"Moda denilen şey o kadar çirkindir ki onu her altı ayda bir değiştirirler." -Oscar Wilde |
|
||||||||||
|
Öyleymiş, bu sanatçı kızımız, daha doğrusu, kendini sanatçı sanan kızımız, bir giydiğini bir daha giymezmiş... Ne güzel giyim firmalarının bu kızımızı onurlandırması, yılın giydirilmişi payesi ile birlikte plaket vermeleri de gerekir, diye düşünmeden kendimi alamıyorum... Hatta bu yılın giydirilmişi ödülünü aldıktan sonrada, Avrupa’da ki yılın giydirilmişleri arasına girip orada da derece alabilir... Bu ülkede halihazırda bir sene boyunca aynı pantolonu, aynı gömleği uzun zamandır giyen insanlar varken, bu sanatçı kızımız, daha doğrusu, kendini sanatçı zanneden kızımız, bir giydiğini bir daha giymiyor. Neden böyle bir şey yapıyor, bunu bir sorgulamak lazım. Aklıma bin türlü sebep geliyor. Çamaşır Makinesi alacak parası yok, gariban bir kızımız demek ki... Ya da çamaşır makinesi var ama çamaşır yıkamayı sevmiyor, onun içinde sürekli kendine elbise alıyor. Şu da olabilir, psikolojik sorunları var mutlaka, aynı elbiseyi iki gün üst üste giydiği zaman, ruhu daralıyor, başı ağrıyor, sadece başı ağrımakla, ruhu daralmakla da kalmıyor, her tarafı tutuluyor... Yani düşünsenize, konsere çıkmış şarkı söylüyor, bir şarkı bitiyor, ikinci şarkıya da aynı elbise ile mi çıksın kızımız? Ne kadar banal, ne kadar sıra dışı, ne kadar vahim bir durum. Allah muhafaza sonra sosyal medyada linç minç ederler kızımızı... Ondan sonra psikolog psikolog dolaşsın dursun. Çocukluğuna filanda inerlerse, zaten oradan bir daha geriye dönmek zor... Bekliyoruz bakalım, ilerleyen zamanlarda bu bir giydiğini, ertesi gün giymeme olayını, daha da ileri götürüp, sabah bir giysi, öğlen başka bir giysi, gece ise daha başka bir giysi giyip, millete göz banyosu yaptırabilir... Gariban vatandaşlarımız ise, bir yıl boyunca aynı kıyafetleri, yıkayıp yıkayıp tekrar tekrar giyme işine sabır ile devam edeceklerdir... Hazreti Mevlana’nın o veciz cümlesi ile sözlerimizi noktalayalım. ’’Nice insanlar gördüm üzerinde elbisesi yok, nice elbiseler gördüm içinde insan yok.’’
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Zeytinci, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |