Kürtaj sadece kendileri bir zamanlar doðmuþ insanlar tarafýndan savunuluyor. -Ronald Reagen |
|
||||||||||
|
Bu dönemlerde bazý Farsça, Arapça kelimeler yerine Türkçe olanlarý benimsenmiþ, dil ve edebiyatýn doðu-batý taklitçiliðinden kurtarýlmasý saðlanmýþtýr. Ne yazýk ki günümüzde geliþen yabancý özenticiliði sayesinde ortaya çýkan kültür kirliliði kendini göstermiþ ve týpký diðer yönlerde olduðu gibi dilimizi de zaman içinde kirletmeye baþlamýþtýr. Dilimizde ki bu yabancýlaþma ve yozlaþma öyle bir boyuta ulaþmýþ ki günümüzde artýk birçok kiþi ”tamam” kelimesi yerine dahi ”ok” demeye baþlamýþ ve birçok alanda kendi öz dilini kullanmak yerine yabancý kökenli kelimeleri kullanmaya yönelmiþtir. Özellikle son yýllarda gelir düzeyi yüksek semtlerde kullanýlan argoyla karýþýk Ýngilizce-Türkçe arasý bir dil Türkiye’de Türkçe den uzak bambaþka yabancý bir kitlenin oluþmasýný saðlamýþtýr. Öte yandan oluþan bu öteki Türkiye’de sýrf dikkat çekmek adýna kullanýlan yabancý sözcüklerde Türkçenin yozlaþmasýndaki en çarpýcý örneklerden biridir. Maalesef televizyonlarda yapýlan kalitesiz programlarda Türkçeyi kirleten en önemli faktörlerin baþýnda gelmektedir. Sevgili dostlar, dil bir ülkenin birliðinin ve baðýmsýzlýðýnýn en önemli simgesidir. Türkiye’de dilin kullanýmý konusunda ciddi sýkýntýlar yaþanmaktadýr. Bu konuda toplum hayatýnda önemli bir yere sahip olan yazýlý ve görsel medya’nýn da Türkçe konusunda hassas olmasý beklenirken ne yazýk ki dilin düzgün kullanýma çok az önem vermesi ve son derece üzücü bir tablodur. Osmanlý döneminin de yaþayan bazý sözde aydýnlar Türkçenin bilim konusunda yetersiz olduðunu düþünüp halktan farklý bir Arapça-Farsça karýþýk dil kullanarak halktan kopmaya baþlamýþlardýr. Bu durumun günümüzde ayný þekilde tekerrür etmeye baþladýðýný görüyoruz. Öyle ki bilim adýyla Türkçeye giren yabancý sözcüklerin Türkçe karþýlýðýný bulmak yerine onlarý doðrudan okuyup, olduðu gibi yazmaya kalkýyoruz. Bu da iþin içinden çýkýlmaz bir hal almasýna neden oluyor. Örneðin ‘’Provakatör’’ kelimesi yerine ‘’kýþkýrtýcý’’, ‘’Provakasyon’’ kelimesi yerine ‘’kýþkýrtma’’ gibi Türkçemizde kullanýlabilecek güzel kelimeler varken yabancý bir kelimeyle olasý bir durumu açýklama gayreti son derece gereksizdir. Ne yazýk ki birçok köþe yazarýnýn ve televizyonlara çýkan birçok sözde aydýn’ýn bunu çok sýk yaptýðý acý bir gerçektir. Ayný þekilde Müzikte ve özellikle de pop müzikte yapýlan Türkçe olmayan sözler adeta Türkçenin yavaþ yavaþ yok olmasýna olanak saðlýyor. Bütün bu durumlar ister istemez halka yansýyor ve onlarý dolaylý olarak da olsa etkileyebiliyor. Bugün Türkiye’de yaþayan yaþlý dedelerimiz, atalarýmýz, büyüklerimiz artýk yolda gördükleri yabancý maðazalarýn isimlerini, yabancý kelimeleri ve torunlarýndan duyduklarý yabancý içerikli Türkçe sözcükleri anlayamýyorlarsa ve onlarý uðruna savaþýný verdikleri bu ülkede yabancýlýða mahkum ettiysek bu yeni neslin atalarýna yaptýðý çok büyük bir ayýptýr. Ünlü filozof Konfüçyüs bir sözünde; ‘’Bir ülkeyi yýkmak istiyorsunuz önce dilini tahrip edin’’ demiþtir. Bu baðlamda eðer biz hala bir þeyleri sezip, hissedemiyorsak sadece dilimizde deðil bizi biz yapan ve birbirimize baðlayan tüm öðelerimizde tehlike çanlarý çalýyor demektir. Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk bu tehlike çanlarýný sanki yýllar öncesinden görüyormuþçasýna bizlere Türk dilinin yabancý dillerin etkisinden korunmasý konusunda ne kadar hassas olmamýz gerektiðini þu güzel sözleriyle bakýn nasýlda belirtmiþtir; “Milli duygu ile dil arasýndaki bað çok güçlüdür. Dilin milli ve zengin olmasý milli duygunun geliþmesinde baþlýca etkendir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir. Yeter ki bu dil bilinçle iþlensin. Ülkesini, yüksek baðýmsýzlýðýný korumasýný bilen Türk ulusu, dilini de yabancý dillerin boyunduruðundan kurtarmalýdýr.” Tarih’te bakacak olursak yýkýlan bütün devletler ilk olarak dillerini kaybetmiþtirler. Çünkü dilini kaybeden bir millet, milli benliðini, deðerlerini, özünü ve daha da doðrusu her þeyini kaybetmiþ, yitirmiþ demektir. Bu yüzden Türkiye’yi Türkiye yapan ve sahip olduðumuz en güzel deðerlerden biri olan Türkçeye gereken önemi vermeye özen gösterelim. Anýl YÜCEL anilyucel@hotmail.com
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Anýl YÜCEL, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |