''Oku'' siz de bunu benim dediğimi mi zannediyorsunuz? Rahman ve Rahim olan Allah öyle buyuruyor. Bakıyorum da toplumun büyük bir kesimi okumamak için elinden gelen her şeyi yapıyor. Röportaj da sorulan ''En son hangi kitabı okudunuz sorusuna hayat bilgisi ya da Cin Ali veya Ayşegül Tatilde.'' diye hala cevap verenler varsa bu ülke de korkunç bir cahillik içerisinde sürükleniyoruz, bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete, diyeyim size yani...


Okumamak için saatlerinizin büyük bir çoğunluğunu o Amerikalıların aptal kutusu dediği televizyon karşısında geçiriyorsunuz... Gözlerinizin yorulduğunun ve devamında bozulduğunun farkında değil misiniz? Oysa kitap okumak belki televizyon seyretmenin dörtte biri kadar gözlerinizi yorar...


Okumamak için komşularınızla dedikodu yapıyorsunuz. Tanıdığınız ya da tanımadığınız bir çok insanı çekiştiriyor veya gıybetini yapıyorsunuz. Oysa ki katmerli günah! Onun yerine gazetelere göz gezdirseniz, bir iki makale okusanız fena mı olur?


Zaruri ihtiyaç olmayan şeyleri almak için zaman buluyorsunuz da günde bir iki saat okumaya mı zaman bulamıyorsunuz? Akıllı telefonları elinize alıp sosyal medyada arkadaşlarınızla cirit atıyor, cirit müsabakaları yapmaya bayılıyorsunuz da o ciritler de bir gün gelir size saplanır diyeyim... Gazetelerin magazin sayfalarını, televizyonların saçma sapan insana hiç bir şey vermeyen programlarını gözlerinizi fal taşı gibi açarak izliyorsunuz. Bilgi ile edebiyat ile kültür ile ilgili bir program ise sizi hiç mi hiç ilgilendirmiyor...


Oysa ki zihninize okuduğunuz zaman bilgi adına bir şeyler girerse bu yaşlanmanızı da geciktirecektir, bunu bilmeniz lazım... Okuyanların ve bulmaca çözenlerin, bilim adamlarının yaptıkları araştırmalara göre alzheimer hastalığına yakalanmama şansı daha fazlaymış ve en az on sene fark ediyormuş... Durup durup bahaneler üretmeyin, okumamak için. Kitaplar alıngandırlar, bir küstüler mi sonra bir daha kolay kolay gönüllerini alamazsınız... Teşbihte hata olmaz, onlar küsmez de siz elden bırakırsanız kitapları, kafanıza onun yerine boş şeyler girebilir...


Akşam eve yorgun argın gelip de yemeği de yedikten sonra, televizyon karşısında yarım saat bir saat içinde insanın gözleri kepenkleri kapatıyor. Rüyalar alemine yatay geçiş durumları oluyor haliyle... Oysa hemen yemekten sonra elinize bir gazete, dergi ya da kitap alsanız ne de güzel olur. Bakarsınız bu alışkanlık olur, her gün her gün aynı şeyi yapar, okumayı da bırakamazsınız... ''Oku'' Ben demiyorum, vallahi Rahman ve Rahim olan Rabbımız Allah böyle buyuruyor... Emir demiri keser, kesmeli de...