Doğru şeritte olsanız bile, olduğunuz yerde kalırsanız er geç ezilirsiniz. -Will Rogers |
|
||||||||||
|
Kur’an’ın kendisi, İslam’ın birincil kaynağıdır ve Allah, Kur’an’ı insanlara en doğru ve eksiksiz şekilde iletmiştir. Kur’an, sadece Allah’ın kelamıdır ve her Müslümanın hayatında rehberlik eden tek kaynaktır. Ankebût Suresi’nin 51. ayetinde, Allah, "Kendilerine okunmakta olan Kitabı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu? Şüphesiz bunda iman eden bir kavim için gerçekten bir rahmet ve bir öğüt vardır." (Ankebût, 51) diyerek, Kur’an’ın tüm insanlara yeterli olduğuna dikkat çeker. Bu ayet, hadislere ve diğer sözlü geleneklere başvurmadan yalnızca Kur’an ile hükmetmenin, iman eden bir toplum için yeterli olduğunu ifade etmektedir. Kur’an, Nebimiz Muhammed tarafından kitaplaştırılmış ve bu metin, sahabe tarafından titizlikle korunmuştur. Ancak, hadislerin derlenmesi ve kitaplaştırılması, Nebimiz Muhammed’in hayatta iken yapmadığı bir eylemdi. Hadislerin, Nebi’nin ölümünden sonra derlenmesi ve bazı münafık ve müşrikler tarafından oluşturulması hadislerin güvenilir olmadığını göstermektedir. Hadisler, Nebi Muhammed’in sözleri olarak kabul edilse de, bu sözlerin derlenmesi ve kitaplaştırılması işlemi, çok sonra yapılmıştır. Hadis kaynaklarından biri olan Sahih-i Müslim’de, Nebi Muhammed'in sahabelerine "Benden bir şey yazmayın, Benden Kur'an dışında bir şey yazan onu yok etsin" (Sahih-i Müslim, c.4, s.97) şeklinde bir tavsiye verdiği belirtilmektedir. Bunun yanı sıra, birçok hadisin de Nebimiz Muhammed'in sözlerinden farklı olduğu ve müslümanlar arasında zamanla farklı görüşlerin ve içtihatların ortaya çıkmasına yol açtığı görülmektedir. Sahabe, Nebi’nin sözlerini yazmayı reddetmiş ve yalnızca Kur’an’ı muhafaza etmiştir. Hadislerin farklı mezhepler arasında çokça farklılık gösterdiği de açıktır. Örneğin, Kunut duası konusunda dört mezhep arasında farklı uygulamalar bulunmakta ve bu durum, sünnetin doğruluğunu sorgulamaktadır. İslam’ın pratik yönü olan namazda, Hanefiler ve Hanbelîler Kunut duasını yatsı namazında okurken, Şafi ve Maliki mezhepleri sabah namazında ve cemaatle okumaktadır. Ayrıca, Şiiler bu duayı kabul etmemekte ve okumamaktadır. Böyle bir çelişki, hadislere uyulamayacağını gösterir. Gelenekçi İslam anlayışının dayandığı hadisler, bazen birbirleriyle çelişen ifadeler içermektedir. Örneğin, Tirmizi, Ebu Davud ve Buhari gibi hadis kitaplarında, "Kan aldırmak, orucu bozar" (Tirmizi, Ebu Davud, Buhari) şeklinde bir hadis varken, aynı kaynaklarda Nebimiz Muhammed'in oruçlu iken kan aldırdığına dair başka bir hadis de bulunmaktadır (Ebu Davud, Tirmizi, Buhari). Buradaki çelişki, hadislerin doğruluğu ve güvenilirliği konusunda ciddi sorular doğurmaktadır. Bir diğer örnek ise tuvaletle ilgili hadislerdeki çelişkidir. Hanbelî mezhebinin hadis kitaplarında "Kıbleye doğru tuvalet yapmak yasaktır" (Hanbel) ifadesi yer alırken, Buhari’de ise "Peygamberimiz kıbleye doğru tuvalet yaptı" (Buhari) şeklinde bir rivayet bulunmaktadır. Buradaki çelişki, hadislerin güvenilirliğini sorgulamamıza yol açar. Eğer hadisler gerçekten Nebimiz Muhammed’in sözleri ise, bu kadar farklılık neden ortaya çıkmaktadır? Gelenekçi İslam anlayışı, hadis ve mezhep içtihatlarına dayanmaktadır. Ancak bu içtihatlar ve hadisler, birbirleriyle çelişen uygulamaları içermektedir. Bu durum, hadislere ve mezheplere dayalı bir İslam anlayışının, Kur’an ile uyumlu olmadığını gösterir. Kur’an, kadınların regl döneminde ibadet yapmalarına engel olmazken, bazı hadislerde kadınların aybaşı iken ibadet etmeleri yasaklanmış ve bu durum, hadislere dayalı bir uygulama olarak toplumda yerleşmiştir. Bu tür hadislerin, Kur’an’ın açık hükümlerine aykırı olduğu açıkça görülmektedir. İslam’ın temel kaynağı olan Kur’an, her zaman yeterli ve geçerli bir rehberdir. Hadisler, zamanla farklı grupların oluşturduğu içtihatlarla şekillenmiş ve birçok çelişkiye neden olmuştur. Geleneksel İslam anlayışının dayandığı hadis kitaplarındaki çelişkiler, hadislerin güvenilirliğini ve geçerliliğini sorgulamamıza yol açmaktadır. Kur’an, Allah’ın değişmez ve eksiksiz kelamıdır ve İslam’ın pratiği, sadece Kur’an’a dayanarak sağlanmalıdır. Hadisler ve mezheplerin oluşturduğu çelişkiler, İslam’ın özünden sapmalara neden olmuş ve bu sapmaların önüne geçmek için Kur’an’a dönülmesi gerektiği açıkça görülmektedir.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Muhammed Rıdvan Kaya , 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |