"Bir kitabýn kaderi okuyanýn zekasýna baðlýdýr." -Latin Atasözü |
|
||||||||||
|
Bu anlayýþa göre gelecek sonradýr, yarýndýr, ötededir ve bizim ulaþacaðýmýz bir hedeftir. Ýlerlemeci modern anlayýþýn Hegel gibi düþünürlerde tezahür eden gelecek anlayýþý bu modele uymaktadýr. Derrida’ya göre böyle bir gelecek tahmin edilebilen, belirlenebilen, öngörülebilen bir gelecektir. Gelecekten çok bir gidilecek noktadýr. Ýkinci anlayýþsa, henüz gerçekleþmemiþ olduðunu sandýðýmýz gelecek zamanýn merkeze alýndýðý ve onu bugüne gelebilecek bir varlýk olarak kabul eden anlayýþtýr. Buna göre “gelecek” öteki bir varlýktýr ve bulunduðu o muhayyel konumdan þu ana doðru gelmektedir. Derrida, Türkçe’deki “gelecek” kelimesiyle ayný anlama gelen Fransýzca “l’avenir” kelimesini “futur” kelimesine tercih eder. Geleceði var edenin biz olmadýðýmýzý, geleceðin bütün belirsizliðiyle ve öngörülemezliðiyle bize doðru gelmekte olduðunu kabul eder. Çünkü düþünür bilmektedir ki, ikinci örnekteki “gelecek” anlayýþý merkeze alýnýrsa, modernitenin bir ürünü olan hümanistik öznenin mutlaklýðý düþüncesi, varlýðýn, ismin ve oluþun onuru adýna etkisizleþtirilmiþ olacaktýr. Böylesine öngörülemez bir gelecek adýna hiç kimse evrenselci ve totaliter grand-teoriler ortaya atamayacak ve haddini çok fazla aþarak; Faþizm, Marksizm ya da Liberalizm benzeri ilerlemeci ve evrensel kurtuluþ vaatlerinde bulunmayacaktýr. Fransýzca “avenir” kavramýna benzer bir anlama sahip olan Almanca “Zukunft” kelimesi de dikkat çekicidir. Kökeni, Ýncil’in Almanca çevirisindeki “Ankunft” (Geliþ) ifadesine kadar uzanan bu kelime, Hz. Ýsa’nýn dünyaya yeniden geliþine de inceden inceye imada bulunur. Türkçemizde de “avenir” ve “Zukunft” (Ýngilizce coming) kelimelerinin anlamlarýyla uyumlu bir þekilde kullanýlan “gelecek” kelimesi, öngörülemeyen, programlanamayan bir ötekinin þu ana doðru geliþini ifade eder. Gelecek olan O’dur ve O’nun kim/ne olduðunu biz tahmin edemeyiz. Kur’ânî bir kavram olan mugayyebat-ý hamse (beþ bilinmeyen) de, Arapça düþündüðümüzde, istikbalden ziyade “âti” (avenir, gelecek, Zukunft) kavramýyla ifade edilebilecek bir gelecek üzerinedir. Gelecek (âti, avenir, Zukunft) kavramý, Ýslam’ýn “Levh-i Mahfuz” inanýþýyla birlikte düþünüldüðünde baþka anlam imkânlarýný da bizlere sunabilir. Ezelde olacaklarý, sonsuz bir ilim sahibi tarafýndan bilinmiþ olan bütün “olacaklarýn” zamaný geldiðinde olmasý anlamý, bize Kader ve Kaza inanýþýný da verecektir mesela. Geleceði bugüne doðru gelen bir öngörülemez öteki olarak düþündüðümüzde, baþka imkânlar da kucaklar bizi. Bize gelebilene bizim de gidebilmemiz mümkün olduðuna göre, insanlýðýn “geleceðe yolculuk” hayalinin günün birinde gerçekleþmesinin ihtimal dâhilinde olduðunu da söyleyebiliriz böylece. Türkçe söyleyecek olursak, istikbal ve gelecek kavramlarýnýn, birbirlerinden farklý ama oldukça zengin anlam imkânlarý sunduklarýnýn farkýnda olmamýz gerekiyor. Anda yaþayan bir varlýk olarak bize doðru gelmekte olan zamansal ve öngörülemeyen ötekiyi karþýlamak anlamýna gelen “istikbal” kavramý, gelecek olanýn geliþine karþý ciddi bir hazýrlanmayý hatýrlatýr bizlere. Öngörülemeyen ve bilinemeyen geleceði layýkýyla istikbal etmek bize düþmektedir. Biz onun geliþine hazýr olsak da olmasak da sonuçta o bize gelip ulaþacaktýr. Zamanýn çizgisel olduðuna ve geleceðin insan öznelerin kontrolünde sürekli bir ilerleme getireceðine dair inancýn zeminini sarsacak böyle bir gelecek tasavvuru, modern insanýn hiçbir zaman geleceðin öznesi/fâili olamayacaðýný da ilan edecektir. Günümüz insanýnýn, modern ilerlemeci meta-anlatýya, 18-19. yüzyýl insanýndan daha az itibar gösterdiði de bir gerçek. Çünkü geleceðin belirsizliði, ilerlemeci anlayýþýn iyimserliðinden daha belirgin bugünlerde. Hele de bulaþýcý salgýn hastalýklarýn -koronavirüs örneðinde olduðu gibi- ne zaman nereden çýkýp, kimlere bulaþýp kimlere bulamayacaðý ya da bu bulaþmalarýn geleceðin hangi belirlenmiþ tarihinde sona ereceði sorularý karþýsýnda bu kadar câhil olduðumuzu anlamýþken... Belki de teknolojisinden ekonomisine, insanoðlunun ilerleme sandýðý bütün bu geliþmeler, savaþlarý, katliamlarý, hastalýklarý, zehirlenmeleri, doðal felaketleri ve de en sonunda; mutantlarýn, yapay zekalý robotlarýn, insan ötesi varlýklarýn tahakkümünü sonuç verecek olan gerilemelerdir. Kim bilir? O halde geleceði bizim yaratýp inþa ettiðimize dair o modern hümanistik miti sorgulayýp, geleceðin bize doðru akýp gelen, bizim kontrolümüzün dýþýnda bir öteki/özne/O olduðu gerçeðiyle yüzleþmemizin zamaný artýk gelmiþtir. Ancak bu yüzleþmeyle, aklýmýzý (rasyomuzu) evrenin tam da merkezine yerleþtirdiðimiz o modern rüyadan uyanabilir; gelecek olanýn “O”nun tarafýndan belirlenmiþliðinin bize dönük belirsizliði karþýsýnda, ne kadar âciz ve ne kadar fakir olduðumuzun þuuruna varabiliriz.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Oðuz Düzgün, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |