Canı, balı, ilk göz ağrısı Ali Rıza'nın
İç Anadolu'nun yaylasında
Sonsuz kıraçlara tepeden bakmakta
Yanında neredeyse yirmi kadın
Üstlerinde bir model bindallı
Ayaklarında el örme yünden çoraplar
**
Ve hepsi yuvarlak sini etrafında
Ve hepsinin ellerinde tahtadan şimşir kaşıklar
Aynı toprak çanağa kaşık sallar
Erişteden çorbanın tadı da bir farklı
İçlerinden bir tek aklı, Elif Ana zorlar
Anlaşılan O, kadınların Ece Anası
**
Yirmi kadının beşi yün eğirir, hüzünle
Beşi kilime sabır duası okur, göz nurlarıyla
Diğer beşler ellerinde yayık, yerle gök arasında
Sevdalarına yanık, yanık türküler yakar
Eğlenir, eğleşir eşlik eder her ana Elif Ana
Bu ebruli hayallerle uykuya dalıp gider
Uyku ve uyanıklık arasına kabuslar
Ardı sıra elemler konaklar
**
Derken gece gündüze zor kavuşur
Postacının heybesinde bir muştu
Mektubun içi dışı kan dolu
Çünkü her satır kana bulanmıştır
Yozgat'ın tepelerinde Ali Rıza'sı
Vatan uğruna bozguna uğramıştır
**
Göğsünden alınan mektupta şöyle yazılıdır:
"Ey vatan, sana canım feda
Geceymiş, gündüzmüş gözümü kırpmam
Şehit olurum senin uğruna!.."
Yürek yırtan dip not düşmüş;
"Şafağa üç günüm kaldı Elif Anam"
Mektubun sağ alt köşesinde;
Bir de üç yıldızlı imza;
***Yüzbaşı Ali Rıza...

Emine Pişiren/Edremit -Akçay
26.06.2010