Sanat hem bir coşma, hem bir yadsıma işidir. -Camus |
|
||||||||||
|
26 Haziran’da Esslingen’de bütün derneklerin bir araya gelerek düzenledikleri “Şiddete Hayır” temalı basın toplantısının ardından, Esslingen Nürtingen Okul Aile Birlikleri Derneği de Esslingen Burgschule’de, 12 Temmuz 2009 tarihinde bir konferans düzenleyerek, Almanya’da yaşayan Türk toplumunun “Şiddete” karşı olduğunu ve Türk milletinin dünyada barışın yayılmasını istediğini somut bir örnekle göstermiş oldu. Avrupa’da yaşayan Türkler, bu gibi konferanslar yoluyla, şiddetten ve kavgadan uzak bir dünyanın inşası konusunda öncü olabileceklerini ispat ettiler. Esslingen Polis Merkezinden Frau Herzig, Psikolog Tülin Richman, SPD’den Karin Roth’un konuşmacı olarak katıldığı konferansa velilerimizin ilgisi de oldukça yoğun oldu. Bütün konuşmacıların buluştuğu ortak tema, “başta ailede olmak üzere, okulda, sokakta şiddeti önlemenin gerekliliği” oldu. Bu konferans yoluyla Almanya’da aile içi şiddeti önlemek adına yapılan faydalı çalışmalardan da haberdar olmuş olduk. Şiddet ve tacize uğrayan küçük çocukların dertlerini açabilecekleri, yardım isteyebilecekleri birimlerin varlığı Almanya’nın bilhassa çocuklar için oldukça güvenli bir ülke olduğunu gösteriyor. Ayrıca çocuklarımızın televizyon, internet, bilgisayar oyunları gibi teknoloji ürünlerinin olumsuz etkilerinden kurtarılmaları konusunda yapılması gerekenleri sayın Frau Herzig ve sayın Tülin Richman’ın dilinden daha detaylı bir şekilde öğrenmiş olduk. Elbette çocuklarımız geleceğimiz demekti ve onların ruh-beden sağlığı geleceğin dünyasının da sağlıklı şekilleneceği anlamına geliyordu. Bu gibi konuların yanında bütün dünya çocuklarını ilgilendiren pek çok olumsuzluklara da değinildi toplantıda. Küçük yaşlara kadar inmiş olan uyuşturucu, alkol ve sigara bağımlılığı da değinilen konulardandı. Çocuk pornografisi alanındaki suçlar konusuna da değinen Frau Herzig, velilerin çocuklarını bu gibi olumsuzluklardan uzak tutabilmeleri için yapılması gerekenleri de bir emniyet görevlisi ve de çocuk büyüten bir anne olarak, tek tek sıraladı. Çocuklarımızın sportif ve sanatsal faaliyetlere yönlendirilmelerinin önemine de değinilen konferansta, Tülin Richman Hanımın bilhassa Aile Psikolojisi alanındaki verdiği doyurucu bilgiler konferansa damgasını vurdu. Sayın Tülin Richman ve Frau Herzig’in konuşmalarını ilgiyle dinleyen ailelerimiz, bu doyurucu toplantıdan duydukları memnuniyetlerini her halleriyle gösteriyorlardı. Böylelikle Almanya’nın ailenin korunması konusuna verdiği önemi de açıkça görmüş olduk. Çünkü aile, toplumun en küçük birimiydi ve orada oluşacak hastalıklar er ya da geç bütün toplumu etkileyecekti. Bu nedenle ailedeki olumsuzluklar çok geç olmadan tedavi edilmeli, böylelikle toplumun geleceği de teminat altına alınmalıydı. Barış ve entegrasyon adına yaşanan umut verici bir diğer gelişmeye, yine bu dönemde şahit oldum. Ostfildern Bölgesinin Belediye Başkanı (Oberbürgermeister) Sayın Christof Bolay, Nellingen DİTİB Camiini ziyaret ederek Türklere ve Müslümanlara duyduğu derin saygıyı nazik bir üslupla göstermiş oldu. Nellingen Nur-u Osmani Camii Derneği Temsilcisi Kadir Karabenli’nin davetleriyle ben de bu ziyaret sırasında sayın Bolay’ı karşılayanlar arasındaydım. Oberbürgermeister Christof Bolay’la yaptığımız sohbet sırasında kendisinin hem Alman, hem de Türk toplumu açısından oldukça önemli barışsever bir şahsiyet olduğunu fark ettim. Ziyaret, Cami Derneği üyesi hanımların ikram ettikleri ev yapımı yiyeceklerin etkisiyle daha bir renklendi. Camiyi ilgiyle gezen; ziyaret sonunda ise birbirinden güzel Türk yemeklerinin tadına bakan Oberbürgermeister Christof Bolay ve arkadaşları, bu ziyaretten oldukça memnun olmuşa benziyorlardı. Memnuniyet ve samimiyet ifadeleri başta sayın Bolay olmak üzere, diğer yetkililerin yüzlerindeki tebessümlerden anlaşılıyordu. Müslüman Türkler ve Alman toplumu arasındaki entegrasyonun, barışın geliştirilmesi adına bir ilki gerçekleştiren sayın Christof Bolay ve ekibine, bu anlamlı ziyaretlerinden dolayı teşekkür ediyoruz.. Esslingen bölgesinde gerçekleştiren etkinlikler bunlardan ibaret değildi elbette.. Gazi Üniversitesi Türkçe Eğitim Bölümü Öğretim Üyeleri olan Yrd. Doç. Dr. Erol Barın ve Yrd. Doç. Dr. Fahri Temizyürek hocalarımız, “Almanya’da Türkçemizin Sorunları” konulu bir dizi konferans verdiler. Almanya’daki Türklerin en önemli sorunlarından birisi olan Türkçe sorunu alanında hocalarımız tarafından bu tarz bilinçlendirici toplantıların yapılması, gerçekten de Türk toplumunun büyük bir ihtiyacını da karşılamış oldu. Erol Barın Hocamızın yanı sıra Fahri Temizyürek Hocamızın da bilgisayar sunumları eşliğinde sundukları konferanslar, çoğunluğu gençlerden oluşan izleyiciler tarafından ilgiyle dinlendi. Türkçe konusunda ilk konferans 22 Temmuz akşamı, Esslingen Hoca Ahmed Yesevi Derneği Konferans Salonunda verildi. Konferanslarda Türkçemizin önemine ve ve bu güzel dilin kullanım yanlışlıklarına değinildiği gibi, Almanya tarafından kaldırılmak istenen Türkçe ve Türk Kültürü Derslerinin önemi de vurgulandı. Bu derslerin Almanya’da yaşayan Türk gençlerinin anadillerini muhafaza edebilmeleri için oldukça önemli olduğunu ifade eden Yrd. Doç Dr. Erol Barın, bu dersin kaldırılmasını önlemek adına bütün Türk Derneklerinin birlikte hareket etmesinin gerekliliği konusuna vurgu yaptı. Türkçe konulu ikinci konferans, 23 Temmuz’da Nellingen DİTİB Camii toplantı salonunda yapıldı ve ilk gün anlatılan konular dinleyicilerle bir kez daha paylaşıldı. Pek çok dernek temsilcisinin de katıldığı toplantıda, Türkçe Derslerinin devam etmesini sağlamak adına bütün Türk Derneklerinin birlikte hareket etmesi gerektiği bir kez daha vurgulandı. 24 Temmuz Cuma günü ise hocalarımız Balingen’e giderek burada da “Türkçe” konulu bir konferans verdüzenlediler. Aynı konular bu konferansta da dile getirildi. Esslingen’de bir dizi etkinliğe daha katılan Erol Barın ve Fahri Temizyürek hocalarımız, Türkçe konusunda bilinçlendirme çalışmalarına devam etmek üzere Almanya’nın farklı bölgelerine doğru yola koyuldular. Almanya’nın Türkçe derslerinin devamı konusunda yeşil ışık yakmasında, konsolosluklarımız – başta Stuttgart Başkonsolosluğumuzun gayretleri – ve derneklerimizin sergiledikleri anlamlı çalışmalar yanında, Gazi Üniversitesinden gelen değerli öğretim üyelerimizin Almanya genelinde düzenledikleri Türkçe içerikli konferansların da etkili olduğu ortadadır. Türkçe ve Türk Kültürü Derslerinin geleceği açısından oldukça anlamlı döneme denk gelen bu konferansların gerçekleşmesine katkı sağlayan Türkçe ve Türk Kültürü Sevdalısı dostlarımıza da güzel Türkçemiz adına teşekkürü bir borç biliyoruz.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Oğuz Düzgün, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |