Mutlu köle çoktur. -Darwin |
|
||||||||||
|
Ýþte, bizim de yaylaya taþýndýðýmýz, hatýrladýðým ilk yaz göçünün baþlarýnda, yayladaki evimizin bulunduðu sokaðýn müdavimi olan bir köpek tanýmýþ ve onu çok sevmiþtim. Çünkü, -o dönemdeki- yalnýzlýðýmýn ilk ve tek paylaþýmcýsýydý. Bizim sokaðýn deðiþmeyen -ve bizden önce de var olduðunu düþündüðüm- tek simasý olan o diþi köpeðin bizim evin önünden pek ayrýlmamasýný "o da beni seviyor" þeklinde yorumlamýþtým. Çok büyük olduðu için -ben bilmiyor olsam da- bir adýnýn olduðunu düþündüðümden olsa gerek ona bir ad koymamýþtým. Aslýnda, ona "Karabaþ" demeyi çok istiyordum ama, "Karabaþ" diye seslendiðimde sanki bana, "benim adým Karabaþ deðil" deyip, darýlarak, çekip gitmesinden korktuðum için hiç demedim, diyemedim... Yayladaki ilk ve tek arkadaþým olan sokak arkadaþým yazýn ortasýna doðru yavruladý. Þimdi, doðurduðu yavrularýn sayýsýný hatýrlamýyorum, çünkü, o zamanlar sayýlarý bilmiyordum ama, ilk kez bu kadar çok köpek yavrusunu bir arada gördüðümü söyleyebilirim. Hemen, içlerinden bir tanesini kendime arkadaþ edindim, kendimce. Annesinden sonra çocuðuyla da arkadaþ olmuþtum iþte. Hem, o da benim gibi çok küçüktü... Onu, evimize getirmeyi hiç düþünmedim bile... Çünkü, bizim oralarda -o yýllarda- hayvan, sadece sahibine bir þeyler veriyorsa beslenirdi: tavuk, eti ve yumurtasý için; koyun, yünü ve sütü için... "Köpeðin ailemize ne katkýsý olurdu ki?" sorusuna bulamadýðým yanýt nedeniyle, yeni arkadaþýma annesinin evi olan sokakta bakmaya, onunla sokakta arkadaþlýk etmeye baþladým... Ona kendi adýmý verdim; Panço Villa... Panço`nun kýllarý diðer kardeþlerinden farklý bir renk yapýsýna sahipti... Beyaz zemin üzerinde bölge bölge simsiyah tüyleri vardý... Onu seçmemin nedeni, belki de babamýn tuttuðu takýmýn renklerinin siyah-beyaz olmasýndan, belki de -o zamanlar farkýna varmadýðým- zýt renklere olan beðenimden kaynaklanýyordu; bilmiyorum ama bir þekilde seçmiþtim iþte onu... Annemin bana verdiði ekmek arasý yiyecekleri onunla bölüþmek istiyordum ama, o henüz diþlerini kullanmayý bilmiyordu. "Ye Panço, hadi ye!" diyerek verdiðim yiyecekleri annesi yiyor, o da annesinden süt emiyordu. Anladým ki, ona o döneminde sadece süt lazýmdý. Eve girip sessizce mutfaða sýzarak gizlice bir kaba koyduðum sütü getirip onun önüne koydum... O da ne!.. Sadece, Panço deðil kardeþleri de doluþtular tabaðýn etrafýna... Çocukluk mu, sahiplenmek güdüsüyle mi bilmiyorum, ama buna çok kýzmýþtým... Hemen, diðer kardeþlerini kovaladým, tabaðýn etrafýndan ve sadece Panço`yu kucaðýma alarak, tabakla birlikte taþlarýn üst üste dizilmesiyle oluþturulmuþ avlu duvarýnýn diðer tarafýna götürerek, ona içirmeye baþladým... Çünkü o, sadece o benimdi, diðerleri deðil!.. "Baþkalarý da onlara baksýn," diye düþünmüþ, kendi köpeðimin aç kalacaðýndan korkmuþtum... Bir ay kadar geçmedi, Panço büyümeye baþladý... hem, benden de hýzlý!.. O zamanlar köpeklerin normal geliþimini bir yýlda tamamladýklarýný bilmediðim için çok þaþýrmýþtým onun hýzla büyümesine ama, ayný zamanda da bu durumdan çok keyif alýyordum. Çünkü, ilk kez bir þeyler yetiþtiriyor, büyütüyordum... Biz, yayla sezonu sonunda, yaþadýðýmýz þehre geri döneceðimiz zaman onun büyümüþ olmasýný, annesi gibi kendi yiyeceðini bulabilmesini istiyordum. Yaylacýlarýn göçünden sonra, yaylanýn ýssýzlaþmasý, sakinleþmesi hiç umurumda deðildi, çünkü annesi her mevsimde bu yaylada kalýyordu ve yaþýyordu. Demek ki, bir þekilde yiyecek bulabiliyordu, "öyleyse, Panço da bulabilirdi" diye düþünüyordum... onu hýzla büyütmeliyim... Günlerim neþe içinde geçiyordu. Annem de onunla olan iliþkimi kabullenmiþ, izin vermiþti; "Evin içine olmaz ama, akþamlarý bahçemize alabilirsin" diyerek... Ýþte böyle bir gün, Panço`yu da yanýma alarak yaylanýn çarþýsýnda gezmeye çýktým. Yaþayacaðý yeri tanýsýn, öðrensin ki benim yokluðumda yabancýlýk, yalnýzlýk çekmesin istiyordum. Dursun kasabý, fýrýncý Mithat`ý, bakkal Ýsmet amcalarý öðretecektim ona... Hepsi babamýn arkadaþlarýydý ve çok iyi insanlardý. Yakýn bir süre sonra biz gidince Panço`ya yiyecek konusunda yardýmcý olmalarýný isteyecektim. Yaylamýzýn ortadan ikiye ayýran ana cadde, iki aracýn karþýlýklý geçmesine, çok az bölümde izin veren bir caddeydi ama, o an boþtu ve bulunduðumuz bölümü iki aracýn rahatlýkla geçebilecekleri geniþlikteydi... Onu yere býrakarak verdiðim komutlarla benimle birlikte yürümeyi öðretiyordum o boþ caddede... Birden karþýdan bir kamyon belirdi, arkamýzdan da köyün otobüsünün kornasý...Panikleyerek kenara kaçtým ama, o, yolun ortasýnda kaldý... ne otobüse, ne de kamyona bakýyordu, sadece ama sadece bana bakýyordu; "Panço kooooþ" diye baðýrdým... O, tam bana doðru hareket etmiþti ki, kamyonun arka tekeri onu ezdi, geçti... Hayatýmda ilk kez, çok sevdiðim birini, benim olan bir þeyi kaybetmiþtim... Ölümün ne olduðunu bilmeden, onun öldüðünü gördüm... Yerde yatan cansýz bedenine yaklaþamadým bile... Koþarak, kaçar gibi eve, anneme gittim... Annem; "Üzülme oðlum, onun hayatý bu kadarmýþ... hem bak, bu kadarcýk kýsa hayatýnýn son anýna kadar seni mutlu etti... zamanla unutursun... acýlar sadece yaþanmak için deðil, unutulmak içindir de" dediðinde, daha da üzüldüm, "Nasýl unuturum..." Daha sonra aðabeylerim de benzer þeyler söyledi; "zamanla unutursun"... "büyüyünce unutursun..." Ama, ben onu hiç unutmadým ve ölünceye kadar da unutmayacaðým... Çünkü o, bana; sevdiklerimi... hem de sýnýrsýz sonsuz bir sevgiyle sevdiklerimi de bir gün kaybedebileceðimi öðreten ilk öðretmenimdi.... Orkun Levent Boya
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Orkun Levent BOYA, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |