Bir ülke bağımsız olmadan, bağımsızlık da erdem olmadan ayakta duramaz. -Rousseau |
|
||||||||||
|
Yağmurların, derlerin ve sellerin döküldüğü, ağaçlarla çiçeklerin sahildeki çakıllı kumlarla kayanın en yüksek parçalarının düştükleri büyük bir nehir ve güzel bir vadide neyse, aşkta ruhun sonsuz mesafelerinde o değil midir? Fırtınalarla büyüdüğü kadar da berrak çeşmelerin küçük jestleriyle de büyür aşk. Evet insan sevince her şey aşka varır. Tüm bunları düşünebildiğim halde “hayır” diyen dudaklarını kapayamamak, hiçbir şey söyleyememek sana, seni kaybetmek uğruna... Gülen göz bebeklerini unutamamak, ince bir şerit halindeki kaşlarının altında parlayan o iki siyah noktanın sonsuza kadar esiri olmak ya da olamamak. Her karşılaştığımız anda kelimelerin boğazımda düğümlenmesi, ne yapacağımı bilememem, göz bebeklerine bakamamam... sence aşk bu mu? Tüm bunları coşkun seller misali yaşarken gönül zindanımda, sana söyleyememek, seni kaybetmek pahasına... Bir gün gelirsin diye beklemek, çalan her telefona “acaba sen misin?” umuduyla sarılmak adeta, gelmeyince de gömülmek karanlığa, yalnızlığa, sensizliğe, sessizliğe ve gelmeyeceğini bilmek en acısı, sana doyasıya sarılamamak üzgün akşamlarda, teselli bulamama korkusu. Belki bir özlem, bir yalvarış... ve bunları anlatamamak sana, seni kaybetmek pahasına... Ama yok, belki de en iyisiydi bu. Seni uzaktan sevmek. Düşlerimde görmek seni. Seni ne kadar özlediğimi sen bilmeden, sana olan susuzluğumun derecesini sen bilmeden sevmek seni. Belki haksızlık olacak bu yaptığım ama sen bilmesen de yine de özlemek seni, gelmeyecek olsan da beklemek. Yine de en acısı sen tüm bunlardan habersiz devam ederken hayatına, arkanda bir çift gözün üzerinde olduğunu bilmeden belki de sadece hissederek yaşamını devam ettirmen. Diğer taraftan sanki birden arkana dönüverip boynuma sarılacakmışsın gibi bekleyen ben. Ve tüm bunları sana söyleyememek, sadece seni kaybetmek ya da kaybetmemek pahasına... Her şey seni kaybetmek pahasına Seni kaybetmek pahasına...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © S. Tuna, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |