Sanatçı, toplumda uzun çalışma ve çabalardan sonra alnında ışığı ilk duyan insandır. -Atatürk |
|
||||||||||
|
Bayıldık, mest olduk her birimiz ayrı dünyalarımıza daldık. Fransızca okunan operada, elimiz titrete titreye tahtaya yazdığımız Fransızca gördüğümüz kelimeleri sopranonun ağzından piyona eşliğinde duymak ayrıca gururumuzu okşadı… La’lar, le’ler, un’lar, une’ler, r harfini okurken dilin ucunun alt dişlerin ortasına yerleştirme çabalarımız yürüyecek çok yolumuz var orası net, can bedende olduktan sonra helâl olsun emeklerimiz… Gözlerimizi sevinç kapladı kırmızı koltuklarda, mimikler yerini aldı ve varla yok arasında bir gamzem var o başkaca mutluluk donandı o anda… Yol yorgunuydum diyemeyeceğim, istemeyerek geldim İstanbul’a; onun verdiği ruhsal yorgunluk sevgili günlüğüm✍🏻 Otelin önünde ki temiz, yeni beyaz şezlonga uzanmışken yemişim İstanbul’u diye bir cümle çıktı ağzımdan! Yemişim Fransızca’yı burada da çalışıyorum zaten dedim. Yemişim boğaz elemelerini tertemiz deniz ayaklarımın altında dedim ve başladı mp3 çalarımda B-Tribe Desesperado… Üst bedenim hazırola geçmiş gibi yavaşça uzandığı şezlongdan kalktı, ayaklarımı yanlara açıp oturdum dinlediğim şarkıyla birlikte, denizin dalgalarına, an’a meftun olmuştum. Ayaklarım iki yanda toprağa çıplak basarken istem dışı bir kaç karınca aradım… An’da tek eksiğim bir kaç karıncanın ayaklarımın üzerinde yürüme tınısıydı… Hipnoz gözlerle bakındım hava sıcak, toprak sıcaktı. Karıncalar yoktu minik minik tutuncu çiçekler açmış yeşillikler vardı… O kadar minikti ki; miniklikte ki güzellik diri ve gösterişliydi… Desesperado çaldıkça tüylerim diken diken oluyordu; Datça sevgi yolunda ki yolun sonuna yakın temiz otelin şezlongunda… İnsan sınırsız sayıda duygularla var edilmiş canlı. Bu duyguların yerini keşfe çıkmış biriyim; içeriden gelen bir his çekiyor duygularımı yaşıyorum. Şanslı, hatta oldukça şanslı olduğumu hissediyorum. Bu da bir his… Beden güzelliğinden çok “ruh güzelliğine” takılıp kalıyorum, makara; belki de düğüm olmuş iplik gibi…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hülya Kırklaroğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |