..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Tarih, hiçbir zaman orada bulunmamış kişiler tarafından anlatılan hiçbir zaman olmamış olaylarla dolu bir yalan. -Santayana
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > İlişkiler > Müşerref ÖZDAŞ




7 Temmuz 2010
Sevgi Bekler mi?  
Müşerref ÖZDAŞ
Yönümüzü nasıl belirleyeceğiz yarınlara yürürken? Pusulamız şaşarsa, yabancı kıyılara savurursa bir dev dalga bizi?...


:BEEC:

SEVGİ BEKLER Mİ?



Sordular bir gönüle: Aşkın ömrü ne kadardır?
Cevap verdi: Kavuşamadığın sürece uzundur, çok uzun…

Üzerinde düşünülebilecek bir cevaptı bu. Kavuşmak her şeyi çözüyor muydu? Yoksa yeni arayışlara kapı mı aralıyordu? Sevgi bekler miydi? Ne kadar bekleyebilirdi? Yeterince sabırlı mıydı? Bu bekleyiş sürecinde yağan yağmurlarla ıslanır, gökkuşağını görür müydü? Sevgiler karşılıklı mı olmalı, karşılıksız mı? Ne kadar verirsem o kadar almalıyım mı demeliyiz?

Ben düşünüyorum da, karşılıksız mıdır diye sevgiler? Hayır, değil, değil… Her şeyin bir karşılığı var, aşkta da, ailede de, toplumda da…

Sordular bu kez benim gönlüme:

Sevdiğini ta uzaklardan sarıp sarmalayabilir misin? Onun mutluluğu için feda edebilir misiniz kendi isteklerini ve mutluluğunu, zamanını? Her ilişkinin içinde bir miktar da egoizm var mıdır?

Cevap verdi gönlüm:

Özlemek sevmektir. Özlemek sevgiyi büyütür içimde. Zaman tüketmeye çalışırken, özlemlerim büyütmeye çalışır. Cevaplarını bildiğim sorular kadar bilmediklerimi de sorarım her fırsatta. Sorgulamaların başlaması demek, içinizdeki okyanusun kabarması demektir. Bir süre sonra bu okyanusun taşıp, yıkıntılara sebep olma ihtimali de vardır. Ne çok şey gizleriz içimizde ve bunca gizlenmiş sırla birlikte yaşamak ağır geliverir günün birinde. Sımsıkı kapattığımız kapılarımız sert bir rüzgarla ardına kadar açılıverir.

Böylesi zamanlarda ben kapımı kapatmam. Bırakırım açık kalsın. Bilirim ki bu kapılardan çok şey taşıp çıkacak dışarı. Yüklerimden kurtulacağım, yüreğimin ağırlıklarından kurtulacağım. Taze, ılık bir bahar havası dolacak içeri.

Uzaklardan, yorgun gelen bir yolcuyu ağırlayabilirim, aç ise doyurup, yaralıysa yaralarını sarabilirim. Gitmek isterse yoluna, gönderebilirim. Yanlış da çalınmış olsa bu kapı gelen konuk olup hoş anılar bırakacaktır. Gönül hırsızları da girse açık kapıdan, arkalarında bırakacakları izleri olacaktır… Kısacası her türlü durumla yüzleşebilecek ve başa çıkabilecek yüreğe sahibim. Kapıma geleni geri döndürmem. Gelen çıkıp giderken bir daha hiç açmayacakmış gibi kapatıp çekip gitse de…

Gidenin ardından suskun kalabilirim ya da içimde taşan okyanuslarda hayallerimi yüzdürebilirim. Belki darılırım kendime, bekli de gidene…
Belki ben de yanıldığım gibi yanıltırım da. Ve benim de sertçe kapatıp çıktığım kapılar kadar, geri döndüğüm, dönmek isteyebileceğim, yeniden çaldığımda belki açılacak belki de açılmayacak, açılamayacak kapılarım olacaktır.


Sordular başka bir gönüle:
Aşk egoist midir?
Cevap verdi, derin düşüncelere dalarak:

‘’ Ben seni sevmeyi sevdim.’’
‘’ Ben sevgiyi sevdim.’’
‘’ Ben sevmenin bana hissettirdiklerini sevdim.’’
‘’ Ben kalp çarpıntılarını sevdim.’’
…………………………
‘’ Ben seni sevdim.’’

Son sırada tesadüfen yer almadı en son yerleştirilen sevgi ifadesi…
Karşımızdakini sevmek değil, öncelikle hissedebileceklerimiz için isteriz sevilmeyi. ‘’Sevmeyi ‘’ demiyorum ısrarla, ‘’Sevilmeyi’’ diyorum!

Karşınıza biri çıkar da bir gün ‘’ Ben seni sevmeyi sevdim.’’ derse, bilin ki öncelik kendindedir. Siz sonra geleceksiniz. Egoizmin bir türü işte bu. Ardından sorular da gelir. ‘’ Neden sen beni, benim istediğim gibi sevmiyorsun?’’…
Cevabım şu olurdu bu soruya: Ben hiçbir zaman sen değilim, sen olamam.’’ Ancak, sevmek ve sevildiğini hissetmek elbet insanı yükseklere çıkaran bir duygudur.


Sorulara devam edelim.
Cevabı bekleyen, bekletilen, beklenen gönüllerden gelsin bu defa:

Sevgi beklemeli midir? Yoksa yola mı düşmelidir? Keşfe mi çıkmalıdır gizemli şehirleri bulmak için? Gizemli bir şehir midir sevgi? Keşfetmeye değer neler bulunabileceği, herkesin hayal dünyası ile mi sınırlıdır? Keşfetmek, içimizdeki merakı bitirir ve terk mi edilirdi o şehirler bir süre sonra?

Bekleyen gönül cevap veriyor:

Gözü kapalı değildir sevdalar. Her ne kadar öyle görünse de çoğu kez. İçsel gözünüz gördüğüyle, sezdiğiyle bir karara varmıştır. Cevap ve karar çok derinlerden gelmiştir. ‘’Bekle, değecektir beklemeye.’’ demişse, beklemeye başlamışızdır. Gizemleri keşfetme zamanının geleceğini sezmişizdir. Hayallerle başlayacağını her yeni keşfin bilir yüreklerimiz. Gizemli şehirlerde büyülü yolculuklar yaparken biz de keşfedilmekteyizdir aslında. Bu büyü bizi sarıvermişse terk etmek bir yana daha da çekiliriz derinlerine.


Bu şehirde mutluluk var mıdır? Nedir mutluluk? Kapısını her çalana açar mı? Gözyaşıyla akıp yitebilir veya kahkahalarla taşabilir mi uzaklara?



Ve sorular devam ediyor. Cevaplamak isteyen gönüller buyursun.


Zaman gibi, sevgi de kimseyi beklemiyor mu?
Sevgi bekliyor da, seven mi sabırsızdı? Sabırla geçen bu süreçte benlikler katılaşabilir, katman katman eksilebilir mi bekleyenler?

Sevgiler umut mudur? Umutlar yarınlarda mıdır? Yarınlar umut mudur? Umutlar mıdır tükenen, biz miyiz onları tüketen veya tükenen?

Yönümüzü nasıl belirleyeceğiz yarınlara yürürken? Pusulamız şaşarsa, yabancı kıyılara savurursa bir dev dalga bizi?...

Başka kıyılara savrulsak da, zifiri karanlıklarda kalsak da, su gibi, sevgiler de akar ve yolunu bulur yeniden. Sormamız gereken şudur kendimize: ‘’ Değer mi?’’ Evet,(Yine de) her şeye değer diyebiliyorsak yola çıkmalı. Kalbimizin yön göstereceğine inançla ve güvenle. Ama bilinmeli ki, sevgiye ulaşmak için çıkacağımız yolda bizi oyalayanlarla da karşılaşmak mümkün olacaktır. İki çift laf ederken bir eski tanıdıkla ve uçan bir kuşa bakarken arkamızdan geçip gitmiş de olabilir beklediğimiz.

Tebdil-i kıyafet ile dolaşan bir sevgi de olabilir karşıdan gelen. Yollarımız karşılaşmış, belki de selamlaşmış ve o olduğunu bilmeden geçip gitmişizdir. Boşuna arar, boşuna bekleriz. Bakıp da görmemek, kalp gözünü kapanmış olması da mümkündür elbet. Gerçeğin ne olduğunu bilmek, tanımak için asıl o gözün açık olması gerekir ki geleni fark edip, geçip gitmesine fırsat vermeyelim. Belki çok sonra farkına varıp kaybımızın geri dönmek isteriz. O zaman da geç kalmış oluruz. Başka bir yerde soluklanmak üzere durmuş, başka gönüllere konuk olmuş bulabiliriz aradığımız sevgiyi…

Yaşam, kendi belirlediği kuralları içinde, belki yeni tesadüflere, tesadüf gibi görünen olaylara doğru akmakta, bizlerin önüne madde madde serilmektedir. Yürüdüğümüz yolda karşımıza çıkan bu maddeleri bazılarımız okuyup anlayabilmekte, bazılarımız da hiçbir şey anlayamamaktayız.

Binlerce yüreğin binlerce sevgi barındırdığı gibi, binlerce yürek, binlerce acıyı da barındırmaktadır. Binlerce yürek umut yolundadır. Gecenin karanlığında, yıldızların ışığında bile yürümeye devam eden inançlı yürekler, yarınlara, umutlara çıktığımız yolumuzda bizlere yoldaş olsun.

Yaşam bir kurgulama mıdır? Bizler figüranlar mıyız? Bu sorulara cevap arar her yürek. Sorularımızı bazen yüksek sesle, bazen de kimsenin duymayacağı şekilde sorarız. Bulduğumuz cevaplar yüreklerimizde saklı kalacaktır belki de.

Sizin bir cevabız var mı? Ne dersiniz? Aşkın ömrü sizce ne kadardır? Sevgi bekler mi? Seven sabırsız mıdır? Sevgi umut mudur? Umutlar yarınlarda mıdır?
Yarınlar umut mudur?

Umutsuz, sevgisiz, yarınsız kalmamanız dileğiyle.
Kapılarınızı açan ve gülümseyerek, aydınlatarak girenlerin çok olması dileğiyle…


Bekleyenlere ve beklenenlere sevgiyle…

Müşerref ÖZDAŞ

.Eleştiriler & Yorumlar

:: ...
Gönderen: Ömer Faruk Hüsmüllü / , Türkiye
8 Temmuz 2010
Çok çok güzeldi. Zevkle okudum. Kutlarım. Sorduğunuz sorulara gelince: Cevap veren çıkabilir, ama bu cevapların kabul göreceği kuşkuludur. O nedenle iyisi mi bırakalım gene soru olarak kalsınlar. Teşekkür ederim paylaşım için. Saygılarımla. //// Teşekkür ederim sayın Hüsmüllü. ( Müşerref Özdaş )

:: aaah ah diyorum:)
Gönderen: Rüya Bayram / , Türkiye
8 Temmuz 2010
Cesur bir yüreğin cesaretlendiren bu yazısı için tebrikler sevgili Müşerref.... /// Ben teşekkür ederim sevgili Rüya. :) ( Müşerref Özdaş )




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın İlişkiler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Umutlar Tükenirse
Aldanmalar,aldatmalar ve Yalanlar Üzerine Düşüncelerim
Aşk mı? Alışkanlık mı?
İzler, Yaslar ve Yaşlar
Beyaz Atlı Hayaller
Kalanlar ve Gidenler
Yaşamın Ortasında Bir Yalnız Adam
Günümüzün Dürüstlük Anlayışı Sorunsalı
Tozlu Bir Rafta ve Anılarda Kalmak
Korkularım

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Çiçekleri Döken Bahar
Sevgi Sihirdir
Geceler Günahı Saklar
Hayvan Olmanın Dayanılmaz Ağırlığı
Muhteşem 8 Yıl
4g : Gittim - Gördüm - Gezdim - Geldim (Eskişehir’in Yeni Yüzü)
Dağılan Bulutlarım
Sevgi Şehri Şehir Rehberi
Tanrıya Mektup
Gelecek Daha Kaç Tecavüze Gebe?

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Olsaydım [Şiir]
Sevgi (Seni) Ektim Yüreğime [Şiir]
Ateşi Yakan Bilir [Şiir]
Sahtekarlar Balosu [Şiir]
Sualler (1 ) [Şiir]
Yaşam - Aşk - Tutku - Sevgili [Şiir]
Yaşam Akıyor Yanı Başımda [Şiir]
Zamanın Kıyısında [Şiir]
Hani Bir Şarkı Var Ya [Şiir]
Yürekte Bir İmzadır Sevdan [Şiir]


Müşerref ÖZDAŞ kimdir?

Biyoloji öğretmeniyim. 1978'li yıllardan beri edebiyat,şiir,resim ve geleneksel sanatlardan "ebru " ve "kaat'ı " ile uğraşıyorum. Sevgi yolu, Ortanca ve Mahzunice adlı dergilerde yazılarım yayınlanmaktadır. Turkhaber ve Cbhaber internet gazetelerinde de köşe yazarlığı yapmaktayım. Edirne-Uzunköprü SES gazetesinde de yazmaktayım. Yaşamın en iyi öğretmen olduğunu biliyorum. . . Ve sınavını en hazırlıksız zamanlarda yaptığını . YAŞAM BİR ŞİİRDİR. . . ŞİİR DE SEVDAM. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Etkilememeye çalışıyorum..Herkesin de ne olursa olsun bir süre sonra kendine bir tarz oluşturduğunu düşünüyorum...


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Müşerref ÖZDAŞ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.