Hiçbir kış sonsuza dek sürmüyor, hiçbir ilkbahar uğramadan geçmiyor. -Hal Borland |
|
||||||||||
|
Yaklaşık bir haftadır. Kadirli’deyim. Artık burada son günlerim. Bir haftadır buranın siyasi nabzını yokluyor; ve buradaki insanların KKTC hakkındaki görüş ve düşüncelerini sizlerle paylaşıyorum. Burada önde gelen siyasi partilerin vekilleri ve adaylarıyla görüşüp düşüncelerini sizlere aktarmıştım. Bu gün size ilginç bir yerden söz etmek istiyorum. Kadirli’de bulunduğum süre bana hep “Ara Çayhanelere git. Siyasi nabzı orada yakalarsın. Türkiye’nin siyasi kalbi orasıdır. Türkiye’deki siyasi yapı orada oluşur ve orada gelişir” dediler. Ben de günümün çoğunu burada geçirdim. Zaten siyasi partilerin ilçe binaları da genellikle buralarda. Birbirlerine yakın. Ara çayhaneler denilen yer, Kadirli merkezde Tufanpaşa Mahallesinde bulunan ve yaklaşık yan yana 20 kadar çay ocaklarından oluşan “T” harfi biçiminde bir sokak. Sağlı sollu küçük küçük çay ocakları bulunuyor. Sokağa sadece insanlar girebiliyor. Her hangi bir araç veya başka bir canlı giremiyor. Bu nedenle sokağın ortalarında dahi küçük masalar ve etraflarında tabureler var. Vatandaşlar buralara oturup sohbet ediyorlar. Belki de böyle bir yer dünyanın başka bir yerinde yok. Bu nedenle ilgi çekiyor. Genelde insanlar siyasi sohbetler yapıyor. Öğrendiğimize göre buranın müdavimleri genellikle hep üniversite mezunları oluyormuş. Ben, sokağın “T” -yani üst- kısmında bulunan “Esnaf Çay Evi”ne oturuyorum. Sahibi Mehmet YAREN Bey geliyor. Sohbet ediyoruz. Ben soruyorum, o anlatıyor: “Ben buranın en eski esnafıyım” diyor. Tabii burayı önce eski durumu ile karşılaştırıyor. Artık eskisi gibi tadı kalmadığını belirtiyor. “Buraların eskisi gibi tadı yok. Önceden bütün halk, buraya gelirdi. Sohbet ederdi. Oyun yoktu. Gazetelerini okurlardı. Ocaklarda bütün gazeteler alınırdı. Şimdilerde oyunlu kahvehaneler açıldı. Sohbeti ve okumayı öldürdü. Gençler daha ziyade oyunlu kahvehaneleri tercih ediyor. Buralarda hükümet kurulur, düşürülür ve devletin siyasi geleceğine yön verilirdi. Hükümetin tüm icraatı burada konuşulurdu. Burada herkes şu görüşte hemfikirdir. “Türkiye’nin siyasi nabzı burada atar. Burası TC’nin siyasi kalbidir. Kadirlililerin hepsi buna inanıyor.” Burasının sadece devlet politikasının hayat bulduğu yer değil, yerel siyasetin de canlılık kazandığı mekanın olduğunu belirtiyor. “Belediye başkanları bile burada belirlenir, burada seçilir. Belediyenin icraatları dahi burada şekillenir. Belediye Başkanı bir tane olmasına karşın buraya gelen tüm vatandaşlarımız bir belediye başkanıdır ve onun kadar hükmeder.” diyor. Devam ediyor “ Burada vatandaşların birçoğu milletvekili, bakan, başbakan ayarında siyasi düşüncelere sahip. Gerçekte de bu çayhanelerden bir çok siyasi çıkmıştır.”diyor. “Burası Kadirli’nin Kültür ve Bilim merkezidir. Bilim adamı dahi çıkardık. Mesela Prof. Dr Ali Erdemir şu anda ABD Nasa’da görev yapıyor. Bir ara Dünya Mühendisler Birliği Başkanlığı da yaptı” diyor. Üniversiteden arkadaşım olan Salim Karakuş da söylenilenleri onaylıyor. “Kadirli’nin tek dezavantajı okuyan öğrencilerin geriye dönmeyişi oluyor” diyor. “Öğrenci okulunu bitiriyor. Yetişiyor. Tam verim alıncağı zaman yurt dışına gidiyor. Gidiş o gidiş. Veya büyük şehirlerde iş buluyor. Geriye dönmüyor. Bu nedenle de Kadirli hak ettiği yere gelemiyor” diyor. Burada da en çok konuşulan konulardan birinin KKTC olduğunu öğreniyoruz. Buraya gelen insanlar Kıbrıs’a karşı çok duyarlılar. Kıbrıs gündemini çok yakından takip ediyorlar. Zaten konuşmalarıyla, düşünceleriyle bunu hemen fark ettiriyorlar. Mehmet yaren “KKTC’yi Kadirli’nin bir mahallesi gibi görüyoruz. Onu kendimizden ayırmıyoruz. KKTC’de yaşayan bir çok Kadirlili var. Hep akrabalarımız. 74 Harekatında Kadirli’den bir çok asker gitti. Ben de gönüllü idim. Yaşım tutmadığı için beni göndermediler. Ama oğlum orada askerlik yaptı. Ben de bununla gurur duydum. Ondan Kıbrıs hakkında bir çok şey öğrendim. Kıbrıs’ı seviyoruz.” diyor. Bir vatandaş yan masadan katılıyor: “Kıbrıs’tan bazen çatlak sesler geliyor. Biz referandumda hayır diyeceğinizi umuyorduk. Ama evet çıkardınız. Bu da bizi üzdü” diyor. Hükümete sersenişte bulunuyor: “Hükümetiniz hoşumuza gitmeyecek sözler söylüyor. Ne o, biz birlşemek istiyoruz, KKTC’yi tanıtmak istemiyoruz” gibi sözler?” diyor. “Şahsen ben Rumlara güvenmiyorum. Onların düşüncelerini çok iyi biliyoruz. Onlar, Türkleri Kıbrıs’ta misafir olarak görüyor. Er geç gideceksiniz diyor. Siz de hala birlikte yaşamak istiyorsunuz. Oysa orada çözüm bulunmuştur. İki ayrı devlet olarak yan yana mutlu bir şekilde yaşayabilirsiniz” diyor. Mehmet Seyidoğlu adında yaşlı bir amca da konuşmalarımızı dinleyenler arasında. O da düşüncelerini dile getiriyor: “Kıbrıs, bura insanı gözünde çok farklıdır. Kutsal bir dava gibidir. Kıbrıslılara söz söylettirmeyiz” diyor. Çay ocağı hakkında bize geçmişten bilgiler veriyor: “şu ana kadar söylenilenlerin hepsi doğru. Eksiği var, fazlası yok. Burası gerçekten bir siyaset okulu. Türkiye’nin seçim arenası. Buradan neçe siyasetçiler, devlet adamları, komutanlar, paşalar çıktı. Siz hatırlamazsınız. 1960’larda buradan meclise tam 7 tane milletvekili gitti. O zamanlar Demokrat Parti ile CHP güçlüydü. Bu iki partiden toplam 7 tane vekil seçildi. Bunlar hep bu çay ocaklarında yetiştiler. Her dönemde de bir-iki vekil çıkıyor.” diyor. Evet. Kadirli çok farklı bir diyar. Çay ocakları daha da farklı. İlginç. Üzerinde tezler hazırlanacak bir yer. Mutlaka incelenmesi gereken bir yer. Bir de Karatepe çok övülüyor. Orasının tarihi ve doğal güzellikleri olduğu belirtiliyor. Görmemizi öneriyorlar. Biz de hafta sonumuzu orada geçirmeye söz veriyoruz. Kadirli’den son yazılarımı belki de Karatepe oluşturacak. Oradan da sizlere seslenmeye çalışacağım. Bu arada internetten KKTC gündemini takip ediyorum. Cumartesi yapılacak Girne Mitingine katılamayacağım için üzülüyorum. Düzenleyenelere başarılar diliyorum. Herkese kolay gelsin diyorum.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |