..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yaþam baþlangýcý olmayan bir yolculuktur. -Victor Hugo
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Güven ve Güvensizlik > Muhammed CAN




18 Aralýk 2014
2009 Dýþ Politikasýnda Þu Ana Kadar En Onurlu Çýkýþ Ve...  
Muhammed CAN
Erdoðan, Reel politika terennümlerini bir kenara býrakýp, bütün bunlardan daha üstün olan iç dünyasýnda esen duygularýný yansýttý ise; Þu halde bu coðrafyada binler milyonlar yaþadý, zamaný gelince göçtü, gitti. En yýkýlmaz sanýlan Büyük Roma Ýmparatorluðu’nun yüzyýllar boyunca süren zulüm ve hakimiyetine raðmen, bölgedeki Tevhidi kýyamlara karþý sonunda teslimiyet bayraðýný kaldýrýþýný anýmsamýþtýr. Kadim medeniyetlerin kültürü ile yoðrulan kutsal dinlerin beþiði olduðunu hatýrlamýþtýr.


:ADEE:



Türkiye’nin 2009 dýþ politikasýnda þu ana kadar en onurlu çýkýþ ve...
“Bunlarýn politikalarýnýn dýþýnda bir tavýr sergilediðiniz zaman siyasetten de medyadan da ticaretten de diskalifiye olursunuz’’ (Altan Tan)
Kurulduðu günden bu güne dek Ýsrail’in alýþkanlýk haline getirdiði, Türkiye’nin ise özellikle son 85 yýllýk politikasýnda alýþýk olmadýðý üslubu, Davos’ta ilk kez farklý bir mekanizma ile çalýþýyor gibiydi. Türkiye Baþbakaný’nýn haklý çýkýþý, Peres’in siyasi hayatýnda belki de ilk kez yaþadýðý ilki nasýl açýklamak gerekiri beraberinde getirdi. Restleþme mi, düello mu, yoksa siteme karþýlýk sitem mi demeliydik? En iyisi ve en uygunu Türkiye olarak aðýrlýðýmýzý ve tavrýmýzý net ortaya koyduðumuzu mu kabul etmeliydik? Karar vermek için erken.
Tayyip Erdoðan’ýn son zamanlarda Ýsrail’le karþý çýkýþlarýný, Ortadoðu’da son otuz yýllýk ana akým’a karþý, birileri yeni denge ile kontrol etmek istemelerinden miydi ki, ’’Siz insan öldürmeyi çok iyi bilirsiniz’’ sözünü, Peres dünyanýn gözü önünde bu sözleri yutkunarak dinledi. Peres’in suskunluðu ve piþkinliði, þüphesiz çökme arefesinde olan Ýsrail’in devamlýlýðý hatýrýna zehir zemberek olan bu sözleri sineye çekme olarak ta düþünülebilir.
Türkiye, son 85 yýllýk resmi pradigmasýný terk etmek istiyor gibi bir tavýr sergilemek istedi de denilebilir. Tavrýný devam ettirebilecek mi, ya da buna müsaade edilir mi, edilse karþýlýðýnda kim neyi bekliyor? Bu tür sorulara da bir anda cevap bulmak þu an için zor.
Son zamanlarda Türkiye’nin dýþ politikada yürütmek istediði diplomasi çýtasýný bir hayli yükseltmek istemesi, örnek olarak son aylarda Mýsýr, Suudi Arabistan, Gazze, Suriye diplomasi mekikleri, Bürüksel çýkýþý ve en son Tayyip Erdoðan’ýn Davos’taki haklý ve bir o kadar da onurlu çýkýþýný bir araya getirdiðimizde, oluþan tablonun, Türkiye açýsýndan beklenenin çok üstünde artýsý olan hamleler oluþturduðu da söylenebilir.
Tabii bundan çok önce Ergenekon denilen ne idüðü belli olan örgütün tasfiye edilmesi için eðer büyük emir tarafýndan startý verilen operasyonu, Türkiye’yi Yeni Ortadoðu’ya götürmenin yol arayýþý olarak deðerlendirmezsek...
Peres’in atalarý, binyýllardýr kavuþmak arzusu ile yanýp tutuþtuðu kutsal ülkenin hasretine, 25 yaþýndaki bir delikanlýnýn (Þimon Peres 1923 doðumlu ve Ýsrail 1948 de kuruldu) hayatýnda özlem duyduðu o kutsal ülkeye kavuþmasý, öz evladý gibi özenle bakýp büyüttüðü ancak sonrasýnda evladýn tekrar gözleri önünde sýtmaya yakalanýp can veren bir babanýn düþtüðü çaresizlik ikliminde ki çýkmazlýk.
Pekala, Erdoðan’ýn çýkýþlarýna farklý baþka yorumlarla yaklaþmak ta mümkün;
Ýsrail’in cinayet ve zulmüne maruz kalan Filistin Gazze’sindeki katliamdan sonra, adeta Doðu’nun kendisine has platonik aþk hikayelerine ilham kaynaðý olan yeni efsane kahramanlar üretmek ne kadar da kaçýnýlmaz olmuþtu. Þimdi bu efsanenin kahramaný yaratýlmalýydý...
Erdoðan’ýn Davos’taki tutumunu, Gazze Furkan savaþýnýn baþýndan itibaren sergilediði çýkýþlar ve takýndýðý tavýrlarýn geniþletilmiþ haliydi demek yadýrganmamalý. Ortadoðu'da, özellikle Hizbullah ve Hamas üzerinde etki yaratýp Ýsrail ve Batý’nýn sýk sýk dile getirdiði Ýran’ýn bölgedeki dik duruþunu ve nüfuzunu kýrmak deðilse, alternatif bir güç ile dengelenmesi.
Uzlaþmacý pozisyondan uzak Ýran'ýn yerine, Türkiye gibi Batý’ya dönük ve ýlýmlý islamý bünyesinde barýndýran bir ülkenin aðýrlýk kazanmasý, baþta Ýsrail, ABD ve Batý’lý sisteme mensup ülkelerin istediðiydi. Böylece geçmiþten gelen baskýn politikalarýný devam etme istekleri de elde ettiði zemini korumuþ olacaktýr.
Erdoðanýn Davos’taki çýkýþý ve söz konusu ülkelerin amacýna uygun olduðunu, görememek, kýsmi sertlik içeren çýkýþa göz yumulduðunu görememek, Davos toplantýsýnda bulunan ülke politikacýlarýný bilgisizlikle itham etmek olarak ta deðerlendirilebilir. Ýsrail ve ABD’nin tercihi olan ýlýmlý islamýn aktif öncü güç olarak, geçmiþteki Osmanlý mirasýna, varisi olan Türkiye’den daha ehil kim olabilir ki? Kaldý ki, tarihte kalmýþ bir efsaneyi yeniden canlandýrmak sevdasý, Türk’lerin genleþmiþ beklentileri ve Arap dünyasýnýn son yüzyýlda kapýldýðý aþaðýlýk kompleksine merhem olacak türden deðerlendirmek, ýrklara olan önyargýlý bakýþýn delili de deðildir.
Tayyip Erdoðan’ýn Türk ve Arap dünyasýna sunmak istediði vizyon, Ýsrail’in Gazze’de iþlediði katlimlardan ötürü özellikle islam dünyasýnda biriken enerjinin dýþa yansýmasýnda üstlendiði rol mükemmel denilecek derecede çýkýþlarý ve ancak bu kadar olur dedirtecek türdendir.
Tayyip beyin kýzgýnlýðýnýn Paneli yöneten moderatöre olduðunu belirten açýklamalýrýna raðmen, Ýstanbul, Gazze ve Arap dünyasýndaki tezehüratlar Doðulu halklarýn duygusallýðýna iyi bir örnekti! Bununla birlikte, ülke içine dönük mesajlarýndan birinde ’’DTP yi 29 Mart seçimlerinde sandýða gömmek’’ olarak okumak yalnýþ olmaz sanýrým.
Nitekim Davos’taki mesajý alan Arap ve Türk dünyasýnýn entelektüelleri, Türkiye’nin bölgedeki rolü ve etkisi hakkýnda çalýþmalara baþlamak için start düðmesine bastýlar...
Türkiye’nin, Ýsrail ve Batý’ya sunmak istediði mesaj:
Erdoðan’ýn çýkýþýný, Peres’in Davos’taki pervasýz söz ve davranýþlarýna karþý normal karþýlanmasý gereken bir çýkýþ olarak deðerlendirmek en insaflý yaklaþýmlar dahilinde deðerlendirmekte gerekir.
Ne var ki; Peres, Davos toplantýsýnýn ertesi günü yaptýðý açýklamada, ’’Türkiye, Ýran’a bir cephe olmalý. Ortadoðu’ya bir seçenek sunuyorlar. Umarým bunu yapmaya devam edecekler’’ þeklindeki meramý, Peres’in ne denli ileriye dönük hayallerinin olduðunu yansýtan ayna niteliðini taþýyordu.
Erdoðan’ýn çýkýþý ile Ortadoðu’nun geride býraktýðý son 30 yýllýk serüvenin asýl gayesi, Ýsrail’i bölgenin çýbaný olarak köklü ve kalýcý tedavi etmek isteyen düþünceye karþý, pansuman tedavisi ile aðrýlarný dindirmek ve çýbanýn tekrar tekrar irin toplamasýna zaman kazandýrmak mý olacak? Deðilse, Ortadoðu’nun kanser tümörü Ýsrail’e gem vurmanýn yol haritasýnýn açýlýma sunulmasý gerekiri gündeme getirir!
Stephen Kinzer’in deðindiði gibi ‘’Ortadoðu’nun anahtarý Ýran’da’’ yani, yeni Ortadoðu inþa ediliyor. Ancak Ýsrail ve Batý’ya göre yeni inþaa’nýn asýl sahibi yerli eller mi, yoksa yabancý eller mi, sorusuna cevap arama süreci hala geçerliliðini koruyor...
Þu halde hangi mesaj kalýcý? Kritiðini yapmak ve çýkarýlabilecek sonuca göre tavýr belirlemek belki de çok erken.
Chavez ve Tayyip Erdoðan arasýndaki benzerliktense, farklýlýðý görmeye çalýþmak daha tutarlý olur diyebiliriz. Erdoðan, ‘’Bakkal iþletmiyoruz’’ sözünü bir nebze de olsa Davos’ta kanýtlamýþ oldu. Sözün eyleme dönüþü ise hala nasýllýðýný koruyor. Konya üssü, Ýsrail Konsolosluklarý, ticari anlaþmalar ve dahasý askeri anlaþmalarda deðiþimler yaþanacak mý? Davos’ta sarf ettiði sözler, buralarda olasý deðiþimlerin fundament’i niteliðini taþýmazsa, sözler askýda kalabilir.
Erdoðan, Reel politika terennümlerini bir kenara býrakýp, bütün bunlardan daha üstün olan iç dünyasýnda esen duygularýný yansýttý ise;
Þu halde bu coðrafyada binler milyonlar yaþadý, zamaný gelince göçtü, gitti.
En yýkýlmaz sanýlan Büyük Roma Ýmparatorluðu’nun yüzyýllar boyunca süren zulüm ve hakimiyetine raðmen, bölgedeki Tevhidi kýyamlara karþý sonunda teslimiyet bayraðýný kaldýrýþýný anýmsamýþtýr.
Kadim medeniyetlerin kültürü ile yoðrulan kutsal dinlerin beþiði olduðunu hatýrlamýþtýr.
Evren’in mutlak yaratýcýsýnýn ilahi mesajlarýný insanlýk ailesine sunmak için gönderilen ilahi þahsiyetler alayhine oynanan senaryolarý görmüþtür.
Rahman tarafýndan gönderilen her yeni bir din karþýsýnda, üretilen dinlerle nasýl avutulmak istendiðini hatýrlamýþtýr.
Sonra yüzünü geleceðe dönerek, kýyamet sahnesinden geri kalmayacak, ne denli acýmasýz ve bir o kadar da gereksiz olmayan, ’’büyük savaþ’’ sahnelerini görmüþtür.
Fýrat’ýn, Dicle’nin, Nil’in insanlýðýn hayat kaynaðý olan berrak sular yerine, birkez daha mazlumlarýn kanýnýn taþýndýðý nehirlere dönüþtüðünü görmüþtür.
Nice binyýllar boyunca yakamýzý býrakmayan haksýz ellerin, bizi zorlayarak haksýzlýða, zulme karþý sessiz kalmamýzý öðütlerle, ninnilerle, nutuklarla avutup durduðunu anlamýþtýr. Nitekim Sayýn Erdoðan da bizim gibi bir insan ve yaratana karþý sorumluluðu var.
Bu olasýlýklara raðmen, Türkiye’nin 2009 Ortadoðu dýþ politikasýnda þu ana kadar en onurlu sözlü çýkýþ, Ýsrail’e ’’Siz insan öldürmeyi çok iyi bilirsiniz! sözüdür. Bu, vicdan sahibi her insanýn canilere karþý rahatlýkla söylemesi gereken bir cümle deðil mi? Son olarak Ziya Ülhak’ýn, Turgut Özal’ýn, Saddam’ýn, Benazir Butto’nun sonunun nasýllýðýný hatýrlamadan da edemedim. Tarih, iki sayfadan müteþekkil ince bir kitapcýk mý ne? Her halükarda kim, hangi sayfayý temsil ediyor? Bunun en adil yargýcý, zaman olsa gerek…



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn güven ve güvensizlik kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Erbakan"ýn Ýran"ý Ziyareti Saadette Gizli Güçlerin Rahatsýzlýðý mý?

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Muhammed Can S. Demirtaþ'a Soruyor
Türk Ýslamcý Dostlarýmýz - 5
Gündem Özel - 4 Baþkanlýk Sistemi ve Avrupa Krizi
Rebeze Röportajý - 2
Türk Ýslamcý Dostlarýmýz! —2
Algý Sapmasýnda Türk Ýslamcýlarý
Size Ne Oldu?
Türk Ýslamcý Dostlarýmýz - 3
Emperyalist Ýslamcý Olunabiliyormuþ Demek!
Türk Aydýnlarýnda Takvimler 1789 Mu?

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Dost Ýçin [Þiir]
Serzeniþ [Þiir]
Bizde Ne Anne'ler Var [Þiir]
Ne Ýnsanlar Gördüm [Þiir]
Ey Gazzeli Cocuk! [Þiir]
Ayrýlýk Senfonisi [Þiir]
Hatýram! [Þiir]
Namus'un Adýna! [Þiir]
Hum Kýyýsýnda Bir Gece [Deneme]
Velayet-i Fakih ve Siyasla Ýslam [Ýnceleme]


Muhammed CAN kimdir?

. . .


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Muhammed CAN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.