Umutlar, tersine çevrilmiş anılardır. -Anonim |
|
||||||||||
|
Komşumuzun başı tank satmaya çalışan, demokrasi ve insan hakları tutkunu (silah üreticisi) sanayileşmiş ülkelerle dertte. Tank pazarını hangisi kapacak. Almanya mı, Amerika Birleşik Devletleri mi, Fransa mı, falan mı filan mı. Silah almamak için bayağı bir gayret var. Ama komşumuzun işi gerçekten zor. Adamlar 2.5 milyar dolar için savaş bile tezgahlar yani... İzmir’i kim işgal etti 1915’te. Yunanistan mı...Hayır, onlar kullanıldı. Bugün de benzer oyunlar devam ediyor. Yunanistan tankı kime karşı alacak. Türkiye’ye karşı mı...Hayır hayır... birilerinin silah satması ve para kazanması gerekiyor. Adamlar, reklamlar ve tezgahtarlıkta usta...Bilmem anlatabildim mi...(2001 yılı mart ayları) İzmir’in işgal edildiği yıllardaki, Yunanistan’ın askeri gücü, ekonomik gücü hakkında bir bilginiz var mı. Aslında benim de yok. Ancak bu döneme ilişkin İngiliz belgelerinde, Yunanistan’ın, başkentinin savunmasını bile yapacak güce sahip olmadığı gibi bir not var. Neyse. Yakın tarihte bağımsızlık kazanmış, sistemini oturtmaya çalışan bir Osmanlı ili. Çok mu toprağa ihtiyacı vardı, ya da harcayamayacağı kadar parası. Değil sanırım. İlgilenenler araştırma yapsın. Öyle bedavacılık yok. Osmanlı’nın dağılma ve paylaşılma sürecini tamamlamaya çalışan ülkelerin savaşı bu. İngiliz, Fransız, Amerikan vs. nin organize ettiği bir savaş. Kapı komşumuz olan, tarih boyunca iç içe yaşadığımız Yunanistan halkı bu savaşta kullanılmıştır. Bugün de Ermeni’ler ve Kürt’ler kullanılmaya çalışılıyor. Eğer bu yurttaşlarımız açısından sorun bitmiş olsa, yeşil gözlüler, mavi gözlüler, boyu uzun ya da kısa olanlar gibi anlamsız gruplar ileri sürülecektir. Tarih bitmiş bir oyun değil, devam eden bir oyun. Oyunun içindeki yerimizi iyi belirlememiz gerek. İnsanlara nasıl ve ne gözle baktığımızı değişik bölümlerde anlatmaya çalıştık. Kafatası, renk ve bilmem neye göre yapılan sınıflamayı ilkel ve anlamsız bulduğumuzu, açıklamaya çalışmıştık. Sayfa veremeyeceğim ancak “Moleküler insanbilim” başlığının değerlendirilmesini öneriyoruz. Her şeyi tekrar tekrar yazarsam, büyük anayasa profesörü gibi yapmış olurum. İnsan haklarının bazen petrol kuyuları kadar bile önemli olabileceği gibi, söyleyenlerin de inanmadığı bazı düşünceler vardır. Az önce haberlerde, Yunanistan Dışişleri bakanı Yorgo Papanderu’nun bir açıklaması çıktı. Artık, silahlanma harcamalarını azaltmak gerektiği anlamında bir şeyler söyledi. Güçlü bir Türkiye’nin bölge güvenliği için öneminden söz etti. Bunca zaman bize silah satmak için ne düzenler olmuştur kim bilir. Adamın iddia ettiği gibi ne demokrasi ve insan hakları umrunda ne de barış. İnsanlar savaşmalı ve silah tüketmeli. İşin felsefi boyutu ile ilgilenen arkadaşlar, Aziz Nesin’in “Savulun Sosyalizm Geliyor” adlı ders kitabını okumalarını öneriyorum. Okunduktan sonra ilgi kurulmaya çalışılacak, kurulamazsa, bizi arayın. Açıklarız efem. Uğur Mumcu’nun “Silah Kaçakçılığı ve Terör” konusundaki çalışmalarını tekrar tekrar okumak, sindirmek ve terör olayının, savaş olayının arkasındaki iki yüzlü vahşi insanları iyi tanımak gerekiyor. Ne demiş atalar...insan oğlu çiğ süt emmiş. Yani ... anlarsınız ya. Dünyanın en çok işkence aleti satan devletleri kimler dersiniz. Adamlar insan hakları ve sair söylevlerle, yırtınma ve yırtılma rekorları kırarken, bir yandan da bayağı para kazanıyorlar. Kimler alıyor işkence aletlerini... Geri zekalı bir takım az gelişmişler. Ne yapıyorlar sonuç olarak. Gelişmiş ülkelere dolaylı olarak haraç ödeyip, kendi insanlarına vahşi ve hayvani işlemler yaptıktan sonra, vay işkenceci devlet, insan haklarını çiğneyen devlet diye, kişiliksizleşiyor... kendini demokratik ve insan hakları savunucusu ilan eden ikiyüzlü maymunlar kasıla kasıla ortada gezerken, insanlara gerçekten saygı duyup, onları seven bazı gen kardeşleriniz, hak etmedikleri bir çizgide yaşamaya çalışıyorlar.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Odabaş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |