..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yaşamın tanımı yoktur. -Halikarnas Balıkçısı
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Bireysel > Kâmuran Esen




10 Ocak 2002
Kır Gelinciği  
Kâmuran Esen
İçinde bir şeyler kaynamaya başladı Oya Hanım’ın.Yatağına sığmayan, coşkulu bir ırmağın sesini duyuyordu.Hemen kızına sarıldı.Sarıldığı beden, iki can taşıyordu.Onu yanaklarından öptü.Kızının ona bir torun vereceğine, kızının


:DGHA:
Sıcak bir yaz günüydü.Oya Hanım; mütevazi evinde, iki yıldır yazmakta olduğu kitabının , son kontrollerini yapıyordu.Çalışırken, bir yandan da, “Bu yazdıklarım acaba ne zaman okuyucuya ulaşacak?” sorusuna yanıt arıyordu.

Aslında yıllardır bir şeyler yazıp duruyordu. Ancak emekli olduktan sonra, daha bir programlı ve daha bir hevesle sürdürüyordu yazma çalışmalarını. Okumak ve yazmak onun için çok zevkli bir uğraşıydı.Yazdıkları, konuklar için hazırlanmış yemekler gibiydi.E ğer konuklar gelmez, hazırladığı yemekler yenmezse; o kadar emek, o kadar hazırlık boşa gidecekti.

Okuduğu kitaplarla kıyaslıyordu yazdıklarını. Okuduklarından hiç de aşağı değildi.Ayrıca; her yazılanın okunmaya değer olduğuna inanıyordu.Duygu ve düşünceler, mutlaka başkalarıyla paylaşılmalıydı. O nedenle, yazdıkları da okunmaya değerdi. Yazmaktaki amacı; duygu ve düşüncelerini, umutlarını, beklentilerini, anılarını başkalarıyla paylaşmaktı.

Yazdıkları, şimdilik, yer altındaki madenlere benziyordu. Madenler, yeryüzüne çıkarılmadıkları, işlenmedikleri müddetçe, nasıl bir işe yaramazsa; yazdıkları da , okunmadıkları müddetçe hiçbir işe yaramazdı. Onların mutlaka ama mutlaka, okuyuculara ulaşması gerekiyordu.

Aklı, bu düşüncelerin birinden diğerine gidip gelirken, kapının çaldığını duydu.Düşüncelerinden sıyrılıp kapıya koştu. Gelen kızıydı.İ ki yıl önce evlenmişti kızı. Bir kuş gibi uçup gitmişti yuvadan.Tek çocuklarının evden ayrılmasıyla, karı koca yalnız kalmışlardı.Onu evlendirirken; “Biz evlenme, evlât sahibi olma konusunda acele mi ettik acaba?” diye düşünmüştü. Çünkü, yaşıtlarının birçoğunun çocukları henüz küçüktü. İçlerinde daha ilköğretim okuluna gidenler bile vardı. Ama o erken evlenmiş, erken anne olmuştu. Böylece kızı da, erken uçmuştu yuvadan.

Kızına kapıyı açarken, işte bunları düşündü. Kızı içeri girer girmez, koltuğa attı kendini.Yanakları al al olmuştu. Korkmuş ya da heyecanlanmış bir hali vardı.

Oya Hanım “Ne oldu kızım, nen var?” diye sormaya hazırlanırken, kızı ondan önce davrandı. Oya Hanım sormadan, o söyledi neler olduğunu.
- “Anne! Ben hamileyim.Bebeğimiz olacak.”
Çok kısa bir sessizlik oldu.Ve atıldı Oya Hanım:
-Aaa! Öyle mi ? Çok sevindim. Ne zaman öğrendin bunu?
Aslında o anda hiçbir şey hissetmemişti.Daha doğrusu, bir yıldırım hızıyla aklından, gönlünden geçenlere ne ad vereceğini bilemiyordu.Dünki çocuğu, şimdi bir anne adayıydı demek.
-“Bugün öğrendim.” Diye yanıtladı kızı.Henüz bir aylıkmış.
İçinde bir şeyler kaynamaya başladı Oya Hanım’ın.Yatağına sığmayan, coşkulu bir ırmağın sesini duyuyordu. Hemen kızına sarıldı. Sarıldığı beden, iki can taşıyordu.Onu yanaklarından öptü. Kızının ona bir torun vereceğine, kızının bebeklik günlerini sanki yeniden yaşayacak olacağına inanamıyordu.

Oya Hanım, hamile olan kızının bebekliğini düşündü hemen. Soğuk bir kış akşamında dünyaya getirmişti onu. O bebek ne zaman büyümüş, ne zaman evlenmiş, ne zaman bir anne olabilecek yaşa gelmişti. Kızı, Oya Hanım için hâlâ bir çocuktu. Onun gözünde hiç büyümeyen bir çocuk.

Koltukta oturan kızı gitmiş, sanki onun yerine körpe bir fidan gelmişti. Ya da narin bir kır gelinciği. Ayakta durmaya , rüzgârda toprağa tutunmaya çalışan bir kır gelinciği. Zayıf, narin dalında bir tomurcuk vardı kır gelinciğinin. O tomurcuğu, o körpe dal acaba nasıl taşıyacaktı .İleride açacak çiçeğini, dalında taşıyabilecek miydi, onu besleyebilecek miydi?

Sonra birden silkindi. Hayal ettiği o kır gelinciği gitti ve yerine yine kızı oturdu. Ağlamakla gülmek arasında gidip gelen güzel kızı. Hatta Oya Hanım’ın gözünde, dünyanın en güzel kızı. Kızının artık iyice büyümüş olduğunu o zaman daha iyi anladı.

Bebeğin ne zaman dünyaya geleceğini hesapladılar kızıyla. Minik bir yavru katılacaktı aralarına. Kızı evlenip gittikten sonra Oya Hanım’ın düştüğü boşluğu dolduracak bir yavru.......Farklı görünüşte bebek yüzleri gelip geçiyordu gözlerinden Oya Hanım’ın. Esmer, kumral, sarışın, beyaz ve gül yüzlü bebekler.”Acaba, torunum, bu bebeklerin hangisine benzeyecek ?” diye düşünüyordu.

Bir çiçek filizlendi içinde Oya Hanım’ın. Hızla büyüyen, kokusunu duyduğu, yapraklarının içini okşadığını hissettiği bir çiçek. Bir an önce ellerine verilmesini beklediği bir çiçek.

Oya Hanım şimdi, körpe dalının, çiçek açıp, meyve vereceği günü bekliyor. Heyecanla, umutla........

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Selamlar
Gönderen: TURGUT TUNÇ / İskenderun/Türkiye
30 Haziran 2003
öncelikle selamlar. Okudugum yazılardan hemen hemen en güzelllerinden biriydi. Okurken içinde sanki oya hanımın sevinci canlandı. Oya hanım elinden uçup giden kızına tekrar kavuşacağına inanıyorminicik yavru ile eski günlerinsevinci tekrar canlanacak içinde. OYA hanıma yazdığı yazılarında başarılar dilerim inşallah başarılı olur. Site yönetimine bize butür yazıları okuma imkanı sağladığı için teşekkürlerimi borç biliyor Başarılarının devamını diliyorum...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın bireysel kümesinde bulunan diğer yazıları...
Farzederek Yaşayamazsın
Yanmayan Bir Ampulden Nasıl Mutlu Olunur
Bir Doğum Günü Öyküsü
Kadın Hastalığı

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kiralık Evin Şartları...........
Sen Bir Garip Çingenesin / Nene Gerek Gümüş Zurna !
Bir Boyama Kursu Öyküsü
Ağır Misafir
Çocukluğumdaki Çerçiciler Ve Düğünler
Yağmur , Güneş , Rüzgâr ve Babam
Keltepe'nin Öyküsü
Eşeği Düğüne Çağırmışlar
Bir Memleketin Dönüşüm Hikâyesi
Biz Üç Kardeş

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Dönüşü Olmayan Gidiş [Şiir]
Seni Özlemenin Kitabını Yazabilirim [Şiir]
Bensiz Yaşamaya Alışacaksın [Şiir]
İşte Gidiyorsun [Şiir]
Gelseydin Eğer [Şiir]
Ne Zaman Seni Düşünsem [Şiir]
O Beklenen Hiç Gelmeyecek [Şiir]
Çek Beni İçine Bir Nefeste [Şiir]
Sığınacağım Başka Yürek Yok [Şiir]
Uykularında Sev Beni [Şiir]


Kâmuran Esen kimdir?

Okumak ve yazmak bir tutkudur benim için. Yazdıklarımı okuyucularla paylaşmak amacıyla buraya gönderiyorum. Yıllardır, yerel bir gazeteye haftalık köşe yazıyorum. Mudurnu Belediyesinde gönüllü kültür müdürü olarak çalışıyorum. Yayımlanmış Kitaplarım: -Şiirlerle Öyküler - şiir / Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yazarlar Dizisi ( 1988). . . . . . . . -Sevgi Yumağı - şiir ( 1997 ). . . . . . . . . -K. Esen'in Kaleminden Mudurnu - derleme / Mudurnu Kaymakamlığı Kültür Hizmetleri Dizisi ( 2002 ). . . . . . . . . . . -Oynatmayalım Uğurcuğum- deneme , anı / --Senfoni Yayınları ( Haziran / 2004 ) -Mudurnulu Fatma Nine'nin Günlüğü - Baskıya hazırlanıyor

Etkilendiği Yazarlar:
Okuduğum her yazardan veya yazıdan etkilenirim. Bende bir etki bırakmayacak, herhangi bir şey öğretmeyecek bir yazı düşünemiyorum.


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Kâmuran Esen, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.