..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İnsanlığın hangi filizi köreltilmek istenmişse, tersine o filiz daha gür büyümüştür. -Freud
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > İlişkiler > Orhan TURAN




25 Şubat 2008
Sevgi Sonunda Yanmayı Getirir!..  
Orhan TURAN
Sevgi sonunda yanmayı getirir!.. Beğeni ise sonunda kaçmayı!. Tanıştığın “sonluğun” kendisiyle, göze göze gelmenin farkındalığıyla sev beni... Ne Leyla gibi, ne de Şirin gibi...


:BFDH:


Tanıştığın “sonluğun” kendisiyle, göze göze gelmenin farkındalığıyla sev beni...

Ne Leyla gibi, ne de Şirin gibi...

Benliğinin “aşk” tutkusuyla kavrulmasına izin vermeden, kendinden geçmeden...

Elimi tuttuğunda sıcaklığımı hisset yeter!

Gözüne baktığımda sığınılacak bir liman olduğunu bileyim.

Aşk, mutlu olmanın bir yolu oldu modern dünya tarihinin. Huzur vermek, huzur almaktı aslolan! Mutlu olunmayacaksa geriği yoktu... Ya da mutluluk her daim rahat olmanın diğer adı gibiydi...

Hasırlar düştü birbir ellerden, “tam donanımlı meskenlere” sığındı sevdiklerini söyleyenler. Sevseler de “vazgeçmek durumunda kalabilir” dahi oldular. “Olmazları” vardı çünkü...

Sevgi tek başına yeterli gelmiyordu

Geçti zaman...

Kurumsal şirket hissiyle yaklaştık birbirimize... Utanmasak sabıka kağıtlarımızı, temiz belgelerimizi, sigorta numarımızı isteyecektik. Güven “zamane delilik paradoksu”

Sonra “kart ekstresi” yeterli olmalıydı aşığın... Standarları vardı ne de olsa koruması gereken. Aşağısı olursa sakal, yukarı olursa “amennâ”

Bir medeniyet denemesiydi yaratanın!

Oysa bindiğimiz dalı keserken, eylemin farkında olmak gibidir yaşamlarımız.

Uzun uzadıya listeler çizilir, ardı arkası bitmeyen, şatafatlı bir hayatın sonsuz atmosferinde; daha çok para, dahaçokservet, daha güzel araba, daha büyük ev, daha...

Mülk sanılmış, tabusu hep imzalayanda kalacakmış gibi; Aidiyetliği kendinden muktedir bilir insan!

Kendi başına aşk; soyulmuş bir aile çocuğudur. Sevgiyle bezenmedikçe, acıyla pişmedikçe, yoklukla denenmedikçe bilinmez.

Ve kendi başına aşk, varlığın tek bir duyusunu kullanması gibi aciz bir meziyettir. Gormek, duymak, tatmak, koklamak ve hissetmek... “Maddi dünya tanımlamasının” bu beş verisi aşka geldiğinde bilmeyi ve anlamayı da ister.

Yaşam iki ölümlünün bir araya gelmesinden çok daha yüklüdür oysa... Onu yüklü kılan “sevgi iradesinin” evrenle tecellisidir elbette...

İşte o dem saraylar kaldırım kalburu, güzeller “makyaj çantasına” döner...

Sevgi sonunda yanmayı getirir!.. Beğeni ise sonunda kaçmayı!.

Bazen ömür boyu sürer, bazen birkaç yıl, bazen bir kaç ay!..

Sevgi ise ölümsüzdür.

Tanıştığın “sonluğun” kendisiyle, göze göze gelmenin farkındalığıyla sev beni...

Ne Leyla gibi, ne de Şirin gibi...

Benliğinin “aşk” tutkusuyla kavrulmasına izin vermeden, kendinden geçmeden...

Elimi tuttuğunda sıcaklığımı hisset yeter!

Gözüne baktığımda sığınılacak bir liman olduğunu bileyim.


24.02.08 / İSTANBUL




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın İlişkiler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Aşk mı Alışkanlık mı?
Makyajını Yap da Gel, Yoksa İnandıramazsın Beni…
Sevecek ve Öleceğiz
Kimsenin Keyfi Yok Bu Saatte!
Bir Tutam Kaygı Gecemi Bölen...

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kahpe Kadın Mona Lisa…
Tarla Kuşuydu... Juliet!
Lâl...
Allah"ın Arama Motoru!
Alışamadım Bu Kente
Eylüle Teslim Bir Adam; Alpay…
Sen İçimde Kal Ey Sevdiğim!
Geçmişi Yad Edip, Şimdiye Sitem Etmektense, Şimdi İman Dileyip, Geleceği Güzelleştirmek Zamanıdır
Ayıp Yalnızlıklar...
Bacağımı Kaybettiğim An!

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Özledim [Şiir]
Yanacağım [Şiir]
Öncesi Yok [Şiir]
Seni Kendime Sakladım, Hepsini Bana Sapladım. [Şiir]
Bana Her Şey Seni Hatırlatıyor! [Şiir]
Su ve Ateş [Şiir]
Dua… [Şiir]
Tüm Ayrılıklara Dair [Şiir]
Utandım Filistin [Şiir]
Vâcid [Şiir]


Orhan TURAN kimdir?

Yazarken çarptığım kayalar, ruhumun akışını kemirince görüntü farklılaştı. Her otuzuna geldiğinde mi, muahasebe yapma gereği duyar insan. . . Cevaplanması gereken çok soru var şimdi. . . Allah'a af dileyerek, hayata ikinci defa başlamak. . . İkinci şans da bu olsa gerek!

Etkilendiği Yazarlar:
...


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © Orhan TURAN, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.