Herkes aynı notayı söylediğinde uyum elde edilmiş olunmuyor. -Doug Floyd |
|
||||||||||
|
*Bilim düşmanları da bilimin nimetlerinden yararlandıkları halde bir türlü düşmanlıklarından vazgeçemezler. *Bilim ışıktır, aydınlıktır; bağnazlık karanlıktır. O nedenle bilimden uzaklaşan uluslar karanlığa gömülmüşlerdir. *Zirvede kalmak önemli olabilir, ama oradan kendi rızanla inmeyi istemek çok daha önemlidir. *Her zaman büyük küçüğü öldürmez, küçük de büyüğü öldürür. Aslında küçüklerin öldürdüğü büyük sayısı daha fazladır, ama görülmez. Küçük ya, ondandır belki! *Hükümetler gücünü halktan aldığını söyler de halka neden zulmederler? Ne yaman çelişki? Güç alan, güce nasıl oluyor da zulmediyor? *Bakış; dinler, sever, takdir eder ve konuşur. *Yoksulluğu tembelliğinden kaynaklanan insana yardım ederseniz, onu dilenciliğe alıştırmış olursunuz. *Zannedilenin aksine, asıl görünen dıştaki kirlilik değil, içtekidir. *Denizi seyrederek balık tutamazsın. *Ben olduğum gibi görünüyorum. Peki sen, beni olduğum gibi görebiliyor musun? *Yıldızların güneşten çok küçük görünmeleri seni aldatmasın! *Sevilmeyi hak etmeyen, hangi yüzle sevilmeyi isteyebiliyor? *Gün gelecek insanlar bugünü de “mağara dönemi” olarak değerlendirecek. *Dünyayı değiştirmeye gücüm yetmez, ama kendimi değiştirebilirim. *Her gülüş bir çiçektir, bir güneştir. İnanmazsanız gülen insanların yüzüne bir kere de dikkatle bakınız. *Fizikötesi fikirlerle uğraşarak hayatını geçirenler, fiziği kaybederler. *Yol dağdan değil ama dağ yoldan şikâyetçi olursa haklıdır. *Yanımdaydı; bir de baktım benden çok uzaklarda. Nedenini araştırdım. Gördüm ki birbirimizi anlamamaya başlamışız. *Kayıkçı ile dalaşacaksan, bunu denize açılmadan önce yap. *Mizah zekâ işidir. Espri yeteneği olan ve anlatılan bir espriyi anlayıp da gülen insanlar zeki kişilerdir. Anlamadığı halde bir espriye gülen kişiler için ise aynı tespitte bulunamam. *Bana yalan söyleyip beni kandırdığını mı sanıyorsun? Hayır, beni kandırmadın; ben sana kandım. *Bir gönlü viran eyleyen, başka bir gönlü nasıl abat edecek? *Sen beni yenemezsin; istersem ben sana yenilirim. *Ben geldim o gitti, ben bitirdim o başladı, ben söyledim o dinledi, ben kovaladım o kaçtı. Giden, başlayan, dinleyen, kaçan kim mi? O da bendeki bir başka ben… *Sevdiğin ve yaşattığın kadarsın; ne az ne de fazla… *”Kalbimi sana veriyorum, istersen al!” dedi. Ama aradım aradım alacağım kalbi onda bulamadım. *Ben yalçın bir kaya olduktan sonra, senin kasırgalığın bana sökmez. (Yakında kitap olarak bastırmayı düşündüğüm Oruç Baba'dan Aforizmalar-2 ön çalışmasından alınmıştır.)
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |