Herþeye imgelem karar verir. -Pascal |
|
||||||||||
|
Sinemanýn tarihi, cinselliðin tarihidir de diyebiliriz. Sinema, cinsel özgürlüðü için çok ciddi mücadele ve süreçten geçmiþtir. Ve bunun karþýlýðýný da kýsa süre de almýþtýr. Sinemanýn, sansürle mücadelesi, sinema için cinselliðin vazgeçilmez olmasýnýn altýnda sinemanýn pazarlanmasýnýn kolay olmasýdýr. Cinsellik her zaman ilgi çekmiþtir. Kadýn bedeni, seyirciyi salonlara çekmenin en kolay yolu olmuþtur. Ýkinci nokta ise, cinselliðin ahlakla irtibatlý bir konu olmasýdýr. Ahlak toplumlarýn var geçilmez bir normudur. Ve bu norm toplumlarý ayakta tutan bir tutkaldýr. Bunun çözülmesi büyük ölçüde ancak cinsellikle mümkündür. Bu bilindiðinden cinselliðin en adi haliyle de olsa sinema malzeme olarak kullanmaktan vazgeçmiyor. Doðaldýr ki Müslüman toplumlarda sinemaya yapýlan en büyük eleþtiri ve yaþanýlan en önemli sýkýntý cinselliðin her türlüsünün rahatlýkla sinemada kullanýlmasýdýr. Aþamalý verilen cinselliðin normalleþme süreci tamamlandý. Artýk sinema da ve türevlerinde var olan cinsellik kabullendi. Normalleþti. Tepkiler azaldý. Arada yükselen tepkiler azýnlýkta kaldý. Çoðunluðu oluþturan muhafazakâr kesimin azýnlýk muamelesi görmesi; sinema ve medya gibi kurumlarý elinde bulundurmamasýdýr. Azýnlýklara yapýlan muamele muhafazakâr kesimin beynine ve kalbine yapýldý. Müslümanlarýn sinema sektörüne en çok þikayet ettikleri; erotizm, müstehcenlik, açýk saçýk, öpüþme, seviþme, pornografi gibi cinselliði içeren sahnelerdir. Cinselliðin rahatça lanse edilmesi Müslümanlarýn inançlarýna ters düþmesinin yanýnda nefsi kýþkýrtmasý ve ahlaki deðerleri zedelemesidir. Özellikle gençlerin çok etkilenmesi ve gençlerin bu konuda kontrol edilmesinin zor olmasý da etkendir. Artýk ne denirse denilsin sinema ve televizyonda cinselliðin varlýðýndan kaçýnýlamayacaðýdýr. Eðer çözüm aranacaksa kabullerle hareket edip, ona göre çözüm önerileri aranmalýdýr. Var olana söylenmek, eleþtirmek sinemanýn yapýsýný deðiþtirmez. Ancak alternatifler üretilebilir. Ya da cinselliðin varlýðý, var oluþ içinde eritilmelidir. Bende önereceðimde son söylenendir. Müslümanlarýn var oluþ bilinci oluþturulabilirse, kadýn bedeni cazip olmaktan çýkacaktýr. Etkisiz bir eleman olacaktýr. Doyumsuzluk ve alternatifin olmayýþý kadýn bedenini ön plana çýkarýlýr. Ayrýca, sinemadaki cinselliðin varlýðý her zaman kötü bir durum deðildir. Bazen cinselliðin içerdiði filmler felsefi ve var oluþ mesajlarýn yanýnda psikoloji ve sosyolojik temalarý da barýndýrabilmektedir. Bu demek deðildir, cinselliði içeren filmler izlenmeli. Ancak þunu bilmek gerekir ki artýk cinsellik her yerde. Ondan kaçýþ yok. Deve kuþu gibi davranmaya gerek yok. Yasak bölge oluþturmanýn alemi de yok. Durumu kabullenmeli ve rol icabý dýþlama hareketlerine girilmemelidir. Kimseyi kandýrmaya gerek yok. Cinsellik insanýn doðasýdýr. Ve gençlerle bu konuþulmalý, tartýþmalý. Yoksa gençlere karþý duyarsýz olunmamalýdýr. Gençler bir þekilde her þeyi öðreniyor. Yapýlmasý gereken bu konun onlarla konuþulmasýdýr. Bu konun konuþulmasý bir siyer, bir tefsir kadar önemlidir. Gençler ve yetiþkinler birbirinden kaçmamalý. Müslümanlarýn, dünyadan kopuk durumlarý, kadýn oyuncu olur mu? Müslüman olmayanlarýn dini filmlerde oynaya bilir mi? Gibi gereksiz konularý tartýþýrken, Amerika, Müslümanlara kendi kültürünü ve dini anlayýþýný bulaþtýrdý. Þimdi sinemada cinsellik konusu tartýþýlýrken, insanlarýn çoðu zihnen Müslüman ama yaþayýþ olarak Amerikalaþma yolunda ilerliyor. Müslümanlarýn var olaný tartýþmayý, söylenmeyi býrakmalý, alternatifler üretilmeye çalýþýlmalýdýr. Keþke durum bu noktaya gelse de film projeleri ve sinema kültürü oluþturulsa ama maalesef hala gelenekten kurtulamayan Müslümanlarýn anlayýþ olarak bu noktaya gelmeleri zaman alacak. Ýnþallah Müslümanlar geç olmadan gözlerini açarlarda kayýp edilen kalp ve zihinlerin sayýsý az olur. Osman Tatlý www.osmantatli.com.tr osmantatli@gmail.com
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © osman tatlý, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |