..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Sevgi en azgın yüreği uysallaştırır, en uysal yüreği azdırır. -Alexis Delp
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Bilimsel > Felsefe > Bayram Kaya




31 Temmuz 2013
Bir Uygarlığa Dair 2  
Bayram Kaya
Devam yazısıdır


:ICC:
Yani İç Arapların durumu yalancı bir gelişmişlik kültürünün baharıydı. Bir kere cumhuriyet seçme seçilme işi değildir. Araplar çadır reislerini seçiyorlardı diye ve birbiri ile aşiretler arası meşveretleri de vardı diyerek, Arapları cumhuriyetin beşiği yaptınız mı, bütünlemeye bile kalamazsınız.

İlk ittifakı süreç yönetimleri, krallıklarnı babadan oğula saltanat oluşla devrettirmelerinin aşamalarına gelene değin; krallık yönetimleri ittifaklar döneminden beri seçme, seçilme oluşuyla; seçmenliği zaten vardı. Her bir totemi grup, çarkı felek usulü oluşla, ittifakı yönetimin başına seçilirlerdi. Yine grubun içindeki istekliler, yarışlardan (müsabakalardan) geçen elemelerle vs. yönetimin başına geliyorlardı.

Nasıl suyun akışlı debisi ve bu debiyle uyumlu ve debiyi frenleyen su yatağı girişenli düzenlesen bir su rejimiyle suyun viskozitesi varsa; işte cumhuriyet te, demokrasiyle ortaya konan, demokrasi debisiyle ayarlamanın rejimidir. Ve cumhuriyet çeşitli debi ayarlamalı fonksiyonlara denk düşer. Bu nedenle de meşrutiyeti cumhuriyetler, demokratik cumhuriyetler vardı.

Yani totaliter bir rejimde cumhuriyet olmaz. Neyle neyin ayarını yapacaksınız ki? Bir yönetim de elli kez kral da seçseniz; kral halkıyla yükümlensen bir yapı içine girmiyorsa; bir obabaşı seçer gibi seçme seçilmeyle biat var diye; o düzen cumhuriyet düzeni olamaz. Demokrasi, cumhuriyetle; cumhuriyet te demokrasiyle bağıntılıdır. Arabın hangi demokrasisi vardı da, cumhuriyeti olsundu. İnancı sistem de demokrasi içermezdi.

Tarihsellik, demokrasiye ve onun debi regülatörü (rejim ve dalgalanma düzenleyicisi) olan cumhuriyet şekline, mutlaki ve meşruti yönetimlerden sonra gelebilmiştir. O dönemde dağa tırmanmadan veya o dağın çevresini dolanma zahmetine katlanmadan, dağın ilerisini haliyle göremezdiniz. Yani çocukluk ve delikanlılığınız olmadan, ileri yaşınız olamaz. Çocukluk dönemi içinde delikanlılık dönemi olmaz. Bu nedenle 6. yüz yıl Arap Dünyasını cumhuriyetin beşiği yapmak, hiç bir şeyi ve tarihselliği anlamamak olur.

Araplar millet olma değil; boy soy, kol dal kabile olmayla övünüp; böylece kendilerini tanımlıyorlardı. Bu durum günümüzde de, orta çağ zihniyetli sosyal kültürlerin, hala bir kimlikti tanımıydı. Soylardan sonraki bileşen yapılar şaablar olan ayrılma ve yarılmalardı. Şaablardan sonra bir kimsenin en yakın aşiretinden oluşla büyüklenmesi, kibirlenmesi olan tanımışlık kimliği fahizlerle, aşiretlere kabilelere ve ailelere ayrılmışlardı.

Her biri ayrı ayrı totemden olan sosyal yapılar, ittifakların bey, ensi, lugal olma gibi girişen bağıntılarını Arap kültürü çıkaramamıştı. Ama bu aşamalardan geçmekle elde edilen nimetlerle de haşır neşirdiler.

Bu durum bilgisayarı üretemeyip, bilgisayarın geliştirilmesi içinde olamayıp; bilgisayar gelişme halkası içinde ona gereken katılımın, katkısını veremeyip; bilgi sayar kullanan topluluklara benzerler. Böylesi topluluklar bilgisayarlı hayatı ve bilgisayarlı hayatın bilgisayar kültürü içinde olamamalarının çelişki ve manasızlığı içindeydiler.

Üretemeyip üretim emeği üzerindeki sürçleriyle kültürleşemeyen her gerici yapı unsurları gibi Araplar da, soy üstünlüğü gibi etnik kültür üzerinde ittifak ve övünme yapıyordular.

Siz devlet ve imparatorluk yapısı devinmeli bir etkileşimle davranırsanız zaman başka akar. Bundan kopuk oluşla imparatorluk öncesi ve devletler öncesi yapılar gibi davranırsanız, zaman bambaşka akar. Düşünce yapınız, fikriniz, davranışınız pozisyonunuz ve mantıki oluşunuz da bu yapılarınıza uygun oluşla, seyretmeye başlar.

Arabın kimi coğrafya çevresindeki Bizans, Persler gibi yapılar, düzenli ordular oluşturan teşkilatçılığı içinde olmanın, kültür düzenli gelişmişlik boyutu içindeydiler. Arap kültürü bu bağlamda düzenli bir ordu kültüründen yoksundu. Bu nedenle çete düzeni içinde, çete anlayışlı eski usullerin kendisinden sonrasına göre basit kalan kültür yapısı içinde oluşup, ancak bu enstrümanlarla iletişe biliyorlardı.

Çete kültürü ya da çadır kültürü; seriye denen çapulcu yağmacı gruplar olmanın savaşması taktikli, aniden beklenmedik şekilde ortaya çıkıp vur kaç yapan, baskın basanındır anlayışlı; kültürdü. Bu kültür diğer bir yönüyle harami kültürüdür. Yani çapul kültürüdür.

Seriye kültürü düzenli devlet ve imparatorluk kültürleri karşısında verimsiz; bir çete olma durumuyla, kendisinden sonraki gelişmeye göre, ortamına basitlik oluşla yansımaktaydı. Ne var ki devlet ve günün imparatorlukları da bu gerilla tipi çete hareketinde yararlanırlar. Bunları öncü birlikler denen disiplinci örgütlenmenin içinde oluşlarla yaparlardı.

Günümüzdeki özel tim gibi. Bunun Osmanlıdaki karşılığına akıncı birlikleri denebilirdi. Ama devlet yapıları ve imparatorluklar asla akıncı kültürü ya da uç beylik oluşlarının kültür gelişmesi içindeki şartların, düzey ve düzleminde kalıp yaşanılamazlar. Sadece bir kısım unsurlarını hızlı, vurucu, yıpratıcı ve haber sağlayıcı olmanın, hız ve süratinden yararlanmaktı. Düzenli ordu onca kusursuzluğuna rağmen, hantal olabiliyordu. Akıncı birlikler düzenli yapı ile yavaşlığı arasındaki boşluğu dolduruyordu.

Sürecek



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın felsefe kümesinde bulunan diğer yazıları...
El Bel Baal 2
Tarihsel 2
İrade 1
Tarihsel 1
Anlamak Gerek 71
Kurtuluşun Felsefesi (Açkı 2)
Sosyal İlişki Toplumu Hedeflemez 2
Anlamak Gerek 43
Anlamak Gerek 70
Anlamak Gerek 55

Yazarın bilimsel ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Müruru Zaman 14
Sahiplik İmanı 1
Hatırlama 1
Mal mı, İnsan mı?
Mamon'du Belirme 1
Müruru Zaman 7
Denge ve Dengesizlik Süreçleri 24
Anlamak Gerek 26
Bağ Enerjisi 1
Sistem 15

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Aslına Yüz [Şiir]
Vah ki Vah [Şiir]
İsis Dersem Çık Ereşkigal Dersem... [Şiir]
Görmez Şey [Şiir]
Tekil Tikel Tükel [Şiir]
ve Leddâllîn, Amin [Şiir]
Mavi Yare [Şiir]
Mevsimsel [Şiir]
Yıkılışa Direniş Direnişe Yıkılış [Şiir]
Meşrep 3 [Şiir]


Bayram Kaya kimdir?

Dünyayı yaşantılaşan çabalar içinde duygunun önemi hiç yitmezse de, payı giderek azalmaktadır. Sosyo toplum bazlı, genel bir açılımla başlayan çalışmalarım da; bilim felsefesi içinde olunma gayreti güdüldü. Bu nedenle yazıların tarisel, sosyo toplumsal evrimli ve türlü doğa bilim verileri güdülü çalışma olmasına gayret edildi. Genel felsefem içinde bir bilgi; ne kadar çok bağıntısıyla söylüyorsanız, o bilgi o kadar bilinir bilgidir.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Bayram Kaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.