Ama gene de dünya dönüyor! -Galilei |
|
||||||||||
|
Genelde erkek çocuklarına yakıştırılır bu fırlatmalık durumu. Çocuğun babası da zaman zaman gizliden gizliye, bazı zaman da göstere göstere çocuğuyla gurur duyar. Fırlatma olmak sanki güzel bir şeymiş gibi gelir, diğer insanların aklına... ’’Ulan onun çocuğu fırlatma oluyor da benimki niye fırlatma olmuyor, onu fırlatanlar benimkini niye fırlatmıyor, fırlatma olmak için nereden fırlatılmak lazım.’’ diye de beyin fırtınası yapar başka insanlar... Ebeveynler, çocuklarınızın fırlatma olup olmamasını dert edin bence. Siz ona ilk önce aile kavramını, vatan kavramını, dini ile ilgili bilgileri, Allah korkusunu, Allah sevgisini adam gibi verin, zaten çocuğunuz fırlatma olmayıp akıllı uslu, kendi halinde bir çocuk olacaktır. Çocuk deyip geçmeyin... Çocuklarınıza küfür öğretmeyin mesela, zaten sokağa çıktığında kulağına gelecektir zaman zaman küfürümsü konuşmalar... Tabi ki hiperaktif hareketli bir çocukta olabilir evladınız, bunun için bir uzmandan yardım almak en akıllıca yapılacak eylemdir... Karakterin oluşmasında en büyük etki çevre, okul ve ailedir. Eğer çocuk iyi bir ailenin içinde doğup büyüyorsa, karakter gelişimi de ona göre olacaktır... Fırlatma yapalım yapmaya da, bu fırlattıklarımız düşmana roketler olsun, başka başka gezegenlere gidecek olan uzay gemileri olsun. Çocuklarımızın fırlatma olmasının ne kendilerine de ne de devlete millete hiç bir faydası olmayacaktır... Düşünebiliyor musunuz, bazı zaman şahit oluyorum, girdiğim çevrelerde, bazı babalar küçük çocuklarına, sanki güzel bir şeymiş gibi, tanıdıklarına sövdürürler... O tanıdıklarda canım nasılsa bu çocuk, bunun küfründen ne çıkar deyip, geçiştirirler, gülerler. Oysa ki bu gelecek günlerde çocukta alışkanlık haline gelip, ahlakını ve karakterini olumsuz olarak etkileyecektir. Unutmayalım ki küfür ile iman bir arada bulunmaz... Çocuklarımız, kız olsun erkek olsun bizim geleceğimizdir. Onların ruhlarında ve karakterlerinde olan zedelenmeler, ileri ki senelerde toplumumuzda da ağır hasarlara yol açacaktır. Ne güzel söylemişler ’’Yeryüzü bize atalarımızdan miras kalmadı, çocuklarımızdan ödünç aldık.’’
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |