..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Tanrı insanı yarattı, insan da sanat yapıtını. -Oscar Wilde
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Yazarlar ve Yapıtlar > M.NİHAT MALKOÇ




21 Kasım 2010
Şinasi Özdenoğlu'nun Türkiye Sevdası  
M.NİHAT MALKOÇ
Son dönem Türk şiirinin köşe taşlarından birisidir Şinasi Özdenoğlu!.... Gümüşhanelidir köken olarak!... Şairliğinin yanında yazardır da… Güçlü bir kalemi vardır. Siyasal Bilgiler ve Ankara Hukuk Fakültesi mezunudur. Ben oldum olası hukukçuların şiire ve edebiyata olan tutku derecesindeki bağlılıklarına hayret ederim. Bir o kadar da takdir ederim bu ince zevklerini.


:BEGF:

M.NİHAT MALKOÇ

     Son dönem Türk şiirinin köşe taşlarından birisidir Şinasi Özdenoğlu!.... Gümüşhanelidir köken olarak!... Şairliğinin yanında yazardır da… Güçlü bir kalemi vardır. Siyasal Bilgiler ve Ankara Hukuk Fakültesi mezunudur. Ben oldum olası hukukçuların şiire ve edebiyata olan tutku derecesindeki bağlılıklarına hayret ederim. Bir o kadar da takdir ederim bu ince zevklerini.

     Özdenoğlu güzel yurdumuzun çeşitli ilçelerinde kaymakamlık görevlerinde bulunmuştur. Daha sonra avukatlık yapmıştır. 1960 senesinde Kurucu Meclis Üyesi olmuştur. 1969’da da milletvekili olarak meclise girmiştir.

     Şiirle genç yaşlarda danışan şair, elli yılı aşkın bir süreden beri sanatla ve edebiyatla ilgilenmektedir. Bu arada çeşitli ödüllerle taltif edilmiştir. Bunlardan bazıları “Macar Rapsodisi” adlı eseriyle “Nemzetör”,çevreyle ilgili yapıcı gayretlerinden dolayı “Başkent Onur Ödülü” sayılabilir. Atatürk’le ilgili olarak yazdığı şiiri Kültür Bakanlığı tarafından seçilerek “100.Yıl Atatürk Marşı” olarak bestelenmiştir. Sanat ve edebiyatın şiir, deneme, öykü ve siyaset dallarında yirmi civarında eser vermiştir.

     Şinasi Özdenoğlu tam bir Türkiye sevdalısıdır. Bu aşk onda tutku derecesinde sağlam ve güçlüdür. Bunu pek çok şiirinde görebiliriz. Paris’te yaşadığı altmışlı yıllarda yazdığı mısralar bu aşkı tüm ihtişamıyla ortaya koymaktadır:

     “Ey gelecek kuşaklar, duyuyor musunuz beni?
     Ey yoksul topraklarım, yumarken gözlerimi
     Son nefesimde uzanıp
     En uzak yıldızlara
     Son nefesimde bile
     Adını yazacağım:
     Vatanım!”

     Osmanlı Devleti, bir Cihan İmparatorluğu’ydu. Türkiye Cumhuriyeti, onun enkazı üzerine kurulmuş bir devlettir. Üç kıtaya sığmayan Osmanlı’dan şimdi eser yok. O büyük devlet, dünyaya adalet dağıtırdı. Nedense o düzeye bir daha gelemedik; tılsım bozuldu. Dışardan körüklenen fitne fesatla birbirimize düşürüldük. Teknoloji yolunda ilerleyen araca bindik ama sözde dostlarımız gaz yerine hep frene bastırdılar bizi. Onun için de yerimizde kalakaldık. Avrupa uzayı bölüşme projeleriyle uğraşırken biz iç dünyamızdaki bir kafese hapsolup kaldık. Bu durum Avrupa’da yaşayan Türkleri de rencide etmektedir; aşağılık kompleksine kapılmalarına sebep olmaktadır. Bir süre Fransa’da yaşayan Özdenoğlu bu duruma temas ederek Osmanlı’nın eski görkemli günlerine atıfta bulunarak adeta o büyük devletin ikliminde gölgelenmektedir. Bunu buruk bir ruh burkuntusuyla dile getirmektedir:

     “Fransa’nın tarihi varsa, benim de var
     Padişaha sığınan bir Françesko vardı
     Kanunî konuştuğu an dünya susardı
     Şimdi susmak sırası bana mı geldi?”

     Anadolu insanının sıcaklığını, samimiyetini, insan sevgisini, merhametini ve bütün sıkıntılara rağmen hayata bağlılığını dünyanın hiçbir yerinde bulamazsınız. Bizim insanımız karşılıksız sever, sevginin ardında menfaat izlerine rastlayamazsınız. Dertlerle yüklüdür yedisinden yetmişine kadar!.... Ama bu dert onun coşkusuna kem vuramaz hiçbir zaman…Yalana dolana yer yoktur bizim insanımızın sevgi ve hoşgörüsünde!... Her şey tıpatıp aslına uygundur yürekten çıktığı hâliyle… Anadolu insanının bu saflığını Avrupa’da boş yere aramayın; arasanız da bulamazsınız çünkü… Her şey çıkara dayalıdır orada. Bu, baba-oğul ilişkisinde bile kendini gösterir. Avrupa’yı gezmiş bir insan olarak Özdenoğlu bunun fevkalâde farkındadır. Ama geri kalmışlık kader diye alınlarına yazılmıştır bu insanların. Oysa bu olsa olsa tembelliğin yansıması olur. Özdenoğlu insanımızı bu geri kalmışlık hastalığından kurtarıp uzay yarışına sokmanın özlemini duymaktadır:

     “Ben, Türkiye sevgisini senin gibi anlamadım
     Hiçbir yalancı şarkıya hayranlık duymadım!
     İnsanı harcatmadan, tüketmeden, köle etmeden
     Sevgi ve alınteri sürerek kurşun yerine namlulara
     Koşar adımla varmak en öndeki siperlere
     Geri kalmışlığın rezil uykusundan uyandırmak
     Milyonları…
     İyicene bir sarsarak
     Ha şöyle!
     Uzay yarışına sokabilmek Türkiye’yi…”

     İnsanımızın acıları,yalnızlığı,hasreti,kaderine terk edilmişliği şairi yürekten yaralar.Onun içindir ki onun yurt güzellemelerinde biraz da ağıt havası vardır.Yurdumuz cennetten koparılmışçasına güzel ama ne yazık ki asırlardan beri bu toprakların bekçiliğini yapan insanlarımızın bahtı kara!... Budur şairi yürekten yaralayan!.... Topraklarımızda gözü olan ecnebi milletler böyle olmasını istemiş… Bizim ilerlememiz onların çıkarlarına hizmet etmediği için hep kösteklemişler bizi. Bu da insanımızın yaşamına yansımış bugüne dek… Şinasi Özdenoğlu bunun böyle devam edeceği kanaatinde değildir. Çünkü ona göre geri kalmışlık kader değildir. Silkinip kendimize geleceğiz en kısa zamanda. Buna inanıyor ve şöyle haykırıyor:

     “Uyanacaksın bir gün, “Uyan!” diye diye
     Yiğit insanlar ülkesi,Büyük Türkiye!…”






Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yazarlar ve yapıtlar kümesinde bulunan diğer yazıları...
şair Haydar Çoruhlu'yla Şiirin Kalbine Yolculuk...
Yılmaz İmanlık'tan Yağmur Kokusu'nda Sımsıcak Hikâyeler
Bahaettin Kabahasanoğlu'ndan "Kalbim Seninle, 61 Kere"
Cemil Meriç"in Akıl Defteri
Gerçek Hayaller Dükkânı
Zigana'nın Gür Sesi: Herfene Dergisi
"Güneşli Bayır" ve Serkan Türk
15 Temmuz Direniş Şiirleri Antolojisi
M. Nihat Malkoç"a Malatya"dan 6 Çeyrek Altın…
Tokat"tan Gür Bir Ses: Kümbet Dergisi

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Tevfik Serdar Anadolu Lisesi"nin Semender Dergisi
Hocaların Hocası: Ahmet Hilmi İmamoğlu
Trabzon"un İkinci Özel Hastanesi: İmperial
Köprübaşı - Beşköy Dostluğu ve Kardeşliği
Mersin Yenice 4. Barış ve Kültür Festivali
M. Nihat Malkoç Kerbela Şiir Yarışmasında Türkiye Birincisi Oldu
Gümüşhaneli Hacı Hüsrev Doğan
Göç Veren Trabzon
Deli Dumrul"da Dede Korkut Hafifliği
Trabzon'un Kültürel Meseleleri

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bu Dünya Böyledir Dostum! [Şiir]
Bazı Yaralar Kapanmaz [Şiir]
Sen Kurtuldun, Bizler Öldük [Şiir]
Senin Olan Sana Gelir (Manzum Reçeteler - 1) [Şiir]
Ümmetin Yetimleri [Şiir]
Gönüle Nasihat [Şiir]
…... Gecenin Kanat Sesleri…... [Şiir]
Kıyameti Bekle Bir Gün! [Şiir]
Alev Denizlerinde Mum Kadar Çaresizim… [Şiir]
Sen Hep On Beş Yaşındasın! [Şiir]


M.NİHAT MALKOÇ kimdir?

NİHAT MALKOÇ’UN BİYOGRAFİSİ Beş çocuklu bir ailenin en küçük ferdi olarak 1970 senesinin 1 Haziran’ında Trabzon’un Köprübaşı ilçesine bağlı Gündoğan Köyü’nde hayata “Merhaba” dedi. İlkokulu komşu köy olan Güneşli Köyü’nde okudu. Orta ve lise öğrenimini Köprübaşı Lisesi’nde tamamladı. En büyük emeli iyi bir hukukçu olmaktı. Lise son sınıfta girdiği üniversite imtihanında KTÜ/Fatih Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bölümü’nü kazandı. Dersaneye gitme imkânı ve zaman kaybına tahammülü olmadığı için kazandığı fakülteyle yetindi. 1992 yılında okulu bitirdi. İlk göz ağrısı olarak nitelediği Gümüşhane’de beş yıla yakın öğretmenlik yaptı. Her geçen gün öğretmenliği daha çok sevdi. Artık öğretmenliği bir tutku olarak görüyor. Vatan borcunu İstanbul’da Kara Kuvvetleri Lisan Okulu’nda Yedek Subay Öğretmen olarak onurla yerine getirdi. Bu peygamber ocağında yüzlerce yabancı subaya güzel Türkçe’mizi öğretti. Ankara’da girdiği sınavı kazanarak Akçaabat Anadolu İmam-Hatip Lisesi’ne Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olarak atandı. Burada iki yıl görev yaptı. Daha sonra girdiği yazılı ve sözlü imtihanı kazanarak Türkî Cumhuriyetlerden Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’a,üç yıl görev yapmak üzere, öğretmen olarak gönderildi. Burada Mahdumkulu Türkmen Devlet Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nde ve İlâhiyat Lisesi’nde Türk Dili öğretmeni olarak çalıştı. Yine Aşkabat’ta Türkçe Öğretim Merkezi’nde(TÖMER) bir yıl boyunca değişik milletlerden kişilere Türkçe’yi sevdirerek öğretti. Şu anda Akçaabat’a bağlı Derecik İlköğretim Okulu’nda görev yapmaktadır. Bugüne kadar,en büyüğünden en küçüğüne kadar onlarca dergi ve gazetede fikrî,edebî,felsefî ve kültürel konularda yüzlerce yazı ve şiir yazdı. Bu yayın organlarından Türk Edebiyatı,Türk Dili,Bizim Çocuk,Çınar,Bizim Azerbaycan,Anadolunun Sesi,Üniversitelinin Sesi,Türkiye,Bizim Okul,Şenliğin Sesi,İnsanlığa Çağrı,Yeni Sesleniş,Gençliğin Sesi gibi dergilerde;Türksesi,Demokrat Gümüşhane,Kuşakkaya,Ortadoğu,Yeni Mesaj,Hergün,Candaş,Edebiyat,Bolu Üçtepe,Akçaabat Yeni Haber,Karadeniz Olay,Hizmet gibi gazetelerde yıllardan beri deneme,makale,fıkra ve şiirler yazmaktadır. “Bizim Okul” isimli kültür,sanat ve edebiyat dergisinin Yazı İşleri Müdürlüğü’nü yaptı. Kültürel organizasyonların çoğunda aktif olarak görev aldı. Sevgi,Dostluk ve Kardeşlik konulu şiir yarışmasında birincilik,Trabzon Belediyesi’nin düzenlediği Çevre ile ilgili yarışmada birincilik,yine aynı belediyenin düzenlediği “İki binli Yıllara Doğru Trabzon” konulu makale yarışmasında mansiyon,Akçaabat Belediyesi’nin değişik zamanlarda organize ettiği şiir yarışmalarında birincilik,ikincilik,üçüncülük ödülleri kazandı. Karadeniz Yazarlar Birliği kurucularındandır. Halen bu birliğin üyesidir. Bunların yanında elinin altındaki öğrencilere rehberlik ederek ve bizzat örnek olarak,onların da pek çok kültürel yarışmada ödüller almasına zemin hazırlamıştır. İkisi kız,biri erkek olmak üzere üç çocuk babasıdır.

Etkilendiği Yazarlar:
Necip Fazıl Kısakürek,Mehmet Akif Ersoy,Yahya Kemal Beyatlı


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.