"Bana ev hikayesinden söz açmayın. Artık benim oraya gideceğim yok!" Fuzuli, Leyla ile Mecnun |
|
||||||||||
|
Şirin beldemiz Mudurnu’nun; yurdumuzun her yöresi gibi, kendine özgü folklorik değerleri vardır. Örf – âdet – gelenekleri , halk oyunları, türküleri, atasözleri, mânileri, yöresel kelime ve deyimleri gibi....Beldemizin folklorik özelliklerinden en zengini kanımca, yöresel konuşma biçimidir.Yani şivesidir.Yöresel kelimeler ve deyimler incelendiğinde, birçoğunun öztürkçe olduğu anlaşılır. Ancak bu kelimelerin birçoğu, zamanla bazı harf değişimine uğramıştır. İşte, cümlede pekiştirme görevi yapan yöresel kelimeler: PEKİŞTİRMELER Acık acık: Azar azar. ( Ali yemeğini acık acık yiyor.) Aycık aycık: Azar azar Bezi bezi: Bazen, zaman zaman. ( Bezi bezi başım ağrıyor.) Bicik bicik: Birer birer. Betdül bütdül yürümek: Dengesini zor sağlayarak, sallanarak yürümek. ( Babannem betdül bütdül yürüyor.) Carıl carıl etmek: Tiz bir sesle bağırmak. ( Carıl carıl bağırıp durma.) Civil civil: Çok küçük. ( Ayşe civil civil yazıyor.) Cırkıl cırkıl etmek: Çok ses çıkarmak, gürültü etmek. ( Özellikle çocuklar için kullanılır.)......( Çocuklar bahçede cırkıl cırkıl ediyorlar.) Çemil çemil etmek: Kendisinden büyük biriyle, ağız dalaşı etmek.Saygısız davranmak. ( Bu çocuk annesine çemil çemil ediyor, dili çok uzamış.) Dangıl dangıl etmek: Çok yüksek sesle konuşmak. ( Hastanın yanında dangıl dungul konuşulmaz.) Ebil gubül yürümek: Dengesini zor sağlayarak yürümek. ( Anneannem ebul gubül yürüyor.) Ettiri ettiri vermek: Bir işi çabuk çabuk yapıvermek. Falan fırkız: Falan filan. Faşdır faşdır etmek: Kızgınlığını sert davranışlarıyla belli etmek. ( Bizim gelin bana faşdır faşdır ediyor; derdi ne, anlayamadım.) Gaydur guydur etmek: Üstlendiği bir görevi, baştan savma yapmak. ( Elbisemi gaydur guydur etmiş terzi, hiç beğenmedim.) Gatın gatın tembihlemek: Tekrar tekrar tembih etmek. ( Bizim oğlana ekmek lamayı unutma diye gatın gatın tembihledim.) Goyur goyur ağrımak: Çok ağrı duymak.İçten içe bir yeri ağrımak. ( Bacaklarım goyur goyur ağrıyor.) Gıyır gıyır giyinmek: Temiz ve çok güzel giyinmek. ( Nesrin Hanım giyime çok meraklı; her zaman gıyır gıyır giyinir.) Hiyonk hiyonk etmek: Birkaç kişinin, istenilmeyen bir durumda veya zamanda aralarında, alçak sesle konuşması. ( Ali ile Osman derste hiyonk hiyonk edip durdular.) Holdur holdur etmek: Bir eşyayı aramak için evin altını üstüne getirmek. ( Arabanın anahtarını bulmak için, evi holdur holdur ettim.) Haldur huldur: İtina göstermemek.Özensiz iş yapmak. ( Ayşe Hanım her işi haldur huldur eder.) İnil inil doldurmak:Tepeleme, ağzına kadar doldurmak. ( Bardağa inil inil çay doldurursan, taşar.) İpil ipil etmek: Titremek. ( Bu akşam gözlerim ipil ipil ediyor.) Kerçine kerçine yapmak: İnadına inadına yapmak. ( Yapma dediğimi kerçine kerçine yapıyor bu çocuk. Kelpir kelpir gezmek: Avare avare gezmek. ( İşi yok gücü yok; akşama kadar kelpir kelpir gezer.) Lepir lepir olmak: Çok ıslanmak.(Özellikle giysiler, yiyecekler için kullanılır. Örnek: Bir çuval un lepir lepir ıslanmış.) Löm löm söylemek: İncitici konuşmak.Söyleyeceği sözü hiç esirgememek. ( Dedem löm löm söyle sözünü.) Mırkıl mırkıl yemek yemek: Yemek yerken pek de hoş olmayan davranışlar göstermek. ( Mırkıl mırkıl yeme, güzel güzel ye.) Mavır mavır kokmak: Çok kötü kokmak. ( Bu et bozulmuş, mavır mavır kokuyor. Öbül öbül yürümek: Zor yürümek. ( Nine öbül öbül yürüyor.) Öşül öşül bakmak: (Bebekler için kullanılır.) Dikkatli dikkatli bakmak. Pıyır pıyır giyinmek: Çok temiz, özenli, güzel giyinmek. Pestül püstül: Pasaklı pasaklı. ( Kardeşim giyime önem vermez, böyle pestül püstül gezer.) Pompul pombul: Tombul tombul. ( Bebeğin yanakları pombul pombul. Annemim poğaçaları pompul pompul olur.) Parıl parıl etmek: Korku veya heyecandan ya da soğuktan titremek. ( Köpeği karşımda görünce, korkudak bacaklarım parıl parıl etti.) Sentil savuş yürümek: Dengesini zor sağlayarak yürümek. ( Ali sarhoş galiba, baksana, sentil savuş yürüyor.) Süren süren: Akın akın. ( Parka süren süren çocuklar gidiyor.) Seldür süldür giymek: Özensiz, kötü giyinmek. Şakla şukla: Ciddiyetsiz,ağırbaşlı olmayan. ( Naciya Hanım şakla şukla bir kadın.) Tarkıl tarkıl olmak: Çok sert hale gelmek, kurumak.( Özellikle çok katı pişirilmiş, kıvamı kaçmış yiyecekler için kullanılır.) ( Bu fırın kurabyeleri tarkıl turkul pişirmiş.) Tayır tayır yürümek: Hızlı hızlı yürümek. ( Ahmet Amca’ nın acele bir işi var galiba; baksana, tayır tayır gidiyor.) Uvvaşık uvvaşık: Uyuşuk uyuşuk. Yalap şap yapmak: Yarım yamalak iş görmek. ( Bizim kız bulaşıkları yalap şap yıkamış,.) Yelbir yelbir gezmek: Çok gezmek, amaçsız dolaşmak. Yavıl yavıl etmek: Yavaş yavaş yürümek veya ağır davranmak. Zibil zibil olmak: Çok ıslanmak. (Yağmurdan zibil zibil ıslandım.) Zatdur zutdur yürümek: Düzgün yürümemek.Yürürken kötü bir görüntü vermek. resimler Nuri CAN www.nuricann.com
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |