Mirza ile Meryem...
(Yaşar ÇETİNKAYA) 20 Ağustos 2012 |
Yaşam |
| |
Ancak kalıplarımızı aşmayı becerince yarınlaşacağız galiba... |
|
Timsal-i Hal
(Yaşar ÇETİNKAYA) 5 Mayıs 2012 |
Toplum |
| |
Deniz süt liman... Yakın ve uzak... Bulutlar ince ve hassas. Saat sabahın 6.30' u. Susmuş tabiat. Kuşlar var sadece. Sesleri ayyuka çıkıyor bu sessizlikte... |
|
Bir Gündemlenme Portresi
(Yaşar ÇETİNKAYA) 21 Ocak 2012 |
Türkiye |
| |
Bugünlerde gündemin hızına yetişebilen var mı içinizde? Henüz bir haberi -bırakın sindirmeyi- yeni duymuşken bir yenisi, bir yenisi, bir başkası daha düşüveriyor bültenlere. Evet; son birkaç yıldır bu aksiyon hiç hız kesmeden ardalanıyordu ancak şu an biraz daha arttı gibi geliyor sanki bana. Ergenekon'un 100 küsuruncu davası devam ediyor; TFF şike soruşturmasını yeniliyor, genişletiyor, karara bağlıyor; PKK ve KCK'ya yönelik operasyonlar sürüyor, yeni tutuklamalar oluyor; altın bir fırlıyor bir tabanı görüyor... |
|
Zamansız
(Yaşar ÇETİNKAYA) 9 Ocak 2012 |
Modern |
| |
Zaman...
Damla damla yaşanan her an |
|
İnsanlar
(Yaşar ÇETİNKAYA) 21 Kasım 2011 |
Umut |
| |
Gördük, bildik, sevdik...
Acıdık, ağladık, üzüldük...
Sustuk, unuttuk, kaçtık... |
|
Resim Altı - Yusuf -
(Yaşar ÇETİNKAYA) 5 Kasım 2011 |
Görsel (Resimli Öykü) |
| |
Yusuf bu yıl ana sınıfına başlayacaktı. Her gün evlerinin iki sokak arkasındaki okula giden çocuklara bakıp imrenirdi. Şimdi artık o da her gün okula gidecek, ödev yapacaktı; onun da öğretmeni, arkadaşları olacaktı. Hazırlıklar günler öncesinden tamamlanmıştı bile. Çantası, kalemi, defterleri, boya kalemleri… Hepsini de kendisi tek tek seçmiş, hazırlamıştı. Her şey bugün ve sonrası içindi yani. İşte Yusuf’un dört gözle beklediği o zaman gelmişti... |
|
Konstantinapol'de Bir Sabah
(Yaşar ÇETİNKAYA) 21 Eylül 2011 |
Kent |
| |
Konstantinapol'de bir sabah,
yolun düşse sahillere
ne sen tanırsın şehri
ne şehir bilir seni. |
|
Resim Altı - Söz Sizde -
(Yaşar ÇETİNKAYA) 20 Eylül 2011 |
Yaşam |
| |
Resim Altı yazılara devam ediyoruz... Ama şimdi söz sizde... Bu resmi iki-üç cümleyle nasıl anlatsak acaba? |
|
Süleyman Baba
(Yaşar ÇETİNKAYA) 21 Ağustos 2011 |
Görsel (Resimli Öykü) |
| |
Sabahın ilk ışıkları yine dünyayı, sevenlerine sevdirmeye başlamıştı. Bacalardan yükselen soba dumanları, sabah esintisiyle kol kola girmiş en güzel performanslarından birini sergiliyordu. |
|
Resim Altı - Çay -
(Yaşar ÇETİNKAYA) 21 Ağustos 2011 |
Yaşam |
| |
Düşündü. Bir ocakta fokurdayan demliğe baktı, bir de az ileride ağzına kadar dolu bekleyen çöp tenekesine. ‘Altı üstü bir bardak çay değil mi?’ dedi içinden el arabasını özenle park ettikten sonra oturdu kaldırımdaki tahta iskemlelerden birine.... |
|
Üç Tabak, Üç Ümit...
(Yaşar ÇETİNKAYA) 6 Ağustos 2011 |
Anı |
| |
Ramazan geldi. İftarı, sahuru, davulu, teravihiyle... Bilmediğimiz yerlerde, aslında yakınlarda nasıl acaba tüm bunların anlamı... Üç tabağa sığan ümitlerin büyüklüğüne biz şaşırdık, siz de şaşıracaksınız... |
|
Sultan Ana
(Yaşar ÇETİNKAYA) 6 Ağustos 2011 |
Anı |
| |
Bugünlere ithafen bugünden kalan... |
|
Resim Altı - Sultan Ana -
(Yaşar ÇETİNKAYA) 6 Ağustos 2011 |
Yaşam |
| |
Ne desek boş elbet yaşamın en buğulu dakikalarını yaşamadan. İşte bir fotoğraf, bir hayat, bir düşlem daha... Buyrun harmana... |
|
Resim Altı - Pencere -
(Yaşar ÇETİNKAYA) 3 Ağustos 2011 |
Yaşam |
| |
Yeni denemeler, insanın ruhunu ve ufkunu açarmış... İstidatları zorlayalım biraz; bakalım neler çıkacak... |
|
Ege'de Yaz Başkadır
(Yaşar ÇETİNKAYA) 24 Temmuz 2011 |
Yaşam |
| |
Ege’de yaz başkadır. Gecesiyle gündüzüyle…Siz hiç Ege’den yıldız savaşlarını izlediniz mi mesela?
İncecik kesilmiş köy ekmeğinin üzerine salça sürüp bahçeye dalarak yeşil soğan, maydanoz, taze bakla yediniz mi mesela?
Sapanınızla keskin nişancılık yapar mıydız peki? |
|
Sessizliğin Feryadı
(Yaşar ÇETİNKAYA) 7 Haziran 2011 |
Unutulamayan Dönemler |
| |
"Bağrı can dolu bir yarımadada kimsenin bilmediği bir vadideyim. Sessizlik gökleri inletiyor. Cırcır böcekleri ve türünü bilmediğim onlarca kuşun anlayamadığım canhıraş feryatları sayesinde nefes alışımı duyamıyorum sadece..." |
|
Nisan Özlemi
(Yaşar ÇETİNKAYA) 11 Mayıs 2011 |
Tasavvuf |
| |
Nisan bitti yine... Özlemin dinmedi.
İnan çok bekledik bu Nisan gelmeni.
... |
|
Kaldırım Taşları 1
(Yaşar ÇETİNKAYA) 26 Nisan 2011 |
İronik |
| |
Çok geçmedi bu hal üzerinden. Belki beş, belki de on dakika... Yirmi metre ileride, Bereket fırınının hemen önünde iki adamın bağrışmaları kulağıma çarptı. Yanlarında bordo renkli bir araç vardı. Bir kişi de aracın içinden bir şeyler söylüyordu onlara. Bağrışmaların şiddeti de gittikçe artıyordu. |
|
|
Çok sıcak bir yaz günü...
Dudaklarınız hararetten çatlamış,
Saçlarınızın dibi bile terden sırılsıklam...
Üstelik gölgeliğiniz yok, açıktasınız...
Alnınızdan akan ter damlacıkları
Gözlerinizi yakıp, kavuruyor...
İçinizden, buz gibi bir ırmağa dalmak geliyor.
Edebiyat işte burda ortaya çıkıyor,
Kendini burda belli ediyor.
İyi Okumalar...
YAŞAR ÇETİNKAYA
|
|