..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Sorularla dolu bir kitap... hiçbir zaman eksiksiz olamaz. -Robert Hamilton
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Savaş ve Afetler > Mehmet Sinan Gür




25 Mart 2003
Amerikan ve İngiliz Mallarına Boykot  
Mehmet Sinan Gür
Bu savaşa bilerek ya da bilmeyerek katkıda bulunmamalıyız.


:BDFE:
Yunanlı yönetmen Angelopulos insanları Amerikan filmleri izlememeye çağırmış. Çok doğru yapmış. Biz ambargo koyamıyoruz. Ne yapalım, bizim gibi edilgen ülkeler ambargo koyamaz ancak boykot yapabilir. İşverenler işten çıkarırlarsa emekçiler de grev yaparlar.

Bazı bakımlardan bu ülkelere zincirlerle bağlanmışız. Onların ürünlerini kullanarak daha rahat yaşıyoruz. Rahatlık hoşumuza gidiyor. Örneğin bu yazıyı yazdığım word programı ve windows bir amerikan ürünü. Bunlar olmazsa siz de bu yazıyı okuyamazsınız. Ama bir düşünün bakalım. Coca Cola içmeden yaşanır mı? Ya da Burger King'de kola ile birlikte bir hamburger yemeden yaşamak nasıl olur? Veyahut Oskarlı filmleri izlememek ne kadar oranda kültürsüzlük olur?

Ancak şunu da bir düşünün bakalım. Yalnız onlara ve rahatlığa bağlı kalmış olmuyoruz; dün yediğimiz hamburgerler, içtiğimiz kolalar, kullandığımız programlar sinemada birkaç saatlik eğlence için verdiğimiz paralar bugün bomba olup Iraklıların başına yağıyor. Evet Irak bizim paralarımızla bombalanıyor. Köleleştiğimizin farkına varmaksızın rahat yaşamak istediğimiz için.

Iraklı çocuklar benim Buger King'de Mac Donald's'da KFC'de ödediğim paralarla ölüyor. Basralıların kafaları benim verdiğim paralarla üretilen misket bombaları yüzünden kopuyor. Amerikalıların ne korkunç insanlar olduklarını yine Amerikan filmlerinden öğrendim. Ama Amerikalılar kendi çevirdikleri filmlerden bir parça olsun ders almamışlar. 'Er Ryan'ı Kurtarmak' filminde elleri havada teslim olan Almanları vuran, üstelik ölüsünün başında "Ne diyordu bunlar?" "Herhalde, 'ellerimi yıkadım, bakın temiz' diyorlardı" diye dalga geçen Amerikalılar bugün de teslim bayrağı çeken Iraklıları vuruyor. Üstelik bu film için ödediğim para ile yapılan seyreltilmiş atom bombasıyla. En büyük katkıyı Halil Bezmen gibilerinin hortumladığı paralar yapıyor, evet ancak ben de bu işin bir parçasıyım ve kendimi suçlu hissediyorum.

Üstüne üstlük doğrudan kendi sağlığımı da düşünmüyorum. Amerika'dan gelen Nestle Crunch pirinçleri gibi, soya fasulyesi gibi DNA'sı ile oynanmış yiyecekler, sinekli otomobil camlarını prıl pırıl parlatan asitli içecekler, kolestrolü katlayan hamburgerler yiyip içip cebimdeki parayı bomba yapsın diye bu adamlara veriyorum. Savaş gibi (savaş değil katliam) bir durum olmasaydı bile bu adamların iyi niyetinden söz edilemezdi. Bunlar sırf kendi çıkarlarını düşünüyorlar. Dünya patlasa umurlarında değil. Sırf kendileri için demokratlar.

Paramız değer kaybediyor diye dolar alıyoruz. Böylece bunlara biz para vermiş oluyoruz. Çünkü basılan dolarların karşılığı yok. Amerika başı sıkıştıkça dolar basıyor. Sonra bizim gibi ülkelere satıyor. Döviz alacaksam işte Euro var. Avrupalılar hiç olmazsa göreli olarak biraz daha namuslu. Biraz daha güçsüz.

Zaten çoktandır bilerek kola içmiyordum, hamburgerciye de gitmiyordum. 200 dolar param var. Onu da Euro yapacağım. Bir daha da Amerikan filmlerine gitmeyeceğim. Elimden geldiği kadar bu adamların çarkını tersine çalıştıracağım. Şimdi sizden de Amerikan ve İngiliz mallarını boykot etmenizi istiyorum. Bunlar yalnız paradan anlarlar. Para kazanmayacaklarını gördükleri zaman hemen köpek gibi olurlar. Bugün başka bir yerde daha boykot başladığını okudum. Eminim ki bütün dünyada bir hareket olsa istemeseler de etkileneceklerdir.

Savaşsız bir dünya için.

25.Mart.2003

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Katılıyorum!..
Gönderen: Tayyibe Atay / Bolu
1 Nisan 2003
Merhaba Sayın Gür!Hala Diyarbakır mısınız?Siz, orada, savaşı yakından yaşayan biri olarak daha duyarlısınız eminim bu konuya...Aslında her insan bu duyarlı olmalı bence.Sadece KARŞIYIM demekle olmamalı bu;eyleme dönüşmeli..Hani sokaklara dökülen insan sayımızın çokluğu nerede!?Hani canlı kalkan olmak isteyen insanımızın sayısı?!..Tek kelimeyle yetersiz!...Korkağız demek gerçeği yansıtmaz;baskıcıyız desem daha doğru olur.Türk halkı diktelenmelere razı bir yapıya sahip bence...Sebebi bu olmalı sokaklara dökülemeyişimizin..Belki de ekonomik yaralarımız nedendir buna..Bu savaş ne öğretecek insanlığa,bunu merak ediyorum.Ve biz Türkiye olarak nasıl durumlarla karşılaşacağız savaş sonrasında?Keşke SAVAŞ denen olguyu hiç tanımasaydı insanoğlu...Ve olmasaydı sınırlar...Biliyor musunuz,benim büyük kızım Amerika\'da.Ona \'GEL!..\'dedim.Dolar günümüz vardı,onu da Türk parasına çevirdik,haberiniz olsun!:))Bir nevi boykottu bu bence.Diyarbakır\'a selam,saygı,sevgilerle..

:: Zıkkım İç.
Gönderen: Nida / istanbul
27 Mart 2003
Marlboro, LM, Winston (h ?), Chester Field, Parlemenntt... Biz boğuluruz Samsun ve Maltepe dumanında, değil mi?... Dedem de onları içerdi, ninem de. Biz boğuluruz. Tekel marka Marlboro, hadi len, demezler mi? Saygılar da, temenniden öteye geçemez. 600 ton bomba yememiz lazım.

:: Ben de....
Gönderen: Kâmuran Esen / Bolu / Mudurnu
26 Mart 2003
Merhaba Sayın Sinan Gür; Amerika\'yı boykot kararınızda yerden göğe kadar haklısınız.Düşüncelerinizi ve aldığınız kararları destekliyorum.Amerikan ve İngiliz mallarına paydos!...Benim de bir katkım olsun, bu kadarcık.Zaten daha fazlasını yapamadığım için, inanın kendimden utanıyorum. Ayrıca barış yanlısı çabalarınız için sizi kutlarım. Selâmlar,sevgiler. Kâmuran Esen




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın savaş ve afetler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Film Kitap - Turyetski Gambit ve Plevne Savaşı
Boykot Bütün Dünyada Yayılıyor
Film - Amen, Gaz Odaları ve Gerçekler

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yemen Türküsü
Kitap - Sevdalinka - Ayşe Kulin
Erbil (Kuzey Irak) 1
Kitap - Karl Marx 32inci Dereceden Masonmuş
Rüya Gibi - Kafkas Halk Dansları Gösterisi
Empati Kelimesinin Anlamını Hrant Dink'ten Öğrendim
Sezen Aksu Konserinin Düşündürdükleri
İngilizce Eğitim I, ODTÜ ve Oktay Sinanoğlu
Cola Turka Üzerine
Yavuz Zırhlısının Yazgısı ve Tarih Bilinci

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Nazım Hikmet'ten Çanakkale Şiiri [Şiir]
Ateş ve Ölüm (Bütün Şiirler 16. 07. 2009) [Şiir]
Seni Seviyorum Bunalımı [Şiir]
İncir Ağacı [Şiir]
Bir Dosta E - Mektup [Şiir]
10 Ağustos 1915 Anafarta Ovası [Şiir]
Sevgisizlik [Şiir]
Mor Çiçekler [Şiir]
Eskiden [Şiir]
Bir Ruh Çağırma Operasyonu [Öykü]


Mehmet Sinan Gür kimdir?

Yazmayı seviyorum. Bir tümce, bir satır, bir sözcük yazıp altına tarihi atınca onu zaman içine hapsetmiş gibi oluyorum. Ya da akıp giden zamanı durdurmuş gibi. . . Bir fotoğraf, dondurulmuş bir film karesi gibi. Her okuduğunuzda orada oluyorlar ve neredeyse her zaman aynı tadı veriyorlar. Siz de yazın, zamanı durdurun, göreceksiniz, başaracaksınız. . . . Savaş cinayettir. Savaş olursa pozitif edebiyat olmaz. Yurdumuz insanları ölenlerin ardından ağıt yakmayı edebiyat olarak kabullenmiş. Yazgımız bu olmasın. Biz demiştik demeyelim. Yaşam, her geçen gün, bir daha elde edemeyeceğimiz, dolarla, altınla ölçülemeyecek bir değer. (Ancak başkaları için değeri olmayabilir. ) Nazım Hikmet’in 25 Cent şiiri gerçek olmasın. Yaşamı ıskalamayın ve onun hakkını verin. Başkalarının da sizin yaşamınızı harcamasına izin vermeyin. Çünkü o bir tanedir. Sevgisizlik öldürür. Karşımıza bazen bir kedi yavrusunun ölümüne aldırmamak, bazen savaşa –yani ölüme- asker göndermek biçiminde çıkar. Nasıl oluyor da çoğunlukla siyasi yazılar yazarken bakıyorsunuz bir kedi yavrusu için şiir yazabiliyorum. Kimileri bu davranışımı yadırgıyor. Leonardo da Vinci’nin ‘Connessione’ prensibine göre her şey birbiriyle ilintilidir. Buna göre Çin’de kanatlarını çırpan bir kelebek İtalya’da bir fırtınaya neden olur. Ya da tam tersi. İtalya’daki bir fırtınanın nedeni Çin’de kantlarını çırpan bir kelebek olabilir. Bu düşünceden hareketle biliyorum ki sevgisizlik bir gün döner, dolaşır, kaynağına geri gelir. "Düşünüyorum, peki neden yazmıyorum?" dedim, işte böyle oldu. .

Etkilendiği Yazarlar:
Herşeyden ve herkesten etkilenirim. Ama isim gerekliyse, Ömer Seyfettin, Orhan Veli Kanık, Tolstoy ilk aklıma gelenler.


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Mehmet Sinan Gür, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.