Yaðmur yaðacaksa ne gece dinler ne gündüz, ne yaz nede kýþ. Yaðmur yaðacaksa yaðar, bazen bardaktan boþalýrcasýna, bazen hafif bir çisenti ile ve yaðmur din deðince dinmez, yað denince yaðmaz. Vakti ve saati vardýr, yaðacaðý miktar hatta düþecek damlalarýn sayýsý bile bellidir yüce yaradan tarafýndan. Sen belki kaçarsýn, yaðmur yaðdýðýnda þemsiyenin altýna girip ýslanmazsýn. Beklide yaðmur beni ýslatýr diye evinin odasýndan hiç çýkmazsýn. Pencereden bakýp sokaklardan akan selleri seyredersin, çatýdan akan yaðmur sularýný, dýþarýdaki su birikintilerine düþen yaðmur tanelerinin oluþturduðu halkalarý seyredersin. Nedense hiç ýslanmadan yaðmurun tarifini yapabilirsin. Fakat sen nereden bileceksin yaðan yaðmurun içine kadar iþleyip bedeninin ruhunun ýslandýðýný, yýkanýp ruhunun bütün kirlerinin nasýl akýp gittiðini. Nasýl hafifleyip kuþlar gibi özgürlüðe kanat çýrptýðýný nereden bilebilirsin ki çünkü sen hiç ýslanmadýn ne yaðan yaðmurun altýnda nede bütün cömertliðimle üstüne yaðdýrdýðým aþkým ve sevgimle.