Biliyorum ki edebiyat sitelerinde çok sağlam yazı dostlarım, kalemşor arkadaşlarımız var. İçlerinde basılı kitapları olanlarda var, benim gibi kitapsızlar da ’’Şekil olarak’’ tabi ki... Daha önce de defalarca söyledik, edebiyat sitelerinde yazı paylaşmakla yazar ve şair olunmaz, buralar sadece sizin tanınmanız için zemin hazırlar, kendinizi geliştirmenize yardımcı olur...

Gerek bu site de gerekse değişik edebiyat ortamlarında şiirleri, yazıları kitaplaşmış, beste yapılmış arkadaşlarımız azımsanmayacak kadar çok, ne mutlu onlara... Bir çoklarının kitapları kitapçıların raflarında zamanla yerini almış ve daha da alacak...

Edebiyat siteleri bir dertleşme, bir iç dökme yeridir de aynı zamanda... Burada ruh sağlığı yerinde olan da var, olmayanda, sevende var, sevilmeyen de... Sevilip terk edilen de var, terk edildikten sonra kavuşan da... Yüreğinde vatan sevgisi olan da var, olmayanda...

Bazı vatandaşlara gerçekten hayret ve ibretle bakıyorum... Her gün ana sayfada bir yazıları ve şiirleri var mutlaka... Bu bir yarış değil ki... Neyin peşindesiniz anlamış değilim... Bir de konu çeşitliliği diye de bir şey yok... Sayfasına bakın iki bin tane şiir, üç bin tane nesir eser yazmış ve hala da yazıyor, okuyunca dönüp dolaşıp aynı yere geliyorsunuz, laf kalabalığı sadece...

Adam ya da kadın, cinsiyeti önemli değil, binlerce şiir yazmış, içinde elle tutulur, dişe dokunur şeyleri anlatan bir tane yazısı ya da şiiri yok. Laf olsun, torba dolsun diye yazılmış şeyler. Bu memlekette bir sürü toplumsal sorunlar geçmişte yaşandı hala da yaşanıyor. Kurtuluş Savaşı oldu, ondan önce Çanakkale Savaşı oldu, demokrasiye çeşitli darbeler vuruldu, bu darbeler sırasında gençlerimiz zindanlarda işkenceler gördü, Kıbrıs Savaşını yaşadık, yakın zamanda... 2 Temmuz Sivas Katliamını yaşadık, bir kaç gün sonra Başbağlar Katliamı yaşandı, savcımız Mehmet Selim Kiraz terör örgütlerince şehit edildi... Hocalı’da Azeri Kardeşlerimiz Ermeni Çetelerince şehit edildi, Srebrenitza’da 20. Yüzyılın en büyük katliamlarından biri yaşandı, sekiz bin Boşnak ’’Birleşmiş İlletlerin’’ yardımı ile katledildi... Var mı bunlara değinen, şiir ve yazılarında, yoksa ben görmedim, duymadım, bilmiyorum mu diyenlerdensiniz...

Naçizane size tavsiyem haftada bir iki gün kaleminizi ve yüreğinizi dinlendirin. Hele de bu bahar ve yaz günlerinde çıkın dolaşın azıcık... Akrabalarınızla, eşinizle, dostunuzla ilgilenin... Hayat sadece edebiyat ve şiirden ibaret değil...

Nasıl ilhamlar var sizlerde yahu! Bunları görünce komplekse kapılıyorum vallahi... Hele de o paylaşımın, eser eklemenin, her şeyin serbest olduğu bir site var, bir iki milyon üyesi olduğu söyleniyor, adını zikretmesem de biliyorsunuz, arkadaş seksen tane şiirini birden ekliyor, onu da iyi bir şey yaptım zannediyor... Nedir bu hırs, hayatta da edebiyatta da hırsın fazlası zarardır, unutmayalım ki...

Ne diyeyim selam olsun boş boş yazmayanlara, duyarlı yüreklerinden süzülenleri şiirlerine ve yazılarına aksettirip de biz okuyucuların aklına ve yüreğine güzellikler ekenlere... Ben ne yazarsam yazayım yine de bazı tipler bildiklerini okumaya devam edecek ’’Benim oğlum bina okur döner döner bir daha okur.’’ durumları değişmeyecek, ama ne yapayım ben de yazmasam rahat edemiyorum, bağışlayın...