..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Şahin bakışlı, ahu gözlü, şirin davranışlı ve tatlı sözlü idi. -Fuzuli, Leyla ve Mecnun
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > İlişkiler > Orhan TURAN




11 Haziran 2006
Aşk mı Alışkanlık mı?  
Hangisi Sizinkisi?

Orhan TURAN


Sürekli tartışıyorsunuz! Hatta o kadar ki, ara ara ayrılıklarınız ve sonrasında yeniden birliktelikleriniz devam ediyor. Peki neden? Aşık mısınız, alışık mısınız ya da ihtiraslı ve tutkulu musunuz?


:GGGE:
İlk göz temasından, son ayrılık sözüne kadar giden bir süreç...
Mutlu başlayan ve çoğu zaman mutsuz biten iki insan teması ya da diyaloğu...
Ne diyerek başlanır ve neden biter?


Daha önce bu konuyla ilgili çeşitli yazılar yazmıştım. Ama sıcağı sıcağına yazınca, etki altında kalıp farklı yönlendirmeler yapmak yerine dingin bir ruhla, deneysel olarak konuyu işlemek fikrini ilk kez tecrübe ediyorum.

Benim hikayem de en az herkesin hikayesi gibi sıradan ve basit. Uzun süren bir ilişkinin, bu sürenin sonunda, bir şekilde sonlanması...

Peki erkek ve kadının birbiriyle olan macerasında belirleyici faktör nedir?
Aldatma ve aldatılmalar, sevgiyle başlayan, sözlerle ilerleyen, umutlar bağlanan bir serüven neden gün geldiğinde duvara toslar?

Öte yandan bitmekle de kalmıyor. "Sonun başlangıcı" olan süreç sonunda, buna alışabilmek, yeniden kendine gelebilmek, sonraki ilişkilerde aynı korkuları yaşamak da fatura edilenler arasında yerini alıyor.

Benim tezim şu ki;

Dünyanın en çirkin erkeği bile olsanız, ya da dünyanın en çirkin kadını bile olsanız ve karşınızdaki de dünyanın en yakışıklı erkeği de olsa, ya da en güzel kadını da olsu, alışkanlıklar, mizaçlar ve zamanla içine girilen kısır döngüler nedeniyle, karşınızdaki cazibesini yitiriyor.
Bu anlamda ilk ders olarak şunu gördüm ki, (bu duyduğunuz en kötü geyiktir) öncelik hiç bir zaman fiziksel görünüş olmamalıdır.

Vasat duruşlu bir erkek olarak, güzel kadınlar oldu hayatımda; ama şunu öğrendim ki, güzellik etkin unsur hiç bir zaman olamadı. Düşünce çatımalarıyla gerilen ilişki, sonunda patlayıp gitti?

"Ama neden?" diye kendime sorduğumda şu sonuçlara vardım.

Bana göre kültür düzeyi aynı düzeyde olan iki insanın bir ilişkiyi yürütmesi oldukça zor. Aynı burztan ya da yakın karakteristik özellikleri taşıyan insanlar için de böyle.
İnsanlar karşısındakilerini tanımaya başlarken, aynı burçtan olmayı pozitif bir bulgu olarak düşünseler bile, aynı karakterler çatışmadan başka hiç bir şey doğurmaz.

Aynı karakterler ve mizaçlar insanlarda bir "otorite" sorunu oluşturur.
İki tarafta kendi haklılığını ortaya koymaya çalışarak, "ortada buluşmaktan" kaçınır. Zira baskın tipler, haklılığının tesciline kadar tartışmayı sürdürecektir. İki tarafta baskınsa bunun da imkanı yoktur.

Saçma gelebilir ama, iliykinin sağlıklı bir süreçte ilerlemesi için iki taraftan birinin "ilişkiyi kurtaran kilit isim" görevi üstlenmesi gerekir. Bunu her iki tarafta yapmalıdır ancak, böyle bir görevi birinin alması şarttır.


Yürümeyecek bir ilişkinin ilk sözü şudur;
"Tam bana göre"
"Herşeyi ile aynı ben"

Bu gibi kalıplar başlangıçta verildiyse, sonucunda çatışma çıkacağı muhtemeldir.

Yaşadığım tecrübede iki tarafında "baskın unsur" olduğunu gördüm.

İkimiz de kıskanç, ikimizde ortalama kültürde, aynı şeylerden hoşlanan insanlardık.
İlk bakışta bu hoş gibi görünse de, sonrasında felakete davetiye çıkaran "bela" olmaktan kurtaramadı kendini.

Peki neden bu kadar uzun sürdü?

Elbette uzunluğu sevgi belirlemiyor çoğu zaman. Bir süre sonra sevgi alışkanlıklara, alışkanlıklar süreye etki ediyor.
Belki aşk devam ediyor. Yaşadığınız çılgınlıkları üçüncü kişiler bilmiyor. Öte yandan iki kişinin arasında konuşulan ve saçmalık da olsu o iki kişiyi güldüp ağlatan şeylerden üçüncü kişiler hiç bir şey anlamayabiliyor.

Mesela ; "Hacı abi nasılsın?" dediğimde bir başkasının tuhafına gidebilir, ama o, bunun "ona özel bir vurgu" olduğunu anladığı için sevginin bir göstergesi olduğunu da bilebilir. Yine hareketlerle de bu "özel" olma halini hissedebilir.

İşte sevgi azalsa bile bu alışkanlıklar, ilişkinin devam etmesine bir nedender diye düşünürüm. Öte yandan, onun ter kousu, dudağının tadı, sevişirken yaşadığınız her şey bu zaman dilimi "alışkanlıklar" bütünü haline getiriyor olmalı...

Sigarayı sevmezsiniz ama bırakamazsınız da...

Sigaraya sevgi duymazsınız ama, aranızda bir aşk ilişkisi olduğu aşikardır.

Çoğu ilişki bir sevgiyle başlar, saygıyla devam eder. Sevgi azalır, saygı sürerse tartışma yaşanmaz. İlişki sürebilir.
Ancak sevgiyle birlikte saygı da azalırsa aşk bu ilişkiyi biraz daha uzamasını sağlar. Aşk ilerlerse alışkanlıklar gelir. Alışkanlık sevgi ve saygı olmasa bile ilişkinin uzamasına neden olabilir.
Alışkanlıkları terketmek zordur. Terketmek için onu hatırlatacak her şeyi yok etmeniz ya da görmemeniz gerekebilir. Eğer bunu yapamıyorsanız, eliniz telefona oraya buraya kayar başaramazsınız.

Şu an bu alışkanlığın son raddesindeyim. Yani alışkanlığımı bir kenara bıraktığımı iddia ediyorum. Ama aklımdaki karaler diğer taraftan onu çağrıştırıyor gibi... Ona ait her şeyi yok etmekle başladım bu işe...
Telefon numaraları, fotoğrafları, kokusu zartı zurtu...
Ama aklımdaki kırıntılar belki de bu yazıyı yazdırıyor olmalı...

Onu unutmayı başarırsam, sigarayı da bırakabilirim diye düşünüyorum. Böylece kendim için iki kötü alışkanlığı bir anda bırakmış olurum.



Aldığım ders şu oldu;
Aynı şeylerden hoşlanmak, aynı şeyleri yapıyor olmak, ya da bunun gibi şeyler iyiye işaret olamadı.

Sevginiz ve sadakatiniz hiç bitmesin, güveniniz hiç azalmasın. Öyle bir güvenle yapışmalısınız ki, karşınızdaki yanlış bir şey yapacağı sırada, o bile kendisinden utansın.

Ve bu durumda olanlar için son söz;
Hiç bir şey vazgeçilmez değildir.
Sevgi ve güven yoksa, alışkanlıklarınızın esiri olup zamanınızı kaybetmeyin

Vesselam...





Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın İlişkiler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sevgi Sonunda Yanmayı Getirir!..
Makyajını Yap da Gel, Yoksa İnandıramazsın Beni…
Sevecek ve Öleceğiz
Kimsenin Keyfi Yok Bu Saatte!
Bir Tutam Kaygı Gecemi Bölen...

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kahpe Kadın Mona Lisa…
Tarla Kuşuydu... Juliet!
Lâl...
Allah"ın Arama Motoru!
Alışamadım Bu Kente
Eylüle Teslim Bir Adam; Alpay…
Sen İçimde Kal Ey Sevdiğim!
Geçmişi Yad Edip, Şimdiye Sitem Etmektense, Şimdi İman Dileyip, Geleceği Güzelleştirmek Zamanıdır
Ayıp Yalnızlıklar...
Bacağımı Kaybettiğim An!

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Özledim [Şiir]
Yanacağım [Şiir]
Öncesi Yok [Şiir]
Seni Kendime Sakladım, Hepsini Bana Sapladım. [Şiir]
Bana Her Şey Seni Hatırlatıyor! [Şiir]
Su ve Ateş [Şiir]
Dua… [Şiir]
Tüm Ayrılıklara Dair [Şiir]
Utandım Filistin [Şiir]
Vâcid [Şiir]


Orhan TURAN kimdir?

Yazarken çarptığım kayalar, ruhumun akışını kemirince görüntü farklılaştı. Her otuzuna geldiğinde mi, muahasebe yapma gereği duyar insan. . . Cevaplanması gereken çok soru var şimdi. . . Allah'a af dileyerek, hayata ikinci defa başlamak. . . İkinci şans da bu olsa gerek!

Etkilendiği Yazarlar:
...


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © Orhan TURAN, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.