..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir deliyle başederken, yapılacak en mantıklı şey normal rolü yapmak. -Herman Hesse
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yüzleşme > Orhan TURAN




4 Şubat 2006
Güz Yangını  
Orhan TURAN
Karanlık sorgu odasında Azrail; her dem beni soruyor. İnadına körlük, inadına sağırlık ve inadına lâl bir durum bendeki...


:AIHB:
Bu beklenen yağmurun son damlasında damıttım yalnızlığımı, her elek küçük yanlarımı, her uçurum hayallerimi süpürdü... Ve yalnızlığım; bir fahişenin insanlığa özlem duyduğu kadar büyüktü...
Gülüyorum; ince bir kıpırdanış var yüreğimde, hafif meşrep sevinç çığlığı, biraz da hüzün kalıntısı...
Yine geldin! Gülüyorum...

“Gelin olmuş gidiyorsun/ bana veda ediyorsun”

Böyle mi başlıyordu bu meyhane şarkısı...
Yoksa bavulu alıp da gitmek mi düşer kuradan!
Ders kitaplarından aldığım ve sübvanse edilmiş “devlet şirinliği” bir ülkeden yazıyorum!
Kuruyor nehirlerimiz, sularımız ve insanlarımız! Vadilerin derin yırtıklarından fırlıyor en derin korkularımız. Solgun bir bayram sabahının sahipsiz mezarlarında, çalınan altın dişler kadar garip ve çürüyen insanlık kadar umarsız...
Alnı çatıma gelen yazı; adı kader... Karanlık sorgu odasında Azrail; her dem beni soruyor. İnadına körlük, inadına sağırlık ve inadına lâl bir durum bendeki...
Şakaklarımdan bir tutam beyazlık daha belirirken, düşüyorsun cebime... Oysa daha dün kopartmıştım o beyazları...
Dere tepe koşarken ceylanlar gibi, soluğum kesildiğinde giriyorsun içime ve her kabusumda seninle yüzleşmek güdüsüdür beni düşündüren...
Gülüyorum; ince bir kıpırdanış var yüreğimde, hafif meşrep sevinç çığlığı, biraz da hüzün kalıntısı...
Yine geldin! Gülüyorum ve bir fahişenin kalabalıklarında yitiriyorum yalnızlığımı...
Ağlıyorum!
Envanterime düşürdüm iflası... Müflis bir ruhla, her şeyini yitirmiş bir tüccar şaşkınlığında dönüyorum geriye...
Gülüyorum!
Kocaman bir çocukluktu sanki, hayat dediğimiz ve biz hiç doğum günü bilmez gibiydik. Serseri günlere, küçük ayrıntılar katar, “gözyaşı aşklarımızı” tatlı anılarla süslerdik.
Geldin.
Hoş geldin!
Beni titreten bir çığlıkla girdin içeri...
Otur ve söyle bana o melodiyi! Yüreğimin bamteline daya namlunu ve ardı ardına ateşle, en sevdiğim o “ölüm şarkılarını”
Kışa girmeden önce, dikine batarken güneş yüzümüze, mevsim sarhoşluğunu yaşarken her şeyin ve aklımda tek sen varken yaşadım hayatı.
Hadi gönlüm söyle!
Bu güz yangınını nasıl dindireceksin?
Bu eğreti duruşlar varken üzerinde, ve kinayeli bir zamana tanıklık yapıyorken her şey...
Sabaha dayanan uykusuzluklar hiç mi öğütmedi ömrünü, hiç mi ders almadın evvabinden...
Geldin.
Hoş geldin!
Beni titreten bir çığlıkla girdin içeri...
Sarardı ruhum, soldu benizim, aklımdan geçti ellerini tuttuklarım, olmadık sorular sorduklarım ve uğrunda harcandıklarım...
Ağlıyorum!
Hesap hanemden bir ömür daha düşüyorum, kalın bir çizgi çekiyorum mevsimlik aşklarımın üstüne... Kızgın ellerini çekerken güneş tenimden, sarı yaprakta kavruluyorum.
Gülüyorum!
Bu kadar hızlı mı geçer yıllar?
Ve ne kadar usulca?
Ve nasıl yavaştan?
Ve ruhumu okşayarak kaynar kazan içinde
Ve ağlarken, unutturarak beni bana...
Geldin!
Sen şimdi en yakın dostum ol, ben anlatayım. Meze sofralarına ram ettiğim şu hayatı, ellerinin harcı olup eriteyim.
Ağlamak, ağlıyorsun ya sen, ben, sel olup akıp gideyim...
Geldin.
Hoş geldin!
Beni titreten bir çığlıkla girdin içeri...
Bu gün seni yaşadığım ilk gündü. Çok bekledim. Her ayı, her günü, her saati, sana varacak diye çok sevdim.
İçimdeki cehenneme köpük sıkacak o şefkat yumağı ellerini, yüzüme sür istedim. Göz yaşımı avuçlarına döküp içmek istedim kana kana...
Ve geldin...
Rüzgarından geçtim bugün ve soludum her atom zerreciğini, insanlığımı, imanlığımı, sebat ve sabrımı bildim.
Geldin.
Hoş geldin Eylül, hoş geldin...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yüzleşme kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bir Garip Seyyahlık; Kendine Göçen...
Her Şey Yolunda; Gidenler Dışında!
Övüncül Yalnızlıklar...
Sivri Gün Batımları

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Aşk mı Alışkanlık mı?
Kahpe Kadın Mona Lisa…
Tarla Kuşuydu... Juliet!
Lâl...
Allah"ın Arama Motoru!
Alışamadım Bu Kente
Eylüle Teslim Bir Adam; Alpay…
Sen İçimde Kal Ey Sevdiğim!
Geçmişi Yad Edip, Şimdiye Sitem Etmektense, Şimdi İman Dileyip, Geleceği Güzelleştirmek Zamanıdır
Ayıp Yalnızlıklar...

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Özledim [Şiir]
Yanacağım [Şiir]
Öncesi Yok [Şiir]
Seni Kendime Sakladım, Hepsini Bana Sapladım. [Şiir]
Bana Her Şey Seni Hatırlatıyor! [Şiir]
Benim Adım Mabure; [Şiir]
Su ve Ateş [Şiir]
Tüm Ayrılıklara Dair [Şiir]
Dua… [Şiir]
Utandım Filistin [Şiir]


Orhan TURAN kimdir?

Yazarken çarptığım kayalar, ruhumun akışını kemirince görüntü farklılaştı. Her otuzuna geldiğinde mi, muahasebe yapma gereği duyar insan. . . Cevaplanması gereken çok soru var şimdi. . . Allah'a af dileyerek, hayata ikinci defa başlamak. . . İkinci şans da bu olsa gerek!

Etkilendiği Yazarlar:
...


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Orhan TURAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.