Kötü insan korkuya itaat eder, iyi insan sevgiye. -Aristoteles |
|
||||||||||
|
Geçmiþte de okuma kültürü ve alýþkanlýðý üzerine birkaç makale yazmýþtým, bu da onlardan biri sadece. Umarým okuma alýþkanlýðýný dert edinenlerin çabalarý için çözümlemelerde faydalý olur. Okuma alýþkanlýðý edindirmek istenilen kiþiler için; okuyana, okunan kitaba, okunan ortam ve kullanýlacak zaman dilimine baðlý olarak deðiþkenlik gösterebilir. Kimi kiþi, komedi, kimisi trajedi, kimisi bilimkurgu, kimisi bilimsel, kimisi sanatsal, kimisi felsefî, kimisi tarihî, kimisi sosyal psikoloji, kimisi magazin konularýndan hoþlanýr. Önce mizaç belirlenmeli. Okuma alýþkanlýðý kazanacak biri için "Ne okunmalý?" Bu soruya verilecek yanýt; mizaca uygun, anlatým bozukluðu olmayan, gramer hatalarýndan arýnmýþ, kýsa cümlelerden oluþan kýsa yazýlar ve broþür niteliðindeki kitaplar önerilmeli. Yaþ ve karaktere uygun resimli kitaplar da olabilir. Okuma alýþkanlýðý edinmek için okuma ortamý da önemli...Kimi kiþiler her ortamda kitap okuyabilirler. Kimi kiþiler mutlak bir sessiz ortam ararlar. Sessiz ortam olsa bile, açýk havada kitap okuyamayanlar da olabilir. Okuyucu için uðraþýlan unsurdan daha cazip bir metni verilmeli, yoksa okuyucunun aklý uðraþtýðý unsura takýlý kalýr ve okuduðu metne adapte olamaz. Okuma alýþkanlýðý edinmede en önemli hususlardan biri de kiþinin okumaya baþlayacaðý esnadaki ruhsal durumu... Eðer kiþi psikolojik buhran içinde ya da halletmesi gerektiðine inandýðý acil ve kiþisel iþler varsa, aklýndaki o olaya çözüm arayacaðýndan yine okuduðu metine adapte olamayacak, dolayýsýyla okuma sevdasý da geri tepmiþ olacaktýr. Okuma alýþkanlýðý edindirmek amacýyla baþlatýlan okumada, okuma þevkini kýran bir baþka husus ise, okunup öðrenilen bilginin paylaþýlma isteði... Okuyan, okuduklarýný ve öðrendiklerini yakýnlarýyla paylaþmak, isteyebilir. Çevresindeki kiþiler eðer ilgi göstermediklerini fark ettirirlerse, okuyanýn þevki kýrýlýr ve öðrendiði bilginin bir iþe yaramadýðý hissine kapýlarak okumaktan vazgeçebilir. Okuma alýþkanlýðý, okuyan ebeveynlerin çocuklarýyla okuduklarý metinleri paylaþmasýyla baþlar. "Atý atýn yanýna baðlama; ya suyundan, ya huyundan alýr" derler. Ýster çocuk ister büyük, kiþi kimlerle birlikteyse, onlara benzemeye baþlayacaktýr. Okuma alýþkanlýðý edinmesini beklediðiniz eþinizi, çocuðunuzu, arkadaþýnýzý okuyan insanlarýn sohbetlerine götürün. O sohbetlere katýlanlara da ara ara ne düþündüðü sorulduðunda, bu kiþiler kendi yetersizliklerini ve bilgiye ihtiyacý olduklarýný fark edip, öðrenmeye yöneleceði hususunda kuþku yoktur. Yeri gelmiþken bir anekdot paylaþmak istiyorum. Bir âlimle ilim edinmek isteyen kiþi arasýnda bir konuþma geçiyor. Adam çok bilgili bulduðu âlimin yüksek bir makamda olduðunu düþünerek, ne iþle uðraþtýðýný soruyor. Âlimde "Hiç" diye cevap veriyor. Adam þaþýrýyor ve "Nasýl yani?" diyor. Âlim, adamýn çabalarýnýn kendisini hangi makama taþýyacaðýný soruyor. Adam her aþamada bir makam adý söylüyor. Âlim de "Sonra" diye bir sonraki makamý istiyor. Adam söyleyeceði makam kalmayýnca "Hiç" diyor. Âlim de "Ýþte ben o makamdayým" diyor. Öðrenmek "Hiçlik Makamý"na ulaþtýracak merak edinmekle ilgili... Kiþide merak uyandýrýlamazsa okuma ve öðrenme gerçekleþmez. Merak duygusu uyandýrýlýnca da bir þey yapmaya gerek kalmaz. Her þey kendiliðinden sürüp gider. Ýnsan aslýnda bilgi edinirken ne kadar bildiðini deðil, ne kadar bilmediðinin olduðunu fark etmekte. Kimi insan bir kibrit kutusu kadar bilmediðini biliyordur, kimi insan bir oda kadar, kimi insan bir kent kadar, kimi insan bir ülke kadar, kimi insan dünya kadar, kimi insan evren kadar bilmediðinin farkýndadýr. Bizim insan-ý kâmil dediðimiz kiþiler bilinmesi gereken sonsuz bir bilginin olduðunu ve kendilerinin hiçbir þey bilmediklerini bilirler. Ýþte asýl okuma ve bilme meraký burada zirve yapýyor. Sevdanýn uzunu sözün kýsa makbuldür, yoksa dinleyenler tek tek kaçabilirler. Okumak kiþide bir ihtiyaç ve merak haline dönüþmediði sürece yapýlan çalýþmalar baþarýya dönüþmüþ sayýlmaz. Ýhtiyacý ve meraký bünye ile içinde olunan çevre belirler. Þu anda kime ait olduðunu hatýrlamadýðým bir sözü nakletmek istiyorum; "Bana arkadaþýný söyle, sana kim olduðunu söyleyeyim" görülüyor ki, okuma alýþkanlýðý edindirmek istenen kiþinin okumaya baþlamadan önce okuyanlarla birlikte olmasý çok daha önemli. Okuyan bir topluma kavuþmak dileðiyle... 21 Haziran 21 Gölcük
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Osman AKTAÞ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |