birazcık düşündüm!.aslında pek de sevmem düşünmeyi; ben içgüdülerine göre yaşayan biriyim çünkü dedim de; içgüdü de ne yahu!..😀bir ördeğin suda yüzmek istemesi desem; korkarım suya girmeye!..bir kuşun havada uçması desem; yoktur kanatlarım, uçamam doğrusu!..tutup kedilere özensem, yoktur miyavlama sesim!.bir mandanın çamura yatması desem; kurtaramam ayaklarımı!..

hop hoppp!..tam da işte bu!.

dikiliyorum bataklığın başına; içimde sevişme duygusu!..bu özgürlük benim!..bu özgürlük herkesin!..mesela, bir Afgan’la bir Türk sevişebilir pekala!..😀 ikisi birlikte, meyveler de toplayabilir pekala!..akıllı çocuklar, dahi çocuklar doğabilir pekala!..lise çağımızda okuduğumuz sosyoloji dersinde öğrenmedik mi; dünyayı çekip çeviren dahi (!) lerin kırma nesiller içinden çıktığını!.büyük müzisyenler, atomu parçalayan adam, ünlü şairler yazarlar, bilim adamlarının çoğu kırma değil miydi!..şimdi diyeceksiniz ki; bu adamlar içinde neden bizden kimseler yoktur!..yanıldınız vardır elbette..hele bir Atatürk vardır ki; en dahi, en akıllı, en kocaman, en kurtarıcı, en çağcıl, en düşünür, en sevilen, en seven kişidir O!..

ne çok “en” dedim değil mi!? haklıyım çünkü...çünkü O; batağa döndürülen bu topraklardan koskocaman cennet bir ülke yaratandır...çünkü O; her türlü özgürlüğü bana bağışlayan, yaşama hakkımı bana verendir...çünkü O; hem sevdiğim, hem sevendir!..

şimdi mi!? şimdilerde, bir Afgan’la, bir Arap’la sevişme telaşındayız!.!..düştüğü bataktan ülkemi kurtaracak dahi bir çocuk elde etmek için!..e yani bize de dahi insanlar gerekiyor de mi!..yoksa, bataktan çıkmamız mümkün olmayacaktır!..

ah tanrım
utanmadın mı
beni bu hallere düşürdüğün için, hı!..