Doğaüstü henüz anlayamadığımız doğal şeylerin adı. -Elbert Hubbard |
|
||||||||||
|
Yani bu gazetecileri, basını anlamak zor gerçekten. Yukarıda ki haber yakın zamanda gazetelerin birinin magazin ekinde yayınlandı... Ne alaka şimdi bu? Sanatçı hanımefendinin birisi beş bin liralık çorap almış. Alır keyfinin kahyası mısınız? Almasında bir problem yok. Problem bunun çok önemli bir olaymış gibi haber yapılmasında... Bizim de olayın sinir olduğumuz tarafı bu... Sayın magazin gazetecileri bunu tutup da magazinsel olarak haber yapmasalar, kimselerde duymayacak, kimselerde sinir olmayacak, saçını başını yolmayacak. Bu gazeteleri zengini de alıyor fakiri de... ''Ben daha üç yaşında ki çocuğuma beş liraya iki çift çorap alamıyorum hanımefendi kendine beş bin lira verip ünlü markadan çorap alıyor. Adalet mi bu?'' diye düşünebilir... Bu tür yaklaşımlar, hem sanatçıya hem de halka büyük zarar verecektir bence uzun vadede... Sanatçılar, hele de halka mal olmuş sanatçılar, oturup kalkarken, bir yerden alış veriş yaparken, halkın arasına karıştıklarında hal ve hareketlerine azami derecede dikkat etmeleri gerekir... Netice de onların konserlerine gidenler, sosyal medyada takip edenlerin, cd lerini alanlar, büyük çoğunluğu orta gelir grubuna sahip insanlar topluluğudur... Dolayısıyla o insanlar bir yerde de sanatçının velinimetidir... Sanatçı ağırbaşlı olmalıdır. Halkın sanatçısı olmaya çalışmalıdır, çünkü halkın beğenisi, halkın ilgisidir sanatçıları zirveye taşıyacak olan kuvvet... Bir tek kişi konserine gitmezse o sanatçı bitmiş demektir. Görsel ve yazılı basın karşısında her zaman oturaklı bir şekilde davranışlarına dikkat etmeleri kendi menfaatlerine olacaktır. Böyle saçma sapan davranış kalıpları değil de sanatları ile ön plana çıkmaya çalışırlarsa sanatçılar halkın gözünde daha da büyüyeceklerdir... Magazinci arkadaşlar pişmiş aşa su katmayın. Başımıza çorap örmeyin. Hanımefendi gitti alış veriş yaptı diye yazsanız, mesele yok, ama tutup da çorap aldı, o da beş bin lira yaklaşık yazdınız mı, ben de kopuyorum, okuyanların içinde kafayı yiyenlerde oluyordur...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |