Benim yaradılışımda fevkalade olan birşey varsa, Türk olarak dünyaya gelmemdir. - Atatürk |
|
||||||||||
|
> “De ki: ‘Siz Allah'a dininizi mi öğreteceksiniz? Oysa Allah, göklerde ve yerde olanları bilir. Allah, her şeyi bilendir.’” Bu ayet, Allah’ın her şeyi bilen ve gözeten olduğunu hatırlatarak, insanın kendi anlayışlarını dine ekleme çabasını şirk ve sapkınlık olarak görmektedir. Kur’an’ın indirilişinden yaklaşık iki yüz yıl sonra derlenen hadis kitaplarının dinen bağlayıcılığı tartışmalıdır. Bu metinler, Kur’an’ın üstüne hüküm koyamaz ve onun eksik olduğunu ima edemez. Kur’an’da her şey açıklandığı halde, hadislerin bu açıklamalara ekleme yapma amacı taşıması, Kur’an’ın yeterliliğini sorgulamak anlamına gelir. Allah’ın kitabını eksik görmek veya tamamlanmaya muhtaç olduğunu iddia etmek, Allah’ın hükmüne ortak koşmaya çalışmaktır. Mezhepler arasında namazın farklı şekillerde kılınması veya abdest alma yöntemlerinde farklılıklar olması da dikkat çekici bir durumdur. Eğer İslam’ın temel ibadeti olan namaz birden fazla şekilde kılınabiliyorsa, bu, vahiy ile açıklanan bir dinin özünden uzaklaşıldığını gösterir. Nebimiz Muhammed'in farklı mezheplere uygun olarak farklı şekillerde ibadet etmesi mümkün değildir. Bu da gösteriyor ki, dinin aslına dönüş ve Kur’an’ı merkeze alma ihtiyacı kaçınılmazdır. İslam’ı yaşamak isteyen bir müminin, gelenek, görenek ve kültürel normlardan sıyrılarak Kur’an’a yönelmesi şarttır. İnsanlar, çoğu zaman Kur’an’da olmayan adet ve alışkanlıklarını dinin bir parçası olarak görmeye meyillidir. Ancak bir inancın veya uygulamanın Kur’an’da yer almaması, onun İslam’ın bir parçası olmadığını gösterir. Gelenekler veya toplumda yaygın olan ahlak anlayışları Kur’an’la uyuşmuyorsa, bunların dinde yeri yoktur. Allah şöyle buyurur: > “De ki: 'Ben, yalnızca bana vahyedilene uyarım.'” (En’am Suresi 50. Ayet) Bu ayet, İslam’ın yalnızca Allah’ın vahyi olan Kur’an’dan öğrenilmesi gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır. Kur’an, müminler için yeterli bir hidayet rehberidir. Allah’ın kitabını eksik görerek veya başka kaynaklarla tamamlanmaya ihtiyaç duyduğunu düşünerek dine yeni hükümler eklemek, Allah’a ortak koşmak anlamına gelir. Allah’ın dini yalnızca Kur’an’dan öğrenilmeli ve yaşanmalıdır. Her mümin, gelenek ve göreneklerden sıyrılarak Kur’an’a yönelmeli ve Allah’ın emirlerini olduğu gibi kabul etmelidir. Çünkü Allah şöyle buyurmaktadır: > “Kur’an’da size gereken her şeyin açıklaması vardır.” Dini yalnızca Allah’a has kılmak ve onun kitabını rehber edinmek, İslam’ı yaşamanın temel şartıdır.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Muhammed Rıdvan Kaya , 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |