İnsanlığı tanımak insanları teker teker tanımaktan kolaydır. -La Rochefoucauld |
|
||||||||||
|
Luka İncili’nde İsa’nın Doğumu Luka İncili’nin 2. bölümünde, İsa’nın doğumunun gerçekleştiği gece, çobanların sürülerini kırlarda otlatmakta oldukları belirtilir: “Ve o bölgede, geceleyin kırlarda sürülerinin başında nöbet tutan çobanlar vardı.” (Luka 2:8). Bu ifade, İsa’nın doğumunun kış mevsiminde gerçekleşmediğini düşündürmektedir. Çünkü Filistin coğrafyasının kış aylarında gece sıcaklıkları oldukça düşük seviyelere inmektedir. Ayrıca, kış aylarında otlakların sınırlı olması nedeniyle sürüler genellikle ağıllarda tutulur. Bu durum, çobanların kırlarda bulunmasının ancak daha sıcak mevsimlerde mümkün olabileceğini göstermektedir. Aynı bölümde, İmparator Augustus’un nüfus sayımı emriyle halkın memleketlerine dönmeleri gerektiği vurgulanır: “O günlerde Sezar Augustus, bütün Roma dünyasında bir nüfus sayımı yapılması için bir ferman çıkardı. Herkes, kendi kentine kaydolmak için yola çıktı.” (Luka 2:1-3). Kış mevsiminde zorlu yol şartları ve soğuk hava, hamile bir kadın olan Meryem’in yaklaşık 150 kilometrelik bir mesafeyi aşmasını oldukça zorlaştırır. Bu nedenle, nüfus sayımının ve İsa’nın doğumunun yaz veya sonbahar gibi daha uygun bir mevsimde gerçekleşmiş olması daha olasıdır. Kur’an-ı Kerim’de İsa’nın Doğumu Kur’an-ı Kerim, Meryem Suresi’nde İsa’nın doğumuna dair önemli detaylar sunar: “Doğum sancısı onu bir hurma ağacının gövdesine yaslanmaya itti. Ona, ‘Sakın üzülme! Rabbin alt tarafında bir dere akıttı. Hurma ağacını kendine doğru salla ki üzerine taze, olgun hurma dökülsün. Ye, iç, gözün aydın olsun!’ diye seslenildi.” (Meryem, 22-26). Bu ayetlerde, Meryem’in bir hurma ağacının altında doğum yaptığı ve taze hurma yemesi önerildiği belirtilir. Hurma ağaçları, Filistin’de genellikle yaz aylarında (Ağustos ve Eylül) meyve verir. Bu bilgi, İsa’nın doğumunun yaz veya sonbahar aylarında gerçekleşmiş olabileceğini desteklemektedir. Tarihsel Perspektif: 25 Aralık Tartışması İsa’nın doğum günü olarak kabul edilen 25 Aralık tarihi, daha çok Roma’daki pagan gelenekleriyle ilişkilidir. Bu tarih, Roma’da güneş tanrısı Mithra’nın doğum günü olarak kutlanıyordu. Erken dönem Hristiyan liderlerinden Hippolyte, İsa’nın doğum tarihini 25 Aralık olarak belirlemiş, ancak bu tarih daha çok sembolik bir anlam taşımıştır. Hristiyanlığın Roma’da yayılma sürecinde, pagan bayramları ile İsa’nın doğumunun çakıştırılması, yeni dini inanışların kabulünü kolaylaştırmayı amaçlamıştır. Bununla birlikte, İskenderiyeli Clement gibi diğer erken dönem Hristiyan düşünürleri, İsa’nın doğum günü için farklı tarihleri önermiştir. Örneğin, Clement 19 Nisan’ı, diğer kaynaklar ise 28 Mart, 18 Nisan ve 29 Mayıs gibi tarihleri öne sürmüştür. Bu farklılıklar, erken dönem Hristiyan toplulukları arasında kesin bir tarih üzerinde uzlaşı olmadığını göstermektedir. Filistin’in İklim Koşulları ve İsa’nın Doğumu Filistin’in iklimi dikkate alındığında, İsa’nın doğumunun kış aylarında gerçekleşmesi oldukça düşük bir olasılıktır. İlkbahar ve sonbahar, hayvanların kırlarda otlatıldığı, yolculuğun nispeten kolay olduğu ve hurma ağaçlarının meyve verdiği dönemlerdir. İlkbahar, doğa koşullarının elverişli olduğu bir dönemdir, ancak hurma ağaçlarının henüz meyveye durmadığı dikkate alındığında, İsa’nın doğumunun sonbahar aylarında gerçekleşmiş olması daha muhtemel görünmektedir. Özellikle Eylül ve Ekim ayları, hem çobanların kırlarda olma ihtimalini hem de Kur’an-ı Kerim’deki hurma ağacı anlatısını desteklemektedir. Luka İncili’ndeki coğrafi detaylar, Kur’an-ı Kerim’deki hurma meyvesi anlatısı ve Filistin’in iklim koşulları dikkate alındığında, İsa’nın doğum tarihinin Eylül-Ekim aylarında gerçekleşmiş olabileceği söylenebilir. 25 Aralık tarihi ise Hristiyanlıkla pagan geleneklerinin uyumlaştırılması sürecinde seçilmiş sembolik bir tarih olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle, İsa’nın gerçek doğum tarihinin eylül veya ekim gibi daha ılıman bir tarihe denk geldiği sonucuna varılabilir.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Muhammed Rıdvan Kaya , 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |