..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Denemeler"de gördüğüm şeyi Montaigne'de değil, kendimde buluyorum. -Pascal
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Gülmece (Mizah) > Kâmuran Esen




4 Mart 2003
Üşüyen Ve Ağrıyan Sol Ayağım  
İnsan bazen kör olabilir, kınamayın.

Kâmuran Esen


Galiba sol ayağımda bir problem var. Galiba değil, kesin var. Yoksa durup dururken neden üşüsün ve ağrısın? Ne olabilir ne olabilir? Damar tıkanıklığı olabilir örneğin. Aman Allah korusun!....


:EDGG:
Mutfakta çalışırken setin önünde durduğum yer genelde aynıdır. Aynı noktada dikilmek için bir çaba sarfetmiyorum ama, nasıl oluyorsa hep aynı noktada duruyorum. Bulaşık yıkarken, salata yaparken, bulaşık makinesini doldururken ve boşaltırken hep aynı yere basıyor ayaklarım. Bir tencere sarma mı yapacağım, yine ayaktayım ve aşağı- yukarı aynı yerdeyim. Alışkanlık işte..... Salonda oturduğum yer de hep aynıdır. Kimseye vermem yerimi. Eğer gelen misafirlerden biri yerime oturursa; bütün misafirperver görüntümü takınır, nazik bir ifadeyle, “ Orada rahat edemezsiniz, şöyle buyrun lütfen!” diyerek kaldırırım yerimden, başka yere oturturum... Söylemesi biraz ayıp oldu belki ama, gerçek bu.

İşte mutfakta genelde hep aynı yerde durarak iş yaparken, şu soğuk günlerde ayağım üşüyor. Ayaklarım değil, a – ya - ğım üşüyor. Her ne hikmetse sol ayağım üşüyor sadece. Mutfakta kalorifer peteği yok. Mutfağın salona açılan kapısından gelen sıcaklık, mutfağı yeteri kadar ısıtmıyor çok soğuklarda. Sol ayağım sızlıyor üşümekten. Allah Allah! Bir türlü çözemiyorum nedenini. Neden sağ ayağım üşümüyor da sol ayağım üşüyor?

Aslında kabahat bende. Yaklaşık yirmi gün kadar önce, mutfaktaki kaplama halıyı kaldırttım, mutfak tabanını muşambaya benzer bir döşeme maddesiyle kapladık, temizliği kolay olsun diye. Şöyle ahşap görünümünde bir şey de, adını bilmiyorum. Parke gibi duruyor. Halıyı temiz tutmak, temizlemek çok zor oluyordu. O nedenle yaptık bu değişikliği. İşte o günden beri sol ayağım ısınmıyor, üşüyor. Üşüyor ne kelime, donuyor donuyor. İyi de sağ ayağım neden üşümüyor? Kafayı yi’ce’m nerdeyse.

Kendi kendime sebep bulmaya çalışıyorum. ” Demek bende romatizma var, ayağım o nedenle ısınmıyor bir türlü ve ağrıyor. ” Diyorum. İyi de sağ bacağımda niye romatizma yok? O bacak da benim. Birden aklıma, tv’de bir doktordan duyduğum şu cümle geliyor: “Bayanlar mutfakta dikilirken ya da ütü yaparken, farkında olmadan, vücut ağırlıklarını genellikle sol ayaklarına verirler.”......Hııımmm! Demek ki ben de ağırlığımı sürekli sol ayağıma veriyorum, dolayısıyla sol ayağımı çok yoruyorum. Ve o nedenle zaten yorgun olan ayağım üşüyor...Nasıl da biliyorlar herşeyi şu doktorlar!

Fakat yapacak fazla bir şeyim yok bu konuda.Yalnız, tv’de duyduğumun tersine, aklıma geldikçe ağırlığımı sağ ayağıma vermeye çalışıyorum, olmuyor; bu kez de yorulup gidiyorum. Bir şey doğrayacaksam, nasıl doğrayacağımı şaşırıyorum o zaman. Dikkatim ayaklarıma gidiyor çünkü. Öyle sol ayağım üşüye üşüye, sanki mecburmuşum gibi hep aynı noktada çalışarak, zamanımın çoğunu mutfakta geçiriyorum.Yalnızca üşüse iyi, sonra da ağrımaya başlıyor sol ayağım. Bir yandan “Keşke halıyı kaldırtmasaydım.” diye söyleniyorum kendime; bir yandan da ”Sağ ayağımın altında da halı yok, o niye üşümüyor?” sorusuna yanıt bulmaya çalışıyorum.

Galiba sol ayağımda bir problem var. Galiba değil, kesin var. Yoksa durup dururken neden üşüsün ve ağrısın? Ne olabilir ne olabilir?..... Damar tıkanıklığı olabilir örneğin. Aman Allah korusun!.... Kan rahat hareket edemediği için, ayağıma yeterli kan gelmiyor, beslenemiyor ve o nedenle üşüyor olabilir. ( Aslında kulaktan dolmaların dışında bir tıp bilgim yok da, öylesine fikir yürütüyorum işte.) Bir de yıllar önce düşmüştüm de bu ayağım onbeş gün alçıda kalmıştı. Taaa o zamandan bir eser kalmış olmasın? Zaten düşmelerin, çarpmaların etkileri yıllar sonra ortaya çıkarmış. Derken kalbim aklıma geliyor. Kalbimiz sol tarafta ya; üşüyen ve ağrıyan bacağım da sol, sakın kalple ilgili bir problem olmasın! Bunu en kuvvetli ve en tehlikeli olasılık olarak görüyorum. Zaten kalbim arada bir, ökseye takılmış kuş gibi çırpınıp, sonra eski temposuna dönüyor. “Ritim bozukluğu” demişti doktor. ” Kahveyi daha az içmeliyim.” Diye düşünüyorum. Günde sekiz- dokuz fincandan dört fincana indirdim, daha aza indiremem ki! Kahvesiz yapamam.....” Kahve içmezsen ölmezsin kızım, ama, kalpten pat diye gidersin .” diyorum kendime. “Zaten yaşın elli olmak üzere.”

Dün, salata yapıyordum yine aynı noktada dikilerek. Alışkanlık işte. Tam o dikildiğim noktadaki ve setin altındaki dolabın kapağını açtım bir şey almak için. Bir de ne göreyim! Baktım, tam o parke görünümündeki döşemenin bitip de dolabın başladığı yerde bir delik var. Tabandaki ahşap zeminde yani. Allah Allah! Nasıl görmedim bunu şimdiye kadar! Ve oradan buz gibi soğuk geliyor. Tam sol ayağımı bastığım yer işte orası.....Şimdiye kadar, halı kapatıyordu demekki o deliği. Yeni döşeme dolabın altına kadar serilmediği için delik açıkta kalmış, oradan buz gibi hava üfürüyor. Ve zavallı sol ayağım işte bu delikten gelen soğuk hava nedeniyle üşüyormuş düşecek gibi. Ağrıması da cabası.

Yirmi gündür bu deliği nasıl farketmedim, nasıl görmedim diye şaşırdım kaldım. Ve kızdım kendime...Zavallı sol ayağımın neden üşüdüğünü, ağrıdığını böylece çözdüm. Çözmedim de daha doğrusu, tesadüfen buldum. Oh çok şükür! Demek ki sol ayağımda bir problem yok, damar tıkanıklığı yok, romatizma yok. Böylece, kahveyi daha da azaltmama gerek kalmayacak. Nasıl sevindim anlatamam. Bugünden tezi yok, o deliği kapatacağım. Zavallı sol ayağımı donmaktan ve acı çekmekten kurtaracağım.

(Şimdi; “ Nasıl görmezsin o deliği? Kör müsün?” diyeceksiniz. Haklısınız. Valla o deliği görünce ben de aynı soruyu sordum kendime. En kısa zamanda göz doktoruna gitmeyi düşünüyorum zaten. )

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Kahve içmeden asla!
Gönderen: Gözde Kılıç / Ankara
3 Temmuz 2003
Tüm yazılarınız gibi akıcı ve ustaca yerleştirilmiş mizah öğeleri ile dolu bu öykünüzü de zevkle okudum. Nedenin bir delikten ibaret olmasına da ayrıca sevindim. Kahve içmeyen bir Kamuran Esen düşünemiyorum.

:: :)))))))
Gönderen: Tayyibe Atay / Bolu
6 Mart 2003
Merhaba Kamuran!Yazını yine gülerek okudum..Bu gidişle galiba iki mandal takacağım dudaklarımın iki yanına;yırtılıp gitmesinler diye:)))O döşediğin muşamba varya,adını ben biliyorum:MİNEFLO!..Çünkü İstanbul\'daki evim onunla döşeli..Bildiğim bir şey daha var arkadaşım:senin sol ayağının üşümesi, o unutulan,görülmeyen delikten ötürü değil bana kalırsa.Bana kalırsa iktidarın sol kanatta olmayışı:)))Seni kutlar,başarılı yazım hayatının devamını dilerim.Selam ve sevgiler benden..




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın gülmece (mizah) kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yeğenime Yaptığım Peynirli Börek Tarifi
Her Ayın 28'i ve Kayınvalidem
Fatma Nine'nin Mektubu
İzedebiyat Hastalığı, Teşhis ve Tedavisi - Yeni Düzenleme
Evli Bayanlara Öğütler
Mudurnulu Fatma Nine Jimnastiğe Gidiyor
Kayınvalidem Bir Ömür - 4
Ya Bakan Olucam Ya Başbakan / Mizah
Sinir Olduğum Tipler - 1
Dün Gece Bir Rüya Gördüm - 11

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Güzel Dilimiz Türkçe
Kızım Sen Avukat Ol!
Atatürk'e Mektup
İstanbul Sizin Olsun
Ben Birazcık Deli miyim?
Öğretmenler Günü
Mudurnu'da Bir Günlük Gezi
Bişim Efde Heykes Bi Asayip...
Kaybedecek Hiçbirşeyi Olmayana / Ölüm...
Canı Sıkılmak Nasıl Birşey?

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Dönüşü Olmayan Gidiş [Şiir]
Seni Özlemenin Kitabını Yazabilirim [Şiir]
Bensiz Yaşamaya Alışacaksın [Şiir]
İşte Gidiyorsun [Şiir]
Gelseydin Eğer [Şiir]
Ne Zaman Seni Düşünsem [Şiir]
O Beklenen Hiç Gelmeyecek [Şiir]
Çek Beni İçine Bir Nefeste [Şiir]
Sığınacağım Başka Yürek Yok [Şiir]
Uykularında Sev Beni [Şiir]


Kâmuran Esen kimdir?

Okumak ve yazmak bir tutkudur benim için. Yazdıklarımı okuyucularla paylaşmak amacıyla buraya gönderiyorum. Yıllardır, yerel bir gazeteye haftalık köşe yazıyorum. Mudurnu Belediyesinde gönüllü kültür müdürü olarak çalışıyorum. Yayımlanmış Kitaplarım: -Şiirlerle Öyküler - şiir / Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yazarlar Dizisi ( 1988). . . . . . . . -Sevgi Yumağı - şiir ( 1997 ). . . . . . . . . -K. Esen'in Kaleminden Mudurnu - derleme / Mudurnu Kaymakamlığı Kültür Hizmetleri Dizisi ( 2002 ). . . . . . . . . . . -Oynatmayalım Uğurcuğum- deneme , anı / --Senfoni Yayınları ( Haziran / 2004 ) -Mudurnulu Fatma Nine'nin Günlüğü - Baskıya hazırlanıyor

Etkilendiği Yazarlar:
Okuduğum her yazardan veya yazıdan etkilenirim. Bende bir etki bırakmayacak, herhangi bir şey öğretmeyecek bir yazı düşünemiyorum.


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.