..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Kitaplarla dolu bir oda, ruhlu bir beden gibidir. -Cicero
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > Adem KALINSAZ




11 Ocak 2008
Mevlana'nın Gel Çağrısı  
Adem KALINSAZ
Gel çağrısı genel ve öz itibariyle iki bölümden müteşekkildir. Bu ikili mıknatısın kutupları gibi birbirlerinden farklıdır. Aradaki mesafe alnı rahmet yüklü bulutlara değen dağlar ile vadinin derinliklerinden nazlı nazlı süzülen nehirler arasındaki mesafeden daha aralıdır.


:BEFJ:
Gel çağrısı genel ve öz itibariyle iki bölümden müteşekkildir. Bu ikili mıknatısın kutupları gibi birbirlerinden farklıdır. Aradaki mesafe alnı rahmet yüklü bulutlara değen dağlar ile vadinin derinliklerinden nazlı nazlı süzülen nehirler arasındaki mesafeden daha aralıdır.
Bu ara asla kapanmamaktadır. Bu ilahi adalette bu şekilde şekillendirilmiş bir durumdur.
Çağrının bir yönü rahmet, bereket, letafet, saadet ve selamet yüklüdür. Diğer yönünde ise zahmet, zulmet, sefalet ve nefsaniyet yüklüdür.
Birinci yolu birincil kullar (resuller, nebiler, veliler, âlimler) temsil etmektedirler. Onların gel çağrılarının anlamı iki cihan boyutundadır. Gel çağrısı felahadır ki, refah getirir.
İkinci yolu ise kincil kullar (kulluğun bilincinde olmayıp hem kendini hem de kendisini örnek ve önder kabul eden şeytan ve avenesi) temsil etmektedir. Veyl olsun bunlara ki, mumu söndürmeye çalışmakla aydınlığa ulaşacaklarını zannetmektedirler.
Birincil yola 750–800 yıl önce gönül sultanlarından Mevlâna Hazretleri girizgâh yapanlardandır.
İşte Mevlâna’nın:
"Gel, gel, ne olursan ol gel
İster kâfir, ister mecûsî, ister puta tapan ol gel
Bizim dergâhımız ümitsizlik dergâhı değildir
Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel" çağrısını bu cihetten düşünmek ve sonucunu da bu minvalden yorumlamak icap eder ki Mevlâna ve onun öğretisinin anlamı kavranmış olsun.
Burada Mevlâna diyor ki, bana göre, çağdaş mütefekkir Sezai Karakoç’a göre, bize ve bizim anlayışımıza göre; ister Nemrut ol, ister cehaletin babası Ebu Cehil ol, ister kral, ister hizmetçi ol gel teslim ol (İslam) ki kurtuluşa eresin.
Yalanda, yanlışta, haramda, küfürde ısrar etme…
Ömrünü felsefe yapmakla telef etme… Telef olanlardan değil de telafi edenlerden olmak için tefekkür et…
Göçmen kuşlar bile her mevsim yolunu bulurken, seni yoldan çıkarmak için sunulan yollara meyil etme…
Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da “benden adam olmaz” deme, senin ümitsizliğin, Allah’ın rahmetinin yanında zerre miktarındadır. Gel de son pişmanlığın seni berrak bir pınarın billur suyu ile buluştursun ki, susuzluğunu bataklıktaki bulanıklıktan gidermeye çalışma.
Güneşi balçıkla sıvamak isteyenlere gülüp geçmek varken sen onlara acı, gam yükünü yüklen, dertlerle dertlen ve gönlünü geniş tut…

Mevlâna’nın gel çağrısını “gel ve gelişinle git” şeklinde anlamak ve algılamak onu anlamamak ya da art niyetli olmak anlamına gelmektedir. Çünkü onun hayatı, eserleri ve felsefesi gel ve olduğun gibi git anlayışını yansıtmamaktadır.
Bunun delili ise şu meşhur sözünde aşikârdır:
"Ya olduğun gibi görün
Ya göründüğün gibi ol"
Bu sözde de derin anlamlar var:
“Ya olduğun gibi görün” demekle, senin aslın ve esasın doğruluk hamuruyla mayalanmış, yamuk olmak için kendini koyuverme, esasın gibi ol ki, öyle görünesin ve bu görüntü ile aslını yansıtasın. Böylelikle göründüğün gibi olursun, manasına ulaşmak doğru bir yorum olur kanaatindeyiz. Yani işin en açık boyutu; İslam fıtratı üzerine yaratıldın, öyle görün. Müslüman gibi görünüyorsun öyle yaşa.
Gel çağrısının gönülden çıkışının kuvveti küre-i arzda öyle bir yankı oluşturmaktadır ki, bugün bu çağrıya koşanların ruhuna mesneviden nağmeler ve ney eşliğindeki semadan huzur meltemi dolmaktadır.

“Dere gibi akıyorum sağa sola
Ayrılık her yanımda pusuda
Sabahları yalvarırım,
Yakarırım rüzgârların karşısında
Başın kille ıslaksa da
Ayağına diken batmışsa da
Durma gel Allah aşkına
Gel’ demeden kurtar beni
Gel gör beni, gel artık!” diyen Mevlâna’nın çağrısına her yıl milyonlar yanıt vermekteler. İşte bu çağrıya en son İngiltere Veliaht Prensi Charles icabet etti ve Mevlâna’ya hoş bulduk konuşmasında ayet ve hadis-i şerifleri arz eyledi. Bakalım veliaht prens Mevlâna’nın çağrısını “gel ve gelişinle git” şeklinde mi anlamış, yoksa “gel ve ol” şeklinde mi? Bunu zaman gösterecek, inşallah zaman hayırlısını gösterir.
Selam ve muhabbetle.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yazının Önemi / İlmi Yazı İle Bağlamak
Atatürk'ün Çocuklara ve Gençlere Mesajı
Ağlamak ve Gülmek
"Huzursuz Bacak"
Kitap ve Okumak II
"Hak Eden Sevilir"
"Yaş Otuz Beş"
Büyük Nedir? Küçük Nedir?
Yaşam Nedir?
Semboller ve Ayakkabının Ökçesi

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yoksulluğa Akif'ce Bir Yaklaşım
Çevresel Sorunlar ve Çözüm Yolları
Gezi Notları: Akçay, Altınoluk, Assos, Ayvalık, Edremit İzlenimleri
Baki Kalan Hoş Bir Seda; Hz. Mevlâna
Gezi Notları: Bursa İzlenimleri - III
"Çin İşi" Olimpiyat
Toprak Gönüllü Cengiz Aytmatov
Üstad
Belgesel Filmler; "Mustafa" ve "120"
Türkçe Olimpiyatları ve Kazanımlarımız

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Atatürk'ün Kardeşleri [Eleştiri]
Kör Şeytanın Kör Gözüne... [Eleştiri]
Gez Dünyayı, Gör Konya'yı [Eleştiri]
İçki Sahte, Ölüm Gerçek [Eleştiri]
Ne Kadar İtibar Etmeliyiz? [Eleştiri]
"Fikrim Yok" [Eleştiri]


Adem KALINSAZ kimdir?

Hayatı algılamaya çalışmak için düşünmek, çalışmak, üretmek ve yaşamak gerektiğine inanırım.

Etkilendiği Yazarlar:
Edebiyatın "Edep" kısmıyla dost olan bütün yazarlar.


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Adem KALINSAZ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.