..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşamak için topu toplam altı haftam kalsaydı ne mi yapardım? Tuşlara daha hızlı basmaya bakardım. -Isaac Asimov
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Unutulamayan Dönemler > Osman AKTAŞ




2 Temmuz 2021
Oy Madımak  
Osman AKTAŞ
Siz hiç uyanıkken düş gördünüz mü ya da kâbus. Ben çok gördüm; Erzurum Yavi'de, Erzincan Başbağlar'da, Sivas Madımak'ta, İstanbul Gaziosmanpaşa'da, Bingöl'de... o kadar çok ki, hangi birini sayacağımı bilemiyorum. En korkuncuydu Madımak. Canlı canlı İnsan yakmak; hem de din adına, Allah adına...


:IAJ:
Siz hiç uyanıkken düş gördünüz mü ya da kâbus. Ben çok gördüm; Erzurum Yavi'de, Erzincan Başbağlar'da, Sivas Madımak'ta, İstanbul Gaziosmanpaşa'da, Bingöl'de... o kadar çok ki, hangi birini sayacağımı bilemiyorum. En korkuncuydu Madımak. Canlı canlı İnsan yakmak; hem de din adına, Allah adına...

Allah, bütün canlılara türlü zulümler yapan Firavun'u, Nemrut'u, Karun'u doyurmaktan imtina etmezken, bunlar canlı, insan ve Müslüman demeden diri diri yaktılar. Bunların nasıl birer yaratık olduklarını benim aklım almıyor. Sizin alıyor mu?

Aziz Nesin'e "Sen Alevi değilsin ki, sana ne oluyor?" dendiğinde Aziz Nesin "Sen insan değilsin ki, sana nasıl anlatayım?" diye yanıtlıyor. Evet, İnsan olmayan bir topluluğa ne anlatabilirsiniz... Benim aklım ve yüreğim yetmiyor bunlara bir şey anlatmaya... Siz anlatabileceğinizi düşünebiliyor musunuz?

Bizimki uzun bir yalnızlık, çünkü biz Kızılbaş'ız. Muaviye denen fitne öldürdü. İbni Mülcem denen lain öldürdü, Yezit denen namussuz öldürdü, Mervan denen kansız öldürdü, Hızır paşa denen haramzade öldürdü. Kabahatimiz Kızılbaş Türkmen oluşumuzdu. En sonunda, isim koymadığınız, ama türlü isimlerle, Yezit, Mervan ve Hızır denen lağım kokulu alçaklar işte Sivas, Madımak'ta, dini, fikri, özgürlüğü, umudu, türküyü, insanı yaktılar, devlet de seyretti; ta ki, yangın bitene kadar.

Ölen onca can... Yanan, kavrulan, yakan kavuran... Ama bunu size nasıl anlatayım? Siz hiç yandınız mı? On dört yaşında bir kız çocuğunun yandığını gördünüz mü? Sahibiyle birlikte yanan bağlama ve türküleri gördünüz mü? Ben söylerken tüylerim ürperiyor da, bunu yapanların gözlerinde, yüzlerinde, yüreklerinde kin ve nefretten renkleri belli olmuyor. Akıllarda kalan attıkları slogan "Allahuekber"... Oysa o Allah ki, "Bir insanı yaşatan bütün insanlığa yaşatmış gibidir. Bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir" diyor. Ben bunun üzerine bir şey demiyorum. Çünkü bu alçak ve namussuzlar Kerbela'da aynı sloganla peygamber neslini yok ettiler.

Dünyayı yordular. İnsanı yordular. Doğayı yordular. Denizleri yordular. Çıkarları doğrultusunda her türlü kirli düşünceye fetva verecek ahlaksızlar yetiştirdiler. İşte bunlar her tür canlıya düşman oldular. Tek düşman olmadıkları çıkarları ve kazandıkları paralar. Bu çıkarların zedelenmemesi için en iyi yol toplumu birbirine düşürüp, düşünen, okuyan, akleden insanların yetişmesini engellemek. Başarılı oluyorlar mı, evet. Kaybeden kim, masum halk. Galeyana gelip saldıran o topluluk pişman oluyor mu, bilmem, ama verdikleri zarar ahlakı, vicdanı, namusu, insanı, adaleti, hakkı yaralıyor ki, sonuçta vatan yaralanıyor.

Âşık Yener'in bir Taşlamasıyla duygularımızı bağlayalım...

"Nurcunun nişanın takan
Kızılbaş mı karabaş mı
Memlekete nifak sokan
Kızılbaş mı karabaş mı

Madem günah imiş sazlar
Çalsın sizin davlumbazlar
Çember sakallı yobazlar
Kızılbaş mı karabaş mı

Gerici takkesin giyen
Olmadık herzeler yiyen
Atatürk'e gâvur diyen
Kızılbaş mı karabaş mı

İzmir Menemen'de esen
İsyan bayrağını asan
Teğmen Kubilay'ı kesen
Kızılbaş mı karabaş mı

Ölme Pir Sultan'ım yaşa
Yandı Sivas baştan başa
Eli kanlı Hızır Paşa
Kızılbaş mı karabaş mı

Kerbela'nın susuz çölü
Eser durur bir sam yeli
Ehlibeyte kıyan deli
Kızılbaş mı karabaş mı

Muaviye hin oğlu hin
Oğlu Yezit ondan hain
İbni Mülcem denen lain
Kızılbaş mı karabaş mı

Âşık Yener öter dalda
Gönlüm yurtseverlik solda
Dönmez hak bildiği yolda
Kızılbaş mı karabaş mı"

Sürç-i lisan eyledikse Hak, peygamber, Şah-ı Merdan, Ehl-i Beyt, İmamat, erenler ve insan sıfatına nail olanlarca affola...

2 Temmuz 21
Gölcük



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın unutulamayan dönemler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kanlı Temmuz
Kanlı Temmuz
17 Eylül ve Ülke Kaderini Değiştiren İdamlar
Günortasındaki Karanlık
Hrant Dink'i Anarken
Mağdurluk Bilançosu - 2
Eylüllenmek
30 Ağustos Zafer Bayramı
Bir Ülke Ki, Hırlı Hırsız Karışmış
Mağdurluk Bilançosu - 10

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sefiller ve Sefilliğe Kefiller
Yusuf Kuyusu Ya da Milli Eğitim
Sosyal Medyada ve Tanıtım Panolarında Dilencilik
İslam ve Rejim
İrade ve Kudret
Bu Vatan
Vicdansız Medya Cahil Toplum
Büyüklerin Toprak Kapmaca Oyunu
Yusuf Tekin Tekke ve Zaviye Bakanı mı
Millet Olmak İçin Toplumsal Değerler

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Veda Partisinde Veda Hutbesi [Şiir]
Düş Geçiti [Şiir]
Saat Gökyüzüne Yaklaşıyor [Öykü]
Efsun [Öykü]
Sevgi Ya da Aşk Algısı [Deneme]
"Korkma Sönmez... "" Şairi [Deneme]
Aşkın Tarifi [Deneme]
Doğanın Çılgın Yaratığı ve Aşk [Deneme]
Bugün 23 Nisan [Deneme]
Eros'a Rekabet [Deneme]


Osman AKTAŞ kimdir?

1965 Erzurum doğdu. Gazi üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, TDE bölümünden mezun oldu. Sırasıyla Van, Bartın, Antalya,Bursa, Ankara, Bodrum'da öğretmen olarak görev yaptı. Halen Kocaeli'bde görev yapmakta. yaklaşık 40 yıldır şiir,öykü ve eleştiri yazıları yazmakta. Eserleri: 1. ayArsız; Uludağ Yayınları 2007 (Şiirler) 2. bermudayı tek geçmek; Cinius Yayınları 2016 (Şiirler) 3. AsiMilat(ör); Cinius Yayınları 2017 (Politik Denemeler) 4. (D)OKU(N)MUŞTUK; Cinius Yayınları (Kitap Eleştirileri) 5. cennet cazgırları; Cinius Yayınları 2017(Şiirler) 6. çorak düşler ülkesi; Cinius Yayınları 2018 (Şiirler) 7. Yağmur Yankıları; Artus Yayınları 2018 (Öyküler) 8. Sessiz Çığlık; Cinius Yayınları 2018(Kitap Eleştirileri) 9. dar vakitte aşk; Cinius Yayınları 2018 (Şiirler) 10. Âşık Hüseyin Fizâhî; Cinius Yayınları 2018 (Şiirler) 11. Şuaraya Elhan Olmak; Cinius Yayınları 2019 (Şairler Üzerine Denemeler) 12. ναυάγιο αγάπης (enkaz-ı aşk): Cinius Yayınları 2019 (Şiirler)


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Osman AKTAŞ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.