Hiçbir kýþ sonsuza dek sürmüyor, hiçbir ilkbahar uðramadan geçmiyor. -Hal Borland |
|
||||||||||
|
Haksýz olduðumuz konularda yaptýðýmýz yanlýþlarýn görülmesi, doðruyu görebilmemiz için iþaret edilen yolun gösterilmesine ;yani karþýmýzdakilerin bizleri eleþtirmesine neden izin vermiyoruz? Deðerli okurlarým, sizler için kaleme almakta olduðum bu yazýmda insanlar için büyük önem arz eden eleþtirinin hayatýmýzda sahip olduðu yerin büyüklüðüne deðinmeye karar verdim. Gerçekten de ele alýnýp insanlara elimizin yettiðince, dilimizin döndüðünce anlatýlmasý gereken, yaþamýmýza dair önemli bir konu olduðuna dikkat çekmek istedim. Biliyorsunuz insanoðlunun doðrularý olduðu kadar yanlýþlarýnýn da olduðu bir hayatýn içinde yer almaktayýz; fakat insanlarýn tek bildiði þey, her þeyi ben bilirim, benim bildiðimden baþkasý doðru deðildir fikrine kapýlarak hareket etmektir. Bilinmelidir ki bu hayatýmýzda yaptýðýmýz en büyük yanlýþlarýmýzdan bir tanesidir. Baþkalarýný eleþtirirken bir de kendimize dönüp bakmalý; ben, neyi nerede yanlýþ, neyi nerede doðru yapýyorum diye düþünmemiz gerekmektedir. Hayatýmýz boyunca eleþtiri yaparken kendimizi de karþýdan gelecek söylevlere hazýrlamamýz lazým gelmektedir. Demem o ki eleþtirel söylevlere kapýmýzý kapatmamalý, her daim olumlu yahut olumsuz eleþtirilere açýk bir kapý býrakmaya dikkat etme yolunda yürümeyi tercih etmemiz gerekmektedir. En önemlisi de Mevlana’nýn þu güzel sözünü akýllarda tutarak karþýmýzdaki þahýslarý eleþtiriye tabi tutmamýz icap etmektedir. Bunu neden söylediðime gelince üslupsuz davranýþlar yüzünden kýrýlan hiçbir kalbin tamiri mümkün deðildir. Mevlana’ya sormuþlar o kadar okur yazarsýn ne bilirsin diye Mevlana’nýn da cevabý aynen þu þekilde olmuþtur: “Haddimi bilirim.” bu cevap insanlara yeter de artar bence. Bir de þu var tabi Sadi Þirazi’nin güzel bir sözü bu konuyu açýklamaya yeter de artar diye düþünüyorum. “Yanlýþ üslup doðru sözün celladýdýr.” Onun için muhataplarýmýzla konuþurken üslubumuza çok dikkat etmenin bizim en önemli vazifelerimizden birisi olduðu unutulmamalýdýr. Eleþtiri yaparken bize gelecek olan söylevlere kendimizi kapatmak, hiçbir þekilde doðru olmaz. Belli bir terbiye içerisinde kendimiz, karþýmýzda bulunan þahsa istediðimiz þekilde konuþabiliyorsak bizimle muhatap olan kimseye de açýk olmak, yapmamýz gereken en doðru hareket olacaktýr. Ben karþýmdakinin yanlýþlarýný yahut doðrularýný söyleyeyim ;fakat o bana hiçbir söylevde bulunmasýn mantýðý, kafamýzda yer bulmamalýdýr. Her zaman þunu söylerim: Bizi muhatap alan þahsa karþý açýk sözlü olacaðýz diye hadsizlik ele alýnmamalýdýr. Haddimizi bilmez, aðzýmýza geleni saymaya devam edersek ;yani deðerli yazarýmýz, kaderdaþým Cemil Meriç’in söylemiþ olduðu gibi kimliðimiz olan üslubumuzu kaybedersek etrafýmýzý dostlar yerine kimsesizliðin saracaðý aþikar. Nasýl, biz eleþtiririz mantýðý ile hareket ediyorsak karþýmýzda bizi insan yerine koyup iki kelam edelim diyenlerin de yoluna taþ konulmamasý gerektiðine dikkat çekilmelidir. Üslupsuz kimselerle yola çýkýlmamasý gerektiðine inanan birisi olarak kendi üslubumuzu da kaybetmememiz gerektiði akýllara silinmemecesine kazýnmalýdýr. Haddimizi bilmez, üslubumuzu kaybeder, ne kadar doðru söylediðimizi düþünürsek düþünelim Sadi Þirazi’nin söylemiþ olduðu gibi yanlýþ bir üslup bütün doðrularýmýzý yok eder bitirir. Mevlana’nýn söylediði gibi hadsizliðimiz yüzünden ise etrafýmýzda hiçbir þekilde dost yer bulmaz. Hayatýmýzda sevginin yerini nefret ,güneþ ýþýðýnýn yerini de ucu bucaðý olmayan karanlýklar alýr. Bunlarýn olmamasý için de hem haddimizi bilelim, hem de kimliðimiz olan üslubumuzu kaybetmeyelim ;doðrularýmýzý elimizde tutalým, yanlýþ üslup dediðimiz cellada vermeyelim. Yukarýda da sözünü etmiþ olduðum gibi eleþtiri, hayatýmýzda bu kadar büyük bir öneme sahiptir. Kurmakta olduðumuz cümlelerimizi özenle seçelim, karþýmýzdan gelen bütün eleþtirileri de bir süzgeçten geçirmek için kulaklarýmýzý týkamamamýz gerektiði bilincini kaybetmeyelim. Son olarak da her zaman insanlara söylemekte olduðum bir sözle yazýmý bitirmek istiyorum. Eleþtiriliyorsak doðru yoldayýz demektir. Umarým siz deðerli okurlarýma anlatmak istediðim her þeyi anlatabilmiþimdir. Ben siz deðerli okurlarýmýn eleþtirilerinize açýðým, sizin de benim size karþý yapmakta olduðum eleþtirilerime açýk olmanýzý beklerim.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Hüseyin Ýbiþ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |