Siz benim dışıma bakmayın canım. Yok efendim tırnaklarım kazma kadarmış, saçlarımı sabunla yıkmazmışım, pantolonlarım, gömleklerim kokuyormuş, yırtık pırtıkmış, yüzümde bir dolu sivilce, bir sürü yara varmış, geçin onları bir kalem siz benim iç güzelliğime bakın.

İçim temizdir billahi... Hatta içimi temizleyeyim, içimde ki mikroplar ölsün diye geçen gün dezenfektan içecektim ki tam arkadaşımın biri, oğlum senin içini dua ve şükür ile Rabbim temizler dedi... Bilemedim ben de, içim temizlensin keşke de dua da ederiz şükürde...

Hatta insanın içini gösteren bir ayna filan olsa en temiz benim için çıkar billahi inanın buna. Sigara içmem, alkol eh işte, ayran, süt bol bol, kola gazoz ağzıma sürmem... Ay aman içim karardı cümlesini ben hiç kullanmam...

Sizin de mutlaka içiniz güzeldir, dışınız pek bir şeye benzemese de benim ki gibi. Mutlaka şiir miir yazıyorsunuzdur. Güzel yurdumda şair olmayan var mı, başbakanından tutunda, sokakta ki en basit adamına kadar. Yerim ben sizin iç güzelliğinizi... İçimi güzelleştireceğim diye de olur olmaz şeyler ile midenizi de doldurmayın sonra kilo alır, perişan olursunuz.

Dalağınız pırıl pırıl ise, böbreklerinizin ikisi de mükemmel çalışıyorsa, mide de gelenleri öğütüp kalın bağırsağa yolluyor, oradan da defi hacet yapıyorsanız, kalpte sevgi ile atıyorsa, beyinden de hem vatan için hem de tüm dünya insanları için hainlik değil de iyi şeyler geçiyorsa, daha ne olsun, içiniz alabildiğine güzelleşmiş demektir...

Gözler kalbin aynasıdır diye de boşuna dememişler. Ayrıca kalpten kalbe de giden yollar var. Bu yolların kimi sevgiye, muhabbete çıkar, kimisi de karanlıktır. Karanlık yollar bizden uzak olsun. Kalpten kalbe giden yolların kenarlarını sevgi çiçekleri ile üzerlerini muhabbet bulutları ile süsleyelim.

İçinizin güzelliği dışınıza vursun, vursun da insanlar sizin yanınıza geldiler mi pozitif elektrik yükü ile dolup deşarj olarak yanınızdan ayrılsınlar. Karşınızda ki insanın gözlerinin ve kalbinin derinliğinde sevgi damlalarını yakalayın ve bırakmayın sakın...