..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Sanatçının işlevsel tanımı bilinci neşelendirmektir. -Max Eastman
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Din > Muhammed Rıdvan Kaya




29 Aralık 2024
İman, Akıl ve Şirk: Geleneksel Düşünceyi Aşma Yolu  
Muhammed Rıdvan Kaya
İslâm, insan aklını ve ruhunu özgürleştiren bir dindir. Ancak, bazı insanlar bu özgürlüğü, kendi ideolojik ve geleneksel inançlarına göre kısıtlamakta, böylece gerçek İslâm'ı terk etmekte ve kendilerini batıl inançlarla kuşatmaktadırlar.


:AC:
İslâm, insan aklını ve ruhunu özgürleştiren bir dindir. Ancak, bazı insanlar bu özgürlüğü, kendi ideolojik ve geleneksel inançlarına göre kısıtlamakta, böylece gerçek İslâm'ı terk etmekte ve kendilerini batıl inançlarla kuşatmaktadırlar.
Kur'an'da yer alan şu ayet, bu noktayı net bir şekilde ortaya koymaktadır:
"Ve dediler ki: 'Rabbimiz, gerçekten biz, efendilerimize ve büyüklerimize itaat ettik, böylece onlar bizi yoldan saptırmış oldular.'" (Ahzâb, 67. Ayet)
Bu ayette, insanların büyüklerine ve liderlerine körü körüne itaat etmelerinin, onları doğru yoldan saptırdığına dikkat çekilmektedir. İslâm, bireyin doğruyu arayarak, aklını kullanarak Allah’a yönelmesini ister. Ancak, geleneksel düşünceler ve batıl inançlar, insanları bu özgür iradeden mahrum bırakır. Oysa, her Müslümanın aklı, Allah’ın verdiği bir nimet olarak doğruyu bulma yolunda kullanılmalıdır.
Gelenekçi yaklaşımı benimseyen kişiler, İslâm’ı bir kültür olarak benimsemiş ve akıl yerine geleneksel öğretilere, mezheplere ve tasavvufun etkisine kapılmışlardır. Bu kişiler, doğruyu ve yanlışı ayırt etme yetisini kaybetmişlerdir. Kur’an’daki hakikati görmek yerine, hadisler, mezhepler ve tasavvuf öğretisi ile bağ kurarak, bu öğretinin akıllarını örtmesine izin vermektedirler. İşte bu, şirke düşmek demektir. Şirk, insanın aklını sıfırlar, doğruyu ve yanlışı ayırt etmesini engeller.
"Yeryüzünde olanların çoğunluğuna uyacak olursan, seni Allah'ın yolundan şaşırtıp-saptırırlar. Onlar ancak zanna uyarlar ve onlar ancak 'zan ve tahminle yalan söylerler.'" (En’âm, 116. Ayet)
Bu ayet, insanların çoğunluğunun doğruyu görme kapasitesinin sınırlı olduğunu ve bu yüzden onların izlediği yolda ilerlemenin, insanı doğru yoldan saptıracağını belirtmektedir. Geleneksel düşünceleri savunanlar çoğu zaman, "Bu da böyle gelmiş, biz de böyle devam edelim" anlayışını benimserler. Bu durum, bireyin aklını kullanmasının önüne bir engel koyar. Akıl, yalnızca Kur’an’a dayalı doğru bilgi ile şekillenmelidir. Şirk ise aklın doğruyu görmesini engeller.
Kur’an’a ve İslâm’ın özüne iman eden gerçek Müslümanlar, geleneksel inançların peşinden gitmektense, Allah’ın emirlerine uyarak yaşamayı tercih ederler. Bu insanlar, çoğunluğa uymaktansa, azınlıkta kalarak, doğruyu aramaktan korkmazlar. Zira ruh sahibi Kur’an Müslümanının, gırtlağına kadar şirke batmış yalancılarla aynı safta olması mümkün değildir. Ruh, çoğunluğun değil, azınlığın içindedir. Çoğunluğun içindeki batıl inançlardan sıyrılarak ve hakikati bulma yolunda azınlıkta kalarak doğruyu savunurlar. Bu, toplumda doğruyu savunmanın çoğu zaman zorlayıcı ve yalnızlaştırıcı bir süreç olabileceğini kabul etmek anlamına gelir. Ancak, Allah’ın rızasını kazanmanın yolu da bu ıstıraplı yoldan geçer.
Kur’an’da, insanların itikadını şekillendiren, izledikleri yolun dışa yansıması olduğu vurgulanmaktadır. Yani, kimlerle aynı safta oldukları, kime inandıkları ve kimleri savundukları, aslında kendi iç dünyalarını yansıtır. Sevdiğimiz, desteklediğimiz kişiler ve fikirler, bizlerin içsel inançlarının bir yansımasıdır. Bu sebeple, doğru inanç ve ahlâkî değerleri benimseyen bir Müslüman, asla yanlış bir safta yer alamaz.
İslâm, kişiyi, doğruyu aramak ve gerçeği bulmak için aklını kullanmaya davet eder. Akıl, insanın en değerli nimeti olup, doğruyu bulmada en büyük rehberidir. Şirk, bu aklı, batıl inançlarla karartır ve insanı doğruyu görmekten alıkoyar. Bu nedenle, bir Müslüman, yalnızca Kur’an ile şekillenmeli, batıl inançlardan ve geleneksel düşüncelerden uzak durmalıdır.
Sonuç olarak, İslâm’ın özünü doğru anlamak, aklımızı kullanarak Allah’ın emirlerine uymakla mümkündür. Şirk ve geleneksel düşüncelere saplanmak, insanı doğru yoldan saptırır ve aklını etkisiz hale getirir. Müslümanlar, doğruyu bulma yolunda, azınlıkta kalmaktan korkmamalı ve geleneksel düşünceleri terk ederek Allah’ın yoluna yönelmelidirler.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın din kümesinde bulunan diğer yazıları...
Şirk ve Aşkın İzdüşümleri: Bir İnsanlık Draması
Sadakat: İman ve İhlasın Gücü
Yılbaşı ve İslam Perspektifi
Şirk ve Modern Putperestlik: İslam’ın Temel Öğretileri ve İnsanların İlahlaştırdığı Figürler
Kur'an'ın Doğru Anlaşılması ve Uygulanması Üzerine
Tabu, Taassup ve Kur’an’daki İslâm
Nebimiz Muhammed'in Kuran'ı Kendi Çıkarları İçin Yazdığına Yönelik İddialara Karşı Bir Değerlendirme
İbadetin Dili: Anlam ve Farkındalık Üzerine Bir İnceleme
Namaz Vakitleri ve Kolaylıklar: Kur'an Perspektifinden Bir İnceleme
Dinlerin Tarihi ve Mezheplerin Oluşumu Üzerine Bir İnceleme

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Şirk ve Tevhid

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Ruh, Varlık ve İlahi Hakikat [Bilimsel]
Maddenin Gerçek Mahiyeti ve Allah'ın Kudreti [Bilimsel]
Beynimizde Oluşan Dünyanın Gerçekliği: Algı ve Gerçek Arasındaki Sınırlar [Bilimsel]
Hücrenin Kompleksliği ve Evrim Teorisinin Açıklama Yetersizliği [Bilimsel]
Kuantum Fiziği Perspektifinden Algılar: Gerçeklik ve Beynin Yorumlama Mekanizması [Bilimsel]
İnsanı İnsan Yapan Şey: Ruh ve Bilinç Arayışı [Bilimsel]
Evrim Sürecindeki Sorunlar ve Balıkların Kara Hayatına Geçişi Üzerine Tartışmalar [Bilimsel]
Evrim Teorisinin Eleştirisi: Bilimsel Geçerliliği ve Tartışmalı Noktalar [Bilimsel]
Evrende Işık, Renk ve Ses Var mı? [Bilimsel]
Evrim Gerçekten Bilimsel Bir Temele Dayanıyor Mu? [Bilimsel]


Muhammed Rıdvan Kaya kimdir?

Merhaba ben Muhammed Rıdvan Kaya 2014 yılından 2021 yılına kadar çeşitli platformlarda dini paylaşımlar yaptım. Birgün Herkes Etik Hacker Olur, Yapay Zekayı Herkes Öğrenir, Herkes Prompt Mühendisidir, 2024 YKS TERCİHLERİ İÇİN REHBER KLAVUZ kitaplarının yazarıyım.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © Muhammed Rıdvan Kaya , 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.