“Çinde, 6 bebeğin ölümüne yol açan zehirli mama skandalıyla ilgili dava sonuçlandı. Mahkeme iki sanığı idam, bir sanığı da müebbet hapis cezasına çarptırdı.

Çin`de, piyaya içinde melamin bulunan süt süren ve 6 bebeğin ölümüne neden olan firmanın yetkililerinden ikisi idam cezasına mahkum edildi. Sanıklar, kamuoyu güvenliğini tehlikeye atmaktan suçlu bulundular. Çin`in kuzeyindeki Şijiaz-huang`da görülen davada, 21 yetkili, şirket yöneticisi ve işadamı yargılanıyordu.

Melaminli sütü üreten Sanlu Grup`ın yönetim kurulu başkanı Tian Wenhua ise, sahte ve standartlar altında ürünler satmak suçundan müebbet hapse mahkum edildi.

Sanlu firmasının yönetim kurulunda bulunan üç diğer kişiye de 5 ile 15 yıl arasında hapis cezası verildi.

Çin`de melamin karıştırılmış süt ve süt ürünleri, 6 bebeğin ölümüne, üçyüz bin`i aşkın bebeğin de hastalanmasına yol açmıştı.”

VE BİR DİĞER MELAMİN HABERİ İLE SARSILDI ÇİN

“Çin`de 6 bebeğin ölümüne, 60 bine yakın bebeğin hastalanmasına neden olan melamin skandalının etlere de sıçradığı ileri sürüldü.

Kısa süre önce Hong Kong yönetimi ana kıta Çin`den ithal ettiği yumurtalarda normalin üstünde melamin tespit etmiş, ardından diğer besi gıdalarında da bu maddenin bulunabileceği şüphesiyle tetkiklere başlamıştı.

Yetkililer, inceleme sonucunda tavuklara besi esnasında melamin verildiğini ve bunun diğer besi hayvanlarında da olabileceği endişesini dile getirmişti. Çin devlet medyası da plastik yapımında kullanılan ve gıdalarda protein oranını yüksek göstermek için kullanılan melamin maddesinin, ülkedeki hayvan besiciliğinde çoğunlukla kullanıldığını duyurdu.

Devletin de buna üstü kapalı olarak müsaade ettiğini ve hayvan besiciliğinde `açık sır` olarak nitelenen melaminin kullanıldığını ileri süren Nanfang Daily gazetesi, fabrikalardaki artık melaminlerin yeniden paketlendiğini ve ``protein tozu`` olarak besicilere satıldığını belirtti. Resmi Şinhua ajansı ile Çin Komünist Partisi yayın organı Halkın Günlüğü gazetesi de bu durumu gündeme getirerek, bunun ülkedeki yansımasının çok yetersiz olduğunu aktardı.”

GELELİM ŞİMDİ ASIL SİZLERİ ŞOK ETKİSİ YAPACAK BİR BAŞKA HABERE

Eşime on line randevu almak için telefona sarıldım. Bir saat uğraştıktan sonra telefonu kapadım, hastaneye burnumdan soluyarak gittim. Öyle ya hasta kalp krisi geçirip ölsün mü? Bu kadar ucuz mu insan hayatı? Kardiyoloji polikliniği sekreterine durumu anlatınca,

“Maalesef size buradan randevu ve sıra vermemiz mümkün değil hanımefendi”

Yanıtını alınca yüzüme buzdan su atılmış gibi irkildim. Öfkemin sesime yansımamasına dikkat edip;

“Bakın hanımefendi, size anlatamadım gaiba, eşim 22 tansiyonla bu hastanenin aciline dün geldi ve kardiyoloji’ye yönlendirdiler. İlla ki, randevu mu almamız gerek, acil hastalar için? Telefonda çıkan mekanik robotunuz uzun süre beni bazı sayı tuşlarına yönlendirdikten sonra, yüzümüe kapanan telefonun hesabını kime sorayım? Biliyor musunuz tam bir saattir on line randevu işini başaramadım…Susalım mı, bu duruma?”dedikten sonra sekreter bayan, haklı tepkimi onaylar gibi;

“Susarsanız bu sorun hep var olacaktır” diye yanıtladı.

Öfkem balon gibi şişmekteydi,

“Susmayı düşünmüyorum, bana şikayet edebileceğim adresi gösterin kafi” dedim.

Hastanenin bilgi işlemine gidip yazılı şikayetimi yaptıktan sonra bilgisayarımı açıp, yetkili yerlere bu konu hakkında yazmayı düşündüm.

“Aaa, o ne!?”

Bir ilan gibi yazı dikkatimi çelmişti.

YAVAŞ YAVAŞ ÖLMEMİZ İÇİN KULLANILAN ÜRÜNLER.

Okumaya başladım. Haydi bakalım, buradan yakın. Olacak iş mi?

“ Sodium Fluoride Kansere yolaçtigi kanitlanmis bir toksindir. Sularin aritilmasinda kullanilmasi toksik olmakla birlikte, dogada ayrismasi imkansiz ve çevreyi kalici olarak kirleten bir maddedir. Sanayide gübre üretimi sürecinde elde edilir ve etkili bir fzere zehiridir! Kisaca sanayi artigi olan bu zararli madde, içtigimiz sulara karisir ve sagligimizi tehdit eder. Dislerinizi korumak bir yana, kemikleri eritici özelligi vardir. Kanser, romatizma ve alerjik reaksiyonlarin en önde gelen sebebi oldugu National Cancer Institute raporunda 1997’de yayinlanmistir.”

Dis macunu ile dusunce kontrolu...

OLAY-1

Dis macunlarinin temel maddesi FLUORID, aslinda ilac endustrisi tarafindan da kullanilan bir tur sakinlestirici etkin maddesi... Fluorid’le ilgili ilk deneyler Nazi Almanya’sinda yapiliyor... Nazi bilim adamlari, icme suyuna karistirdiklari fluoridle cesitli deneyler yapiyorlar ve fluoridin beynin bazi bolgelerini uyusturdugunu; kisilerin direnme, dayanma gucunu kirdigini saptiyorlar...

Bu bulus, Nazi toplama kamplarinda kullaniliyor. Icme sularina fluorid karistirilarak, toplama kamplarindaki kisiler, sakinlestiriliyor, uyusturuluyor ve uyumlu kisilikler haline getiriliyor.

OLAY - 2:

2. Dunya Savasi’nin bitiminden sonra, fluorid deneyleri icerisinde yer alan Alman I.G.Farben sirketi, ABD ile iliskilerini gelistiriyor. CIA de, Nazilerin kitlesel denetim deneylerinin sonuclarini ogrenmek icin istihbarat faaliyetleri duzenliyor, bilgi biriktiriyor. Tam da bu siralarda, Alman kimya sirketi Farben’e CIA ajani Amerikali bir danisman ataniyor. Bu siralarda CIA’nin basinda, bu kurumun efsanevi kurucusu Dulles var. (Bu adamin ne menem bir sey oldugunu, bilen bilir...) Dulles’in yaninda bir kisi daha danisman olarak calisiyor; bakin kim:

Dr. Estabrooks...

Kendisi, Colgate sirketinin (Hani dis macunlari da uretir; bir dunya devidir...) yonetim kurulu baskani...

Ve ayni zamanda, CIA baskan danismani; New York Hamilton Universitesi Psikoloji Bolum Baskani ve ABD hukumetinin hipnotizma ve davranis psikolojisi danismani...

Vaaay; vaaay; vaaaayyyy....

Colgate, fluorid’li dis macunu uretiyor...

ABD halki, icme sularinin saglikli olmasi icin, bu sulara sodyum fluorid katilmasi icin izin vermeye ikna ediliyor...


Peki nicin dersiniz?


OLAY - 3:

19. yuzyilda Sodyum Fluorid, fare zehiri olarak kullanilirdi. Yine 19. yuzyilda bir cok endustri, atik olarak sodyum silikofluorid uretiyordu...

O kadar cok sodyum silikofluorid atigi cikiyordu ki, endustri’nin bundan kurtulmasi gerekiyordu. Ustelik bu atik madde, metal varillerde de saklanamiyordu; cunku metali yeme ozelligi vardi. Endustri, sodyum silikofluorid atigindan kurtulmak icin careler aramaya basladi...


SIRASIYLA:

Fluorid, fare zehiriydi... Ayni zamanda atik maddeydi...

Endustri kurtulmak istiyordu; saklama maliyeti cok yuksekti...

Nazi deneyleri, fluorid’in dusunce kontrolunde kullanilabilecegini gosterdi...

CIA bu bilginin sahibi oldu...

Tum dunya fluorid’in dis ve agiz sagligi icin gerekli olduguna ikna edildi:

Ve bir tasla iki kus vuruldu:

Kapitalizm, agir bir yukten kurtuldu;

ve halkin beyni uyusturuldu; dusuncesi, tepkisi, ofkesi kontrol edildi; yatistirildi...

Bütün bu iç karartıcı sağlığımın risk altında olduğuna dair haberler, az önceki küçük sorunumu bile unutmama yetti de arttı bile. İçim üşüdü. Yetmiş milyon insanı düşündüm. Ben kendi ülkemde yavaş yavaş ölüyormuşum da haberim yokmuş.

Melamin, sıklıkla beyaz kristal formda olan ve nitrojenden içeriğinden zengin organik bir kimyasal. Plastik ürünlerde, yapıştırıcılarda, tezgahlarda, tabak-çanakta, beyaz yazı tahtalarında yaygın olarak kullanılır

Süt tozunda melamin varmış.

Kahve kremasında melamin varmış

Meyveli yoğurtlarda varmış.

Kısacası hemen hemen tüm süt ürünlerine hala bizi yavaş yavaş öldüren melamin katılıyormuş. Hadi bu haberi geçtik. Nasılsa öleceğiz. Peki dişlerimizin sağlığı için ne yapmalıyız?

Musluktan akan suyu bu fluoridden nasıl arındırmalıyız?

Ben en iyisi dağ başına gideyim, daha iyi. Orada daha sağlıklı yaşanıyor. Öyle ya, bir keçi veya koyun yetiştirir, melaminsiz süt içer yoğurt mayalarım.

Kuyu kazar, fluoridsiz su içer kanser riskim olmaz?

Dişlerimin sağlığını dededen kalma misfak ile korurum.

Ben böyle düşünürken sesli sesli, eşim bir acı gülüşle beni susturmayı bildi.

“Peki o nereden geldiği şüpheli ölümcül kenelerden nasıl korunacaksın dağ başında?”

Aa, öyle ya, o keneler de nereden çıktı?

Ben yine de yavaş yavaş ölmek istemiyorum.

Yaşamak için mutlak bir düşünce üretmeliyim…



Emine Pişiren/Bursa/Mayıs-2009



Kaynak: Tüm Gazeteler/CİHAN Haber/http://naturel-life.com/ebook.asp?page=15


Not: Tüm bilgileri İngilizce olarak İngiliz Kanser Örgütü (Cancer Research UK), Dünya Sağlık Örgütü (WHO) , Amerikan Gıda ve İlaç Enstitüsü (US Food and Drug Administration),Dünya Dostları Örgütü (Friends of the Earth), Greenpeace ve daha birçok tanınmış saygıdeğer araştırma ve devlet kurumunun websitesinde kendi gözlerinizle görebilirsiniz.

Ve aşağıdaki video linkinden tüm gerçeği bilim adamları ve tedavi için doktorlara başvuran hastaların kendi ağızlarından izleyebilirsiniz.,,

http://video.google.com/videoplay?docid=5329003820626343107&ei=_AHiSd6-M5K22wLmpOz_Dw&q=FLUORİDE&hl=tr