Sorularla dolu bir kitap... hiçbir zaman eksiksiz olamaz. -Robert Hamilton |
|
||||||||||
|
Kur’an, imam kavramını hidayet önderliği bağlamında tanımlamaktadır. İmam, insanlara doğru yolu gösteren, onları Allah’ın yoluna ileten liderdir. İmamlık, sadece Müslümanlara özgü bir kavram değildir; her inanç grubunun kendi imamları olabilir. İsrâ Suresi’nde bu gerçek şu şekilde ifade edilir: > “Her insan-grubunu imamlarıyla çağıracağımız gün, artık kimin kitabı sağ eline verilirse, onlar kitaplarını okuyacaklar ve bir 'hurma çekirdeğindeki iplikçik kadar' bile haksızlığa uğratılmazlar.” (İsrâ, 17:71) Bu ayet, kıyamet günü insanların inanç önderleriyle birlikte çağrılacağını belirtir. Burada imamlık, bir topluluğun inançsal liderliğini ifade eder; dolayısıyla imamlık, herhangi bir maaşlı meslek ya da ritüel görevi değildir. Kur’an, namazın nasıl kılınacağı konusunda detaylı bir tarif sunmaz. Bu nedenle, namazın ritüel boyutu hadisler ve rivayetler üzerinden şekillenmiştir. Ancak, bu rivayetlerin çoğu Kur’an’da yer alan imamlık kavramıyla çelişmektedir. Kur’an’da imamlık, bir topluluğun liderliği bağlamında ele alınırken, namaz kıldırma memurluğu şeklinde bir tanımlama yoktur. Bu bağlamda Ankebût Suresi’nde şöyle buyrulur: > “Kendilerine okunmakta olan Kitabı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu? Şüphesiz bunda iman eden bir kavim için gerçekten bir rahmet ve bir öğüt (zikir) vardır.” (Ankebût, 29:51) Bu ayet, Kur’an’ın müminler için yeterli bir rehber olduğunu vurgular. Eğer Kur’an’da namaz kıldırma memurluğu ve imamlık açıkça belirtilmemişse, bu konuda rivayetlere dayalı yorumlar yapmak, İslam’ın özüne uygun olmayacaktır. İmamlığın bir meslek olarak algılanması, İslam toplumlarında zamanla gelişen bir anlayıştır. Kur’an’ın rehberliğinde imamlık, bir inanç önderliği iken, günümüzde imamlık maaş karşılığı yapılan bir meslek haline gelmiştir. Ancak bu dönüşüm, Kur’an’ın mesajıyla uyuşmamaktadır. Çünkü Kur’an’da imamlık, herhangi bir ücret karşılığı yapılan bir iş değil, insanları hidayete ulaştırma misyonudur. Bu durum, Ankebût Suresi’nin vurguladığı gibi, Kur’an’ın rehberliğini yeterli görmeyen anlayışların bir sonucudur. Kur’an’ın tanımladığı imamlık, bir inanç önderliği ve hidayet rehberliğidir. Bu kavram, tarihsel süreçte özünden uzaklaştırılarak ritüel bir görev ya da maaşlı bir meslek haline getirilmiştir. Ancak Kur’an, İslam’ı anlamak ve yaşamak için tek rehberdir: > “Kendilerine okunmakta olan Kitabı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu? Şüphesiz bunda iman eden bir kavim için gerçekten bir rahmet ve bir öğüt (zikir) vardır.” (Ankebût, 29:51) İslam’ın özüne dönmek, Kur’an’ın mesajını doğru anlamaktan geçer. Müminler, Kur’an’ı yeterli rehber olarak kabul edip, rivayetlerin gölgesinde kalmadan İslam’ı yaşamaya gayret etmelidir. Böylece, imamlık gibi kavramlar da yeniden hak ettiği anlamına kavuşacaktır.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Muhammed Rıdvan Kaya , 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |