Aşkın aldı benden beni. -Yunus Emre |
|
||||||||||
|
Ancak gelin şimdi biraz işin gerçek boyutuna göz atalım: Ne yazık ki çocukluğumuzdan itibaren yıllarca her Mehteran takımını gördüğümüzde hemen dinlemek istediğimiz ve her seferinde severek, beğenerek dinlediğimiz, izlediğimiz ”ceddin deden, hep kahraman Türk milleti” dizelerinin yer aldığı, hüseyni makamında söylenen bu güzelim marş, aslınla Osmanlı döneminde hiç zaman yer almamış ve hatta hiç söylenmemiştir. Fakat daha da şaşırtıcı olan bilgi ise bu marşın 1865 doğan ve 1927′de ölen İsmail hakkı bey tarafından bestelenmiş olmasıdır. Yani bu marş öyle Osmanlı’nın kılıçla, kalkanla savaştığı bir dönemde değil, 1910′larda yükselen Türkçülük dalgasının etkisiyle Osmanlı’nın son dönemlerinde yazıldığıdır. Bugünkü pek çok Avrupa ülkesi Osmanlı’daki bu bando’dan etkilenerek kendilerine askeri bando’lar kurmaya başlamıştır. Öyle ki Osmanlı bandosunun etkileyiciliği ve savaşlarda gösterdiği performanslar tüm Avrupa ülkelerini hayran bırakmıştır. Ne yazık ki İkinci Mahmut döneminde Mehteran takımı dönemin siyasi nedenlerin ötürü yeniçerilerle birlikte tamamen ortadan kaldırılmıştır. Ta ki 1914 yılında Enver paşa’nın emriyle tekrar kurulana kadar. Ancak bu dönemlerde bile ikinci Mahmut kaldırdığı mehteran takımının eksikliğini büyük oranda hisseder ve yerine ‘’Mızıka-yu Hümâyûn’’ adlı bir askeri mızıka kurulur, ancak tarihte bu mızıka, mehteran takımı kadar adından söz ettiremez. Bugün dünya da ilk askeri bando olarak kabul edilen mehteran takımı, Türk kahramanlığının ve onun çağdaş, evrensel boyutlara ulaşmış anlayışının günümüzde ki görkemli bir anıtıdır. Osmanlı’nın viyana kapılarına dayanması bu marş eşliğinde gerçekleşmiş ve hatta Viyana kapılarında sesimizi duyan dünyaca ünlü müzisyen Wolfgang Amadeus Mozart’da bu marş’dan etkilenerek ‘’Rondo alla turca’’yı diğer bir deyişle ünlü ”Türk Marşı”nı yazmıştır. Tabi ki bütün bunları başarmak ve tarih boyunca Avrupa devletlerini müziğiyle ve yaptıklarıyla etkilemiş bir devletin torunları olmak gurur vericidir. Mehter takımı da besteleriyle ve eserleriyle kim olduğumuzu unutmamamız için hala vardır ve gelecekte de var olacaktır. Anıl YÜCEL anilyucel@hotmail.com
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Anıl YÜCEL, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |