"Küle değil, ateşe üflemelidir." -Divanü Lügat-it Türk, Savlar |
|
||||||||||
|
Ya yanyana gelin adam olun, Ya da adam gibi kaybolun. Bu bir çığlık… Türkiye adım adım orta çağ karanlığına sürüklenirken, Siz neredesiniz ? Siz aklı, zekası, bilgisi ve kültürü altında ezilenler, kendi deryasında boğulanlar. Siz aklınızı şişkin egolarınızla harita bozup harita çizmeye yorarken, cehalet dağları aştı. Siz, Aydınlar, yazarlar, sanatçılar… Sendika başkanları… Sivil toplum örgüt yöneticileri… Programında laik, demokratik cumhuriyet ilkeleri yazılı olan siyasi parti başkan ve yöneticileri… Ötekileştirilmiş toplumsal kesimlerin temsilcileri… Bizim bilmediğimiz ve sizi serin tutan güvendiğiniz sığınacak sıra dağlarınız mı var ? Bulunduğunuz konum çok mu rahat ? Koltuklarınız şimdilik sıcak mı ? Korkuya papuç bırakmayacak, gözü kara olanlardan mısınız ? Yoksa korkularınızı ıslık çalarak mı yeniyorsunuz tenhalarda ? Veyahut bilmediğimiz bir derdiniz mi var ? Yerlerinizden kımıldayın, adım atın birbirinize. Kendinizi dünyanın merkezine koymakdan vazgeçin. Hiç biriniz, hepinizden daha çok akıllı ve güçlü değilsiniz. Ya birbirinizi anlayın ve güvenin, çoğalın, Ya da ortalıktan kaybolun. Zaten silecekler sizi bu coğrafyadan bu böyle giderse; Eşit yurttaşlıktan bolca sözediyorsunuz diye, Demokrasi ve laiklik kavramlarını ağız dolusu söylüyorsunuz diye, Evrenseldeki yöreseli, yöreseldeki evrenseli görüyorsunuz diye. Hümanist ve çevrecisiniz diye, Sizi silecekler bu topraklardan. Ama sizden önce gidecek olan, sınırlı da olsa özgürlükler olacak bu ülkeden. Sizden önce bu toprakları terkedecek olan, insan hakları kırıntıları olacak. Sizden önce tüm farklılıklar, inançsal, kültürel, sanatsal, tarihsel zenginlikler gitmiş olacak. Kuşkusuz, bu kavramlar yok olmayacak, kendini algılayan, özleyen, değer veren içselleştirmiş toplumlarla buluşup bir başka coğrafyada yeşerecekler. Sizlere gidecek yer bile kalmayacak. Dostlar bu ne aymazlık böyle. Ya yanyana gelin adam olun, Ya da adam gibi kaybolun. Bu bir çığlıktır duyulsun diye; Bu bir mumdur karanlığı parçalasın diye; Bu bir direnç tazeleme şiiri olsun, Bir işe yarayabilir, Son bir umut, Olur- Ya…! Strasbourg, 25 Eylül 2010
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © David Durak ARSLAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |