İnsandaki gerçek güzelliği ancak yaşlandıkça görebilirsiniz. -Anouk Aimee |
|
||||||||||
|
Ya da şöyle düşünelim. Türkiye, Siyonist İsrail tarafından düşman gördüğü Suriye’nin, ikinci bir cepheden kuşatılmasına bilerek/bilmeyerek yardımcı mı oluyor? İyisi mi bu konulara kafa yormadan kendi sorunlarımıza ve kendi ülkemizle olan boyutuna değinelim. Belli ki, her hal-u karda bu konunun ucu bize dokunacak. Türkiye tarihinin en önemli projelerinden olan Güneydoğu Anadolu Projesini(GAP) bütün olumsuz şartlara ve imkansızlıklara rağmen bitirip devreye geçirelim. Böylece bölgenin temel sorunlarından olan ilerleme ve kalkınma önündeki engelleri kaldırmış olalım. Bu kadar iyimser düşünmek ne de güzel değil mi? Acaba GAP gerçekten bu amaçla mı yapıldı? GAP’ın inşa sürecinde Siyonist İsrail Cumhurbaşkanı’nın sözleri hala kulaklarımızda çınlıyor olmalı! Demirel’le GAP’ı gezen Siyonist İsrail’in kurucularından olan İzhak Rabin, ‘’Burada İsrail’e yetecek 20 yıllık su var’’ derken, Süleyman Demirel’den ses, seda çıkmaması, İzhak Rabini mi onaylıyordu? Aynı bölgenin sakinleri ekonomik imkansızlıklardan ötürü, değil Türkiye’nin, dünyanın çeşitli ülkelerine de zorunlu göçe tabi tutularak adeta dünyanın parya sınıfı olarak sunulurken, bulundukları ülkelerde 5. sınıf muamelesi göredurmanın haklı gurunu Köln’de yaptığı tarihi açıklamaları ile övüne duran AKP Liderine ne diyebiliriz ki? AKP Hükümeti kaynak sorunu gibi gülünç ve bir o kadar da komik nedenlerden dolayı, vatanın bir karışı için dahi gerekirse bir halkın feda edileceği martavalları piyasada albeni dolaşırken, ‘’kiralık ülke’’ statüsüne indirgenen bir ülke imajı taşıyan yurdum ve insanına, nasıl da alaylı alaylı bakıp sırıttığını görür gibi değil miyiz? Terör ve güvenlik gerekçeleri ile bölge sakinlerinden suçsuz olanları, Türkiye’nin ve dünyanın enva-i yerlerine ‘’Paket-Posta’’ metodu ile bir gecede boşaltılan binlerce köyden geriye kalanlar; Kör, topal, emekli, göbekli, imkansızlıklardan ötürü suyu çıkmış, posası kalmış bir toplumun içine, İsrail gibi bir milletin azılı Siyonistlerini bölgenin efendisi konumunda sunmanın insani, imkani ve vicdani gerekçesini maddi kaynak ve teknolojik imkansızlık ile basite indirgemek, bir milletin aklı ve değerleri ile alay etmek değil de nedir? 80’li yıllarda suçsuz Filistinli gençlerin kollarını, dünyanın gözü içine baka baka, adeta müslümanlarla alay ederek kıran Siyonist zihniyetin çocuklarına, Güneydoğu’yu peşkeş çekmekle özdeşleşen bu davranış, bize ufukta 2. Filistin halkı olarak Kürtlerin seçildiğini, Siyonizm’in Hizbullah ve Hamas Karşısındaki yenilgisinden ötürü, 2. Vatan olarak da, Kürtlerin yoğun yaşadığı Kürdistan bölgesini seçmeleri tarihi yasalarının dışında seyreden kör tesadüf mü? Kendi vatandaşına en sıradan hakları dahi görmezlikten gelen bir zihniyeti iyi niyetle bağdaştırmak ve bu milletin kendisine reva gördüğü sistem olarak değerlendirmek Türkan Saylan zihniyetinin aynılığının yansıması değil de nedir? Gerçekçi çözüm bulmanın yolu ve yöntemi bir milletin maddi, manevi ve insan gücü kaynaklarına dayanarak elde edilmesi gereken konularda AKP Saltanat ve Krallıkla yönetilen ülkelerden daha geri kalır duruma düşmenin ezikliğini taşımak istemiyorsa, bu toprakların bölge sakinlerine satış, kira veya farklı bir yöntemle, onların yıllardır süregelen sorunlarına çözüm için bir alternatif olarak görmeli, değerlendirmeli ve uygulamalıdır. Bölgenin asil halkını ‘’parya’’ statüsüne indirgeyerek, müslüman kardeşinin katili olan Siyonistlere hizmetçi ve uşak statüsüne indirgeyip sunarak değil! Söz konusu İhalenin Siyonistlere verilmesi, başta Türkiye’nin, sonra Ortadoğu’nun yeniden ‘’Kangölü’’ne dönmesinin vebali AKP ve sisteme çıkartılacaktır. Vebalin bu kadarı ile yetinilse dahi omuzlardaki yük olarak yeterlidir... Bölgenin bir daha rahat ve huzuru göremeyecek kadar uzun yılların savaşlarına gebe kaldığını görür gibiyiz. Esasında İsrail’in istediği de budur! Şimdi daha rahat anlaşılıyor ki, ‘’Davos Fatihi’’nce yapılan çıkışı yutkunarak dinleyen Şimon Perez’in, hedefinin büyüklüğü ve gerçek ‘’vatanperverlik’’in nelere karşı fedakarlık istediğini, Yine Erdoğan’ın neden Davos aslanı olarak kükrediğini! Bu ihalenin Siyonistlere devşirilmesi, İsrail’in bin yıllarca hayali ile yaşadığı özlemini taşıdığı Arz-ı mev’ud’a AKP tarafından yapılacak en büyük hizmet olacaktır. Zira NİL’den,FIRAT’a kadar Hal-i hazırda ki, Siyonizm’in emellerine öncü olmak olarak tarihe geçecektir. Mısır’ın, Siyonizm karşısındaki edilgenliği ile gelecekteki Türkiye’nin elde edeceği pozisyon, bu anlaşma hayata geçirilince Mısır’ı aratacak duruma indirgeyecektir. İslamcı bütün cenahın kendileri dışında kalanlar ile bu konuda takınacağı tavır ‘’Hılfu’l-Fudul’’ olayındaki tavrın aynısı olmalı değil mi? Hani söz konusu vatan olunca, gerisi teferruattı? Kaldı ki, kendi öz vatanının topraklarını dahi işletemeyen bir milletin bağımsızlıktan dem vurması, nasıl ve ne ile açıklanabilir ki? Basit bir çözüm ifadesi ile bölge halkının inisiyatifine sunulması gereken toprakların, tarım ve zirai’den elde edilecek ürünlerin, Ortadoğu gibi bir pazara sunulması ile Türkiye’nin ve bölgenin Ekonomik kalkınma payını görememenin izahı siyasi, ekonomik ve ticari ‘’Ebleh’’likten başka hiçbir şeyle ifade edilemeyecek kadar net değil mi? Türkiye halkı, büyük bir sınavın arefesinde. Bayram mı olacak, Seyran mı? Umudumuz; Milletce bayramları yaşamak/yaşatmak olsun
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Muhammed CAN, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |