Paul'un Peter hakkýnda söyledikleri, Peter'den çok Paul'u tanýmamýzý saðlar -Spinoza |
|
||||||||||
|
Yukarýda yaptýðým giriþ, bir öyküye baþlamak için çok da matah olmasa da benim anlatým tarzýmdan kaynaklanan bu gibi farklýlýklara alýþýk arkadaþlarýn zevkle okumalarýný dilerim. Nasýl ki hiç de boþ olmayan bir boþlukta kritik bir zamanda saniyenin milyarlarda biri ölçeðinde, Büyük Patlama yani nam-ý diðer Big-Bang meydana gelmiþtir. Ortaya çýkan madde ve anti madde birbirini yok ederek kalan maddelerden oluþan evrende savrulan ve þekillenen madde geniþlettiði evrenin ayrý köþelerine savrularak her biri kendide ve kendisi için var olmuþtur. Ýþte, kahramanlarýmýz Kaktüs ve akrep de çölün ayrý yerlerinde kendinden ve kendisi için var olmaya devam etmektedir. Evrenin bir parçasý olan Doðada sadece bir yansýma olan bana da bu hikâyeye hayat vermek düþüyor. Hayat, güneþ ýþýnlarýnýn fütursuz foton tacizine uðrayan pangaea çölünde baþlýyor. Kaktüsümüz çölün merkezinde çevresinde kerpiç duvarlar olan bir alanda yaþamaktadýr. Yaþadýðý bölgeden haliyle ayrýlamamakta olsa da bu merkezi bölgedeki yollardan itlisi de bitlisi de geçerdi. Kaktüs, her gelen geçene laf atýp konuþmayý pek severdi. Her ne kadar çöl olsa da Pangaea’da bazen yaðmur yaðardý. Kaktüs her yaðmuru deðerlendirir. Olanca gücüyle su biriktirirdi. Gelen geçen bir yudum su istese de dikenleri yüzünden pek yaklaþamazlardý. Kaktüsümüz öyle cimri ki kendisi bile içmezdi suyunu. Durum böyle iken bir Akrep çýkageldi. Bizim kaktüs hiç akrep görmemiþ, bir muhabbet bir muhabbet aðzýndan girdi burnundan çýktý akrebin. Akrep ise su gölgesinde düþ gezgini. Tuttuðunu koparýrdý. Koparmada pangaea birinciliði vardý. Koparamasa tüm zehrini akýtýrdý. Böyle çokbilmiþ kaktüslerin bilinçaltýndaki susuzluðunu hemen seziverirdi. Kaktüs fazla su biriktirdiði için çürümek üzere idi. Dikenlerine raðmen oldukça çekici görünüyordu. Akrep, dürüstlük abidesini oynayan kaktüsle biraz vakit geçirmenin bir zararý olmaz dedi. Suyun masalýna bir düþ uydurdu. Kaktüsün özlemlerini bilinçaltýndan çýkan imgelerle betimlemesi, akrebin su masalýný beslemekteydi. Ama öyle bir zaman geldi ki bu masal düþlere de sýðmaz oldu. Bu masaldan sýkýlan kaktüs ve akrep arasýnda geçen bir diyalog: Akrep - Çocuðun biri denize sevdalýydý. O kadar ki büyüdüðünde Pangaea’nýn denizini kucaklayacaðýný düþünürdü. Kaktüs - Ya öyle mi? Akrep - Evet, düþünürdü ve düþünmeye devam ederdi. Küçük kafasýnda, þu an kucaklayamýyorum ama büyüdüðümde kesin kucaklarým derdi. Kaktüs - Hým. Ee Akrep - Ne yani bana inanmýyor musun? Kaktüs - bunu da nerden çýkardýn? Akrep - Soruma soruyla cevap veriyorsun. Kaktüs - Ayrý tellerden mi çalýyoruz? Öyle mi diyorsun? Peki, o zaman topla artýlarýný eksilerini benden git anlýyor musun? Sana tahammül edemiyorum artýk. Akrep - Ben artýk mýyým? Bu oyunun kurallarýný sen koymamýþ mýydýn? Her þey senin istediðin gibi oldu. Senin kurallarýný kabul etmiþ bulunuyorum zaten. Kaktüs - Bana bak kancayý taktýn bana, rahatsýz edici oluyorsun ama. Akrep - Orada dur. Bu kadarý yeter bana, baþtan söyleseydin bu duruma düþmezdim. Beni yoldan çeviren sensin. Kaktüs - Ben kimseyi rahatsýz edici olmakla suçlamýyorum. Ne anlamaz þeysin sen. Akrep - Ýstersen bir ara verelim. Herkes artýlarýný eksilerini düþünsün. Kaktüs - Bak bu konuda anlaþtýk tamam. Akrep -Anlaþamadýðýmýz konular olduðunu da nereden çýkarýyorsun? Kaktüs -Bak bunu demekle bile anlaþamadýðýmýz konular olduðu anlaþýlýyor. Akrep -Nasýl yani? Kaktüs -Anlaþamadýðýmýz konular olup olmadýðýnda bile anlaþamýyoruz. Akrep -Anlaþamadýðýmýz konular olup olmadýðýnda anlaþamamamýz anlaþamadýðýmýz anlamýna gelmez. Kaktüs-Hani bir ara verecektik? Akrep –Tamam … Kýsa bir ara Zaten bunlardan bir hancý biri yolcu, neyin arasýný veriyorlar. Herhalde kavgaya ara veriyorlar. Ben de üç noktayý koydum. Ultra viyole ýþýnlarýnýn cirit attýðý bu çölde kaktüs ve akrebin asimetrik savaþý daha devam eder de. Ben bunun okuyucular için pek de çekici olacaðýný düþünmüyorum. Zira öykümüzün adý da Kaktüs ve Akrebin Kýsa Tarihi.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Taner SARGIN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |