Lincoln : Geleceðin en iyi yönü, bir gün gelmesidir."
Nietzsche : Neden'i olan Nasýl'a katlanýr.
R. Digest : Düþünmeden konuþmak, niþan almadan ateþ etmeye benzer.
Roy Chansior : Zaman, kolay elde edilen ve ucuz olan þeyleri siler.
Sadi : Ömür, temmuz güneþi karþýsýnda kardýr.
Simone de Beauvoir : Yýllar, bütün omuzlara ayný aðýrlýkla çökmez.
Thomas Mann : Zaman aklý, olgunluðu ve hizmeti artýrmak için bize verilmiþ en
deðerli sermayedir.
William Gladstone : Geleceðe karþý savaþýlmaz,zaman zaten bizden yanadýr.



Allessandro Allegri : Uyuyan köpeði uyandýrmaya gelmez.
Andersen : Hiçbir yol aþýlamayacak kadar yüksekten geçemez.
Andre Maurois : Dehayý ancak ýstýrap doðurur.
Arnold Toynbee : Uygarlýk bir harekettir, bir durum deðil. Bir yoldur. Liman deðil..
Bacon : Doðruya ulaþmanýn yalnýzca iki yolu vardýr:Bunlardan birincisi tek tek algýlarýmýzý bir yana itip,doðruluðu apaçýk sayýlan üst düzey önermelerden alt düzey önermeler elde etmektir.Ýkincisi ise tam tersine,olgularýn tek tek gözleminden yola çýkarak üst düzey genellemelere ulaþmaktýr.
Balzac :Altýndan zincirler en aðýr olan zincirlerdir.
Benjamin Franklin : Bir köpekle iki tavþan avlanmaz.
Benjamin Franklin : Cahil soru sormaz.
Bernard Shaw : Tarihten hiçbir þey öðrenilemeyeceðini, tarihten öðreniriz.
Bertolt Brecht : Büyük sýçrayýþ gerçekleþtirmek isteyen, birkaç adým geriye gitmek zorundadýr
Bertrant Russel : Tüm uzmanlarýn ayný görüþte olmalarý, hepsinin yanýlmalarý anlamýna da gelebilir.
Bertrant Russel :Bir rengi görmek duyumdur,ama rengin kendisi bir duyum deðil,bir duyu verisidir.
Çin Atasözü : En fazla ileriye giden ok, en çok geriye çekilmiþ yaydan çýkar.
Descartes : Her zaman ara, bir gün altýn ararken bakýr bulursun, yarýn bakýr ararken altýn bulursun.
Dostoyevski : Gerçeðin yarýsýný söylemek hiçbir þey söylemektir.
Ella Wheek Wilcox :Bir gemi Doðu’ya gider,biri Batý’ya-Esen ayný rüzgarla-Hangi yöne gideceðini belirleyen-Rüzgar deðil,yelkendir.
Firdevsi:Dünya baþtan baþa, aslý olmayan bir masaldan baþka bir þey deðildir.
George Sand: Dehayý anlayacak olan ancak dehadýr.
Goldfinger : Hukuk devleti duvara benzer,çarpan düþer.Kanun devleti ise örümcek aðý gibidir.Delen geçer,delemeyen takýlýr.Vatandaþlarýn,adaletin ortadan kalktýðýna ve kuvvetlinin haklý kabul edildiðine inanmalarý devlete olan güvenlerini ortadan kaldýrýr.
Gorgias : 1.Hiçbir þey yoktur, 2-Olsaydý da bilinemezdi, 3-Bilseydik de baþkalarýna iletemezdik.
Gorgias : Sözlerin birtakýmý keder yaratýr,baþkalarý sevinç,birtakýmý korku,baþkalarý dinleyicileri güvenle doldurur,yine baþkalarý belki bir kötü inandýrma gücü ile ruhu zehirler,büyüler.Rakiplerin ciddiliðini gülmelerle yýkmalý,gülmelerini de ciddilikle.
Herakleitos : Bir nehire ikinci defa girmek mümkün deðildir.Çünkü arkadan gelen baþka bir sudur,yayýlýr ve yeniden toplanýr,istenir terk edilir,uzaklaþýlýr ve yakýnlaþýlýr .
Herakleitos : Deðiþiklikten baþka hiçbir þey devamlý deðildir.
Herakleitos : Deniz en artýk ve berbat su,balýklar için içilir ve kurtarýcý,insanlar için içilmez ve yok edici.
Herakleitos : Eþekler, samana sahip olmayý, altýna sahip olmaktan çok severler.
Hesiodos : Ceza ile suç, ayný anda birlikte doðarlar. Cezasýný bekleyenler onu çekiyor demektir.
Horeau :Haklýlarýn mahkum edildiði bir ülkede, bütün doðrularýn yeri cezaevidir.
Hume : Dýþ çevrenin var oluþu,nedensellikle kanýtlanabilir.Ancak nedensellik hiçbir zaman algýlanamaz,sadece düþünülebilir.
Ýngersoll :Kral olup paramý dilenci gibi harcamaktansa,dilenci olup paramý kral
gibi harcamayý yeðlerim
Kant : Sokrat “aklýn ideali”dir.
Karl Jaspers : Aslýnda,inançsýzlýkta,inanmak isteyen ve buna kendini ikna etmeye çalýþan bir baský var.
La Bruyere : Büyük adamlar tarihi, tarih de büyük adamlarýn yaptýklarýný süslemiþtir.
Leo Burnett :Yýldýzlara ulaþmak için elini uzat. Belki onlarý avuçlayamazsýn ama en azýndan elini çamura bulamamýþ olursun.
Lord Chatham :Kanunlarýn bittiði yerde zulüm baþlar.
Mark Twain : Gök gürültüsü iyidir, gök gürültüsü görkemlidir; ancak iþi bitiren yýldýrýmdýr.....
Mark Twain : Herkes aya benzer, kimseye göstermediði karanlýk bir yüzü vardýr.
Max Depree : Rüzgarýn yönünü deðiþtiremiyorsanýz, yelkenlerinizi deðiþtirin.
Melih Arat: Kafamýzda binlerce cevapsýz sorunun olmasý, binlerce sorusuz cevabýn olmasýndan daha iyidir.
Mevlana : Baþlamak bitirmenin yarýsýdýr.
Mevlana : Biri buðday elde etmek için ekin ekerse sonunda saman da elde eder. Fakat saman ekersen buðday elde edemezsin ki!
Michelangelo :Ýnsanlar, benim ustalýðýmý elde etmek için ne kadar sýký çalýþtýðýmý bilseler, onun o kadar hayret edilecek bir þey olmadýðýný anlarlardýr.
Milan Kundera: Hatýrlamak için yavaþlar, unutmak için hýzlanýrýz.
Mirabeau :Adalet topaldýr, aðýr aðýr yürür, fakat gideceði yere er geç varýr.
Montaigne : Brütüs ekmeðini yediði Sezar'ý belki aðlayarak hançerledi, Fakat hançerledi.
Montaigne : Ýnsanlar baþaklara benzerler, içleri boþken baþlarý havadadýr, içleri doldukça eðilirler.
Montesquieu : Bir kiþiye yapýlmýþ haksýzlýk , bütün topluma yöneltilmiþ bir tehdittir.
Nef'i :Hasmýn sitemini anlamamak, hasma sitemdir.
Nietzsche : Açýklanmamýþ karanlýk bir konu apaçýk bir konudan daha önemli sanýlýr.
Nietzsche : Günde on kez yenmelisin kendini; bu iyi bir yorgunluk verir ve gönlüne afyon gibi gelir
Nietzsche : Gür ýrmaklar kendileriyle birlikte bir çok çakýl ve çalý çýrpýyý da sürükler; güçlü ruhlar da bir çok aptal ve mankafayý.
Nietzsche : Ýçine doldurulacak çok þey olduðu zaman, günün yüzlerce cebi vardýr.
Nietzsche : Ruh arayanda, hiç ruh yoktur.
Nietzsche : Uçurumlarý sevenin ,kanatlarý olmalý
Nietzsche :Bir uçurumun içine baktýðýnýzda,uçurum da sizin içinize bakar.
O.Miller : Büyük laflarý çok kullananlar , size bir þey söylemeyi deðil , sizi etkilemeyi amaçlýyor demektir.
Pablo Picasso : "Cisimleri gördüðüm gibi deðil, düþündüðüm gibi boyarým
Pablo Picasso : Bugün dünyanýn sonu gelecek diye meraklanmayýn. Avustralya'da çoktan yarýn oldu.
Paul Heyse : Kara tavuðun da yumurtasý ak olur.
Paul Heyse : Þeytan bir þeyi gizlemesini deðil, yapmasýný öðretir.
Paul Valer : Hiç yanýlmamýþ olan büyük bir tehlike karþýsýndadýr.
Paul Valery : Düþünür; yeniden düþünen ve þimdiye kadar üzerinde düþünülmüþ
þeylerin asla yeterince düþünülmemiþ olduðu kanýsýna varan kimsedir.
Paul Valery : Her zaman yazabileceðimi, hiçbir zaman yazmam.
Persius : Kýrdým diyorsun zincirlerini...Evet, köpek de çeker koparýr zincirini, Kaçar o da, ama halkalarý boynunda taþýyarak...
Pineaste Barnu : Bazýlarýný hep aldatabilirsiniz.Bazen de herkesi.Ne var ki, herkesi her zaman aldatamazsýnýz.
Publilius Syrus : En yükseðe eriþmek için en aþaðýdan baþlayýn.
Richard Wilkins : gerçek deðiþim kimi eski þeyleri farklý görmeye baþlamaktýr.
Richard Wilkins : Eðer kendinize yön arýyorsanýz yolunu kaybetmiþ birine sormayýn.
Richard Wilkins : Ýlerlemenizin önündeki en büyük engel kendinize güvensizliðinizdir.
Richard Wilkins : Yüzeyde hazine bulamazsýnýz.
Rivarol : Aðýr bulutlar gibi, aðýr yürekler de sularýný akýtýnca rahatlarlar.
Rum Atasözü : Taþ da yumurtanýn üstüne düþse, yumurta da taþýn üstüne düþse, olan yine yumurtaya olur.
Russy : Kendinizi yönetirken kafanýzý, baþkalarýný yönetirken kalbinizi kullanýn.
Sadi : Sen! Kandili göremeyen kör! Kandille neyi göreceksin
Sadi : Altýnýn ne olduðunu mihenk, cimrinin kim olduðunu dilenci bilir
Sadi : Ben doðru yolda kaybolmuþ kiþi görmedim.
Sadi : Biri bütün gece hastanýn baþýnda aðladý. Sabah olunca o öldü, hasta iyileþti.
Sadi : Bütün çiy taneleri inci olsaydý, çarþý katýr boncuðu gibi inci dolardý.
Sadi : Cimrinin gümüþü, kendisi gömülünce topraktan çýkar.
Sadi : Engin deniz taþ atmakla bulanmaz.
Sadi : Evvela temel, sonra duvar gelir.
Sadi : Ýçsiz cevizi hafifliði ele verir
Sadi : Ýki þey aklýn eksikliðini gösterir: Konuþulacak yerde susmak, susulacak yerde konuþmak.
Sadi : Ne karýnca zayýf olmakla aç kalýr, ne de arslan pençesinin ve kuvvetinin oruyla karýn doyurur.
Sadi : Nice yürük atlar yollarda kalmýþken, topal eþek sað salim konaða ulaþýr.
Sadi : Timsahýn aðzýný düþünen, kýymetli inciye kavuþamaz
Sadi : Ülke yönetimini baþkalarýna veren hükümdar tahttan indirilir.
Sales :Öfkelenmek beþeri bir olaydýr, fakat bilahere sakinleþmemek ve affetmemek ayýplanacak iðrenç bir harekettir.
Samuel Johnson : Geleceði satýn alabilecek tek þey bugündür.
Samuel Johson :Araþtýrma, düþünmesini bilenlerin ilk ve son isteðidir.
Samuel Smiles : Tembel bir dimað, þeytanýn çalýþma odasýdýr.
Schiller : Dil , bir ulusun aynasýdýr. Bu aynaya baktýðýmýz zaman , orada kendimizin gerçek yankýsýný görürüz
Sean O'Casay : Dönemeci olmayan yol uzun görünür.
Senaca : Saadet bile haddini aþarsa azap olur.
Senaca : yeryüzünde güneþ ýþýðýna layýk olmayan nice insan var. Ama güneþ her gün doðar.
Shakespeare : Cahillik, dünyayý sarsabilecek büyük bir güçtür.
Shakespeare : Çoban koyunu arar, koyun çobaný aramaz.

Yunus Emre: Daðlar nice yüksek ise, yol anýn üstünden geçer.
Siyu KaBilesi : Su gibi olmalýyýz. Her þeyden aþaðýda, ama kayadan bile kuvvetli...
Stanislaus Leszcynski : Kartalýn beðenmediðini kargalar kapýþýr
Steve Chandler : Çok küçük ve çok belirsiz hedeflerin hiçbir gücü yoktur.
Steve Chandler : Kendinizden komik çözümler bulmayý isteyin. Kahkaha , düþünceniz üzerindeki tüm sýnýrlamalarý kaldýracaktýr.
Stirner : “Ben” en yüksek deðerdir.Birey kendisi dýþýnda hiçbir þeye ve hiçbir kimseye karþý sorumluluk altýnda olmamalýdýr.Ýnsan eylemlerini haklý çýkaran þey,yalnýzca kendi beninin gücüdür.
Þirazi: Sonu olmayan hiçbir yol yoktur
T.L.Osborn : Daima doðru söyleyin ki, söylediklerinizi hatýrlamak zorunda kalmayýn.
T.S. Eliot : Þimdiki zaman ve geçmiþ zaman belki de gelecek zamanda mevcuttur; gelecek zaman ise geçmiþ zamanýn içindedir.
Thomas Browne :Dünya, sonsuzluk içinde küçük bir parantezdir.
William Blake : Sarnýç saklar, çeþme taþýrýr.
William Mc. Fee : dünya karþýlaþtýðýn fýrtýnalarla deðil gemiyi limana getirip getirmediðinle ilgilenir.
WilliamRussel:Boþ zamaný iyi deðerlendirmek, çok ciddi bir sorumluluktur.
Yuan Hung-Dao : Bir günlük sinek için akþam ölüm, uzun bir ömürdür.
Zapatista Deyiþi : Parmak güneþi gösterir de sen parmaða bakarsan, aptalsýn demektir. Güneþe bakarsan daha da aptalsýn. Bakman gereken þey, güneþle parmak arasýndaki mesafeden uçan kuþtur.