Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. -Atatürk |
|
||||||||||
|
Neden seviyor insanlar beni? Bilmiyorum, sevmesinler istiyorum bazen, bir yere koymasınlar beni. Değerim olmasın yüreklerinde olmasın işte. Neden bilmiyorum ama ağır geliyor taşıyamıyorum artık bu değeri. Belki acizleşmişimdir diyorum beklentilerini gerçekleştirememenin acizliğidir bu bilmiyorum. Artık her aynaya baktığımda kendime lanet ir insansın sen demekten bıktım, lanet bir insanım çünkü bu sitemin gereklerini yerine getiremeyen hala homosapiyensin mağara dönemi paylaşımlarını yaşayan o maymun kılıklı bir hayvanım. Hala çıkarsız sevmeyi başarıyorum, hala paylaşıyorum ne varsa ve hala doğru söylüyorum, yalan bulaşmamış dilime. Bedeli ne olursa olsun doğruyum. Gerçi benim bunları söylemem kendim içinde bir şey ifade etmiyor. Başkaları nasıl bakıyor bana o önemli.. Kimine göre şerefsiz, kimine göre lanet herifin teki, kimisi için iyi bir dost arkadaş, kimisi için bir abi… sıralayın sıralaya bildiğini kadar.. Belki iyi bir sevgiliyim. Bilmiyorum. Tek bildiğim ne olduğumu bilmediğim. Bilmekte istemiyorum artık. Erken indirdim yelkenleri beklide erken teslim oldum. Daha bir miktar daha yaşanılası zaman var önümde belki kabusa dönecek bir miktar zaman birimi daha… olsa ne fayda olmasa ne fayda. Giden gitmiş bende yaşasam ne fayda. Bilinmezlikler içindeyim. Tek bildiğim hiçbir şey bilmediğim ve tek bildiğim sevilmek değer görmek istemediğim. Yoruldum artık. Bir söz vardı; “ İnsanlar ağaçları severler ama keserler; Hayvanları severler ama öldürürler, Çiçekleri severler ama koparırlar, Birinin bana seni seviyorum demesinden korkuyorum…..” Evet korkuyorum. Bendemi sevmemeliyim o zaman diyorum. Bendemi değer vermemeliyim. Yo hayır, insanlar ağaçları da, hayvanları da, çiçekleri de ve maalesef insanları da çıkarları doğrultusunda seviyorlar. Ben çıkarsız seviyorum işte. Ve sevilmekte istemiyorum, insan gibi sevmekte. Yaşadığım hayat içindeki çirkefliklerden bıktım beklide, satılmışlıklar ağır geldi, onursuzluklar, yalanlar dolanlar. Ve bunların ortasında bu olanları izlemek doldurdu beni bilmiyorum. Belki ne yazdığımı bile bilmeden saçmalıyorum. Dedim ya bilmiyorum, bilmekte istemiyorum. Sadece yok olmak istiyorum. Ben sevdayı bize adam akıllı yaşamasını bilmeyen ben, ben işte öyle lanet olası bir ben. İyi değilim beklide… Bekli de mutsuzum yaşmak istediğim gibi yaşamamaktan yada ne bileyim neden yaşadığımı bilmemekten veya anlamsızlaşmasından hayatın. Tükenişler içindeyim, bir damla enerjiye muhtacım beklide, beklide düşündüklerimin değil de düşünmediklerimin yargılanmasında dolayı bu haldeyim, belki yanlış anlaşılmak ağır geliyor bana belki paylaşmak dertleri tasaları çözüm üretememek... Dedim ya bilmiyorum… böyle hiçbir işe yaramadan yaşamak mı daha mantıklı… yada yok olmak mı daha mantıklı bilmiyorum. Tek bildiğim ne bir şey bilmek istiyorum ne de biliyorum. Öyle yaşamak için anlamsızca yaşıyorum… ANLAMSIZCA…. www.hamzaekiz.com
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © HAMZA EKİZ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |