Ben bir öðretmen deðil, bir uyandýrýcýyým. -Robert Frost |
|
||||||||||
|
Avcýlar, Temel'in önderliðinde ormanda ilerliyormuþ. Karþýlarýna küçük bir delik çýkmýþ. T emel: - "Yatýn, tavþan deliði" demiþ. Yatmýþlar. Delikten tavþan çýkmýþ. Avlayýp yola devam etmiþler. Yolda bakmýþlar, daha büyük bir delik... Temel: - Yatýn tilki deliði" demiþ. Yatmýþlar. Tilki çýkmýþ, vurmuþlar. Sonra delik büyümüþ: - Yatýn ayý ini" diye baðýrmýþ Temel... Ayýyý da avlamýþlar. Temel'in her þeyi bilmesinin rahatlýðýyla keyiflenmiþ avcýlar... Bir süre sonra kocaman bir delik çýkmýþ karþýlarýna... Temel'e bakmýþlar. Temel: - Uþaklar" demiþ, "...ne çikacaðunu bilmeyrum. Siz yatýn, ne çikarsa bahtumuza!" Ertesi gün gazetelerde þu haber varmýþ: -"Dört avcý, tren altýnda kaldý." ** BÝRÝNCÝ KATTAN DÜÞÜNCE ÖLÜNMEZ Temel 60 katlý bir gökdelenden aþaðýya düþmüþ. 50-40-20-10-5-4-3-2 derken 1.kata geldiðinde aklýndan þu geçmiþ : – Allahým sana þükürler olsun. Bu kata kadar ölmeden geldiysem, zaten 1.kattan düþsem de ölmem. ** KAÇ SAAT GERÝ ALACAK? Dursun, saatlerin geri alýnacaðýný duyunca, evdeki saatleri toplayýp Saatçi Temel’e gider: – Ula Temel, saatler geri alýnacakmýþ. Biz de evdeki saatleri senden satýn aldýðýmýz için sana getirdik. Bunlarý geri alacaksun da. Temel kendinden emin bir þekilde: – Öyle yaðma yok. Ben de duydum ama, sadece 1 saat geri alýnacakmýþ. 1 tanesini alýrým, diðerlerini almam. ** HOÞ GELDÝNÝZ Temel bir gün arabaya binmiþ, uzunca bir yola çýkmýþ. Tam varacaðý yere 2 saatlik yolu kalmýþ saðda bir levha görmüþ : -“Yavaþla 80 km” Temel hemen hýzýný 80 km’ye düþürmüþ. Biraz daha ilerlemiþ -“Yavaþla 50 km” yazýyormuþ. Temel hýzýný bu seferde 50 km’ ye düþürmüþ. Az ileride -“Yavaþla 20 km” levhasýný görünce Temel hýzýný yine düþürmüþ. Ýyice meraklanmaya baþlamýþ, acaba kaza falan mý oldu diye. Bir süre daha gittikten sonra karþýsýnda yeni bir levha görmüþ: ” YAVAÞLA’ YA HOÞ GELDÝNÝZ ” ** TEMEL'ÝN ATI Veli efendi hipodromuna giden Temel, atlar start alýr almaz favorisi olan atý elinde dürbün ile takip ederek bir yandan da -Aslanum benum be nasýl da fýrtýna gibi gidey diyerek atýný övmeye baþlar. Gerçekten de Temel’in atý en öndedir. Etraftakiler gýpta ile Temel’e bakarlar, Temel durumdan memnun ve dört köþe olmuþtur. Fakat bir süre sonra atlar teker teker Temel’in atýna yetiþip geçmeye baþlarlar. Derken Temel’in atý en sonuncu duruma düþer. Temel etrafýn alaylý bakýþlarýna aldýrýþ etmeden tezahürata devam eder. -Uy aslaným benum, ya bak nasýl da hepsini önine katti getiriy! ** ÝKÝ KÝLO HAMSÝ VER Karadenizlinin biri bir dükkana girmiþ ve 2 kilo hamsi almak istediðini söylemiþ . Tezgahtar adama þöyle bir baktýktan sonra: - Karadenizli misin? diye sormuþ . Müþteri önce þaþýrarak -Yoo, demiþ, sonra biraz kýzarak: -Ne yani Antep fýstýðý istesem Antepli misin, kestane þekeri istesem Bursalý mýsýn diye mi soracaktýn? demiþ . Tezgahtar gayet sakin: -Yyoo demiþ . Müþteri daha çok sinirlenerek: -Peki o zaman niye sordun kardeþim demiþ. Tezgahtar: -Niye olacak burasý balýkçý deðil nalbur dükkaný da ondan sordum demiþ … ** BÝZÝ BOÞA Temel Fadime'ye boþanma davasý açmýþ ve hakime, -Sayun hacum bey, karým üç yildur evde ne bulursa üstüme fýrlatiyu. Ne olur bizu boþat! Hakim sormuþ, -Peki evladým niye bunun için üç yýl bekledin? Temel cevap vermiþ : – Yenü yenü isabet ettürmeye baþladu da! ** BERBERLÝÐE HEVESLÝ KEDÝ Berber Temel, Dursun’u týraþ ediyormuþ. Dursun bakýyor, her geldiðinde dükkanýn etrafýnda dolanan bir kedi var ve kedi arada bir dükkana girip çýkýyor. Dayanamayýp Temel’e takýlmýþ: – Ula Temel, haçen bu kedi galiba berberliðe çok merakludur. Her geldiðimde buralarda göreyrum oni daa. Bunun üzerine Temel cevap vermiþ: – Yok ula ondan deðuldur. Arada bir kulak, burun keseyrum. Ha o kedi oni pekliyi daa... ** KAFASINA TAKMIYORMUÞ! Þiddetli ishal olan Temel, hastaneye kaldýrýlmýþ. Doktor, kýsa bir muayeneden sonra, hastabakýcýya talimatýný vermiþ: -Hastamýz þiddetli ishal, kendisini hemen tekerlekli sandalyeye oturtun ve ilgili servise götürün. Hastabakýcý Temel'i tekerlekli sandalyeye koymuþ ama yanlýþlýkla koridorun sonundaki psikiyatri servisine býrakmýþ. Aradan birkaç gün geçmiþ. Temel'e ilk teþhisi koyan doktor, Temel'i psikiyatri servisinde görünce þaþkýnlýkla sormuþ: -Yahu sen ishaldin, ne arýyorsun psikiyatri servisinde? Temel kafasýný sallamýþ: -Ne pileyum, sizin hastabakýcý puraya ceturdi... -Peki ishal durumun nasýl? -Aynen eskisi gibi ama... -Amasý ne? -Artuk kafama takmayrum... ** YASSI TAVUK Karadeniz'i gezen bir adam yolda aniden önüne çýkan tavuðu ezmiþ. Hayvaný ezdiði için üzüntü duymuþ ve gidip sahibine en azýndan parasýný vermek istemiþ. Almýþ tavuðu ve hemen oradaki köye gitmiþ. Elindeki tavukla kahveden içeri girmiþ ve : - Afedersiniz; ben hemen köy dýþýnda bu tavuðu ezdim. Sahibini arýyorum, en azýndan parasýný vereyim diye. Acaba bu tavuðun sahibi kim ? Bunun üzerine hep beraber tavuða bakan Lazlar : - Hemþerim sen yanlýþ geldin. Bizim köyde böyle yassý tavuk bulunmaz. Demiþler.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |