Ýnsan hiç bilmediði bir yolda yürürken karþýlaþtýklarý, kendisini ya mazlum, ya zalim olmaya zorluyor. Bu oluþumda fýtratý da önemli bir yere sahip.

Benim aklým da zaman zaman karýþýyor. Kaderle, iradeyi ayýrmakta güçlük çekiyorum. Bir buçuk, iki yaþýnda Trakya'da tecavüz sonucu ölen çocuk nasýl bir acý yaþadý ve sonsuz merhamet duygusu olan güç bunu seyrederken ne hissetti? Gözyaþý mý döktü, umursamadan seyretti mi? Hani isteði olmadan yaprak kýmýldamýyor ya... Bunu aklým ve yüreðimde bir yere oturtamýyorum.

Baþka bir þey, o çocuða tecavüz edip öldüren cani, týpký tecavüz edip öldürdüðü çocuk gibi bir zamanlar masum ve bir kucaða sýðýnmayý düþünen çaresiz bir varlýktý. O günden bugüne neler yaþadý ki, böyle bir canavara dönüþtü.

Birkaç gün için geziye çýktým. Önce Bursa, sonra Ýzmir ve Söke'ye gittim. Dün döndüm. Ýzmir'de dinlediðim ve tanýk olduðum bir olaydan söz etmek istiyorum. Kýz kardeþimin bir komþusu var; bütün mahalle mustarip, evden çýkarmak için imza topluyorlar. Eþinden ayrýldýðý ya da eþinin hapiste olduðu söyleniyor. Dünya tatlýsý bir oðlu var. Söylentiye göre madde baðýmlýsýymýþ kadýn.

Þimdi kadýný düþünüyorum; nasýl bir ebeveyn elinde büyüdü? Büyürken komþularý ve arkadaþlarý kimler ve nasýldý?

Kiþi çocukluk dönemi bitene kadar aile ve çevresini seçemiyor. Aile kimlerle görüþüyorsa çocuk için çevre de o demek. Bir çocuðu suç makinesine dönüþtüren aile ve çevre. Bu kadýn kimlerle, hangi þartlarda, ne karþýlýðýnda evlendirildi? Evliliðinde neler yaþadý ve nasýl madde baðýmlýsý oldu? Bu kadýn neden suçlu?

Kadýn, o dünya güzeli çocuðu her gün dövüyor ve evden çýkýp akranlarýyla bir araya gelmesine müsaade etmiyormuþ. Ben birkaç kez çocuðun sokakta oynayan çocuklara pencereden sadece sohbet etmek için seslendiðini duydum. "Ben gelemiyorum Mustafa sen gelir misin?" Ve arkasýndan muhtemelen anasý içeri alýp pencereyi kapatýrken çocuk aðlýyordu. Benim de gözlerim doldu.

Þimdi bu çocuk bu ýstýraplý hayatý yaþayarak neye dönüþecek ve bu çocuk ne kadar suçlu? Sonsuz merhamet vitrinde göstermelik mi?

O'nun planlarý ne üzre kurulduðunu anlama kapasitem sanýrým çok yetersiz. Ýþin içinden çýkamýyorum. Kaderle iradeyi ayýrmakta da zorluk çekiyorum.

Sevgi konusu da ayný; milyonda bir birbirini anlayan ve sevenler bir araya gelmiþ. Gerisi bir tür mecburiyet gibi. Zorla evlendirilmiþ kýzlar ve oðlanlar. Sevdiðine inat olsun diye evlenen ve hayatý zindana dönenler, evlilik olsun da nasýl olur olsunla evlenenler, para þöhret ve mülk için evlenenler, birbirini anlamayan çiftlerle dolu bir dünya.

Yaratýlan bir cennette cehennemin yaþanmasý ve akabinde vaat edilen cennet ve cehennem... Sýrrý çözemiyor ve bocalýyorum. Aklým da, yüreðim de karmakarýþýk. Hikmeti anlamýyorum. Allah'ýn neden bu vahþeti yaratma gerekçesini çözemiyorum.

Sadece insanlar da deðil, hayvanlarýn da birbirini katlettiði bir dünya. Bir ceylaný canlý canlý baðýrtarak yiyen bir sýrtlandan nefret mi edeyim, yoksa ceylana mý üzülmekle yetineyim? Sýrtlan yavrularýna bakýyorum, onlar da ayrý masum ve ceylaný yiyerek hayatta kalýyorlar. Hangisine üzülüp, hangisine sevineyim? Neden böyle bir dünya kurdu Allah? Ýstese kansýz irinsiz, hastalýksýz, ýstýrapsýz bir dünya kurabilirdi. Ýnsanlar için ödül ve ceza niteliðinde cennet ve cehennem var. Oysa hayvanlar için böyle bir karþýlýk da yok. Neden?

Yoruluyorum düþünmekten, çaresizlikten yalnýzlýktan. Hele kalabalýk yalnýzlýk daha çok hýrpalýyor. Yaþamak dikenli bir güle sarýlmak mý? Kötü bir rüyayý iyiye yorma çabasý mý yaþamak? Yalamak kötülük içinde iyi kalmak mücadelesi mi?

26 Eylül 24
Gölcük